Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Demokrasinin bir özelliği demokrasilerde herkes kendi düşüncesini ifade eder, kimse düşüncesinden dolayı suçlanamaz. İnsanların düşüncelerinden dolayı insanları suçlamamamız lazım. Farklı fikirler yoksa o toplum gelişemez. Biri aykırı bir şey söyleyebilir, ona karşı da çıkabiliriz ama aykırı bir şey söyledi diye onu vuramayız. Onu eleştirebiliriz ama demokratik temeller üzerinden eleştirebiliriz. Demokrasi aynı zamanda insanların düşüncelerini özgürce ifade ettiği bir rejimin adıdır. Demokrasi aynı zamanda milletin iradesiyle gelenlerin rejimi elinde tuttuğu bir rejimdir. Bu süreç içinde muhtarlarla ilgili birçok güzel şey söylenmiştir. Dünyanın bütün güzel lafları edilmiştir çünkü oy kaygısı yaşanıyor. Şuanda seçim yok ama ben şimdi sizin ayağınıza geldim. Birini kötülemek, propaganda yapmak için değil yüzde 100 doğruları anlatmak için geldim. Artık eski siyaseti bir kenara bırakmamız lazım. Biz her zaman doğruları söyledik demiyorum. Bizim de eksiğimiz, yanlışımız oldu.
"Kabahat vatandaşın ayağına gitmeyen siyasetçide. O nedenle kendimizi gayet rahat eleştiriyorum. Kadının başörtüsü sorununu getirdik Türkiye'nin bir numaralı sorun bu hale getirdik. Sana ne kardeşim. Başka dertlerimiz var. Fakirlik var yoksulluk var bunları unuttuk vay efendim kadın başörtüsü taksın mı takmasın mı. Bunlar da yanlış."
"Niye muhtarların birleşik oy pusulası yok? Muhtarlık üçüncü sınıf mı? Belediye başkanı için, millet için aynı vatandaş, e muhtar için de aynı vatandaş oy kullanıyor. Niye yok? Şu şikâyet geliyor. 5 muhtarın fotoğraflı isimleri olan oy pusulaları var. Rakip olan dördünü alıp cebine gidiyor. Yıllardır bu söylenir, şikâyet edilir. Niye çözmüyorlar, hangi gerekçeyle? Sizin için neden birleşik oy pusulası olmasın? Masraf mı olunur? Ben düşünüyorum, muhtar olarak sizin de düşünmeniz lazım.
Özellikle mahalle muhtarları, yanında bir büro görevlisi yoktur. Her muhtarın mutlaka bir büro görevlisinin olması lazım. Bu aynı zamanda istihdam da yaratacak. Bize bağlı belediyelerde biz bir büro görevlisi tahsis ediyoruz. Ama o muhtar bu kişiyi verdiği için beni eleştiremez. Muhtarın iradesini kısıtlıyorsunuz. Doğrusu nedir? Yasal olarak o büro görevlisinin verilmesi lazım. Öbür türlü olursa sadece öveceksiniz, eleştirme hakkınız yok. Yoksa elinizdeki büro amirini alacağım oluyor.
"Mahallelinin fakirini iki kişi bilir. Birincisi mahallenin muhtarı, ikincisi bakkalı bilir. Siz yardımlarınızı neden muhtarlar aracılığıyla yapmıyorsunuz?"
"Belediyeye ödenen emlak vergisinden yüzde bir de muhtarlara ödense ne olur? Muhtar o parayı yasada ön görülen şartlara uygun mu harcıyor onun da denetlenmesi lazım. Eğer bir bütçe tahsis edildiyse uygun harcanması ve bunun denetlenmesi lazım. "