Ergenekon operasyonu ve gözaltılar herkesi şaşırtıyor. Akla hayale gelmedik isimlerin gözaltına alınıp sorgulanması “Türkiye’de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” yorumlarına neden oluyor. Bu sarsıntı ve şok, ülke sınırlarıyla sınırlı kalmadı. Ergenekon dalgalanması Kandil’i de sarstı. Terör örgütü PKK’nın içinde “Ergenekon çatlağı” başladığı ve örgütteki grupların birbirlerini ‘ajan’, ‘satılmış’, ‘Ergenekoncu’ olmakla suçlamaya başladığı belirtiliyor.

İstihbarat birimlerine göre Kuzey Irak’ta terör kamplarında başlayan Ergenekon kavgası 2 teröristin ölümüyle sonuçlandı. Ergenekoncu olmakla suçlanan ‘Ankaralı’ grubun kendilerini eleştiren Çekdar ve Avenda kod adlı iki teröristi öldürdüğü aktarılıyor. Ankaralıların talimatıyla öldürülen iki teröristin ölüm fermanını ise Cemil Bayık’ın verdiği belirtiliyor. Ankaralılar “derinci” olarak biliniyor ve PKK’nın Ergenekon bağlantısının da bu grup tarafından sağlandığı ileri sürülüyor. Cemil Bayık, Mustafa Karasu, Ali Haydar Kaytan, Duran Kalkan, Sakine Karakoçan, Feride, Zaho gibi isimler bu grupta bulunuyor. Ankaralılar kendilerini eleştiren “ılımlılar veya Tarafsızlar grubu olarak bilinen kişilere yönelik şiddet politikası yürütüyor.

Gerçek isimleri öğrenilemeyen Çekdar ve Avenda kod adlı iki teröristin Tarafsızlar grubundan olduğu belirtiliyor. Bu grup, fırsat yakalanması hâlinde örgütten ayrılarak Kuzey Irak’a sığınmak istiyor; fakat örgütün hışmından dolayı kampları terk edemiyor. Bu grup için ‘Osmancılar’ ismi de kullanılıyor. Çünkü terörist grubun hemen hepsi şu anda Kuzey Irak’ta bulunan Osman Öcalan’ın eski ekibinden.

ÖCALAN’DA ERGENEKON KORKUSU

Ergenekon operasyonu sadece dağdakileri değil şehirdekileri de rahatsız etmişe benziyor. Kendisini Kürtlerin hamisi olarak gören Demokratik Toplum Partisi de (DTP) Ergenekon operasyonunu eleştirdi. Geçtiğimiz hafta partinin grup toplantısında konuşan DTP Genel Başkan Vekili Emine Ayna Ergenekon terör örgütü soruşturmasının demokratikleşme ve sivilleşme ile ilgisinin olmadığını savundu. Ayna, operasyonu “derin devlete çekidüzen verme” olarak değerlendirdi: “Soruşturma dış güçler tarafından yönlendiriliyor. Arkasında Türkiye’nin İran ve Ortadoğu’da daha etkili kullanılır hâle getirilmesi rolü yatıyor.” Emine Ayna, DTP’deki “şahinlerin başı” olarak biliniyor.

Emine Ayna’dan önce benzer düşünceleri İmralı’da tutuklu bulunan teröristbaşı Abdullah Öcalan dile getirmişti. Avukatları aracılığıyla açıklama yapan Öcalan, yaşananları hegemonik bir savaş olarak tanımlıyor: “Ne ulusalcıların ağzıyla AKP’yi ne de AKP’nin ağzıyla ulusalcıları eleştirelim. Bugün yaşananlar hegemonik savaştır. Ulusalcılar tasfiye oluyor. Hurşit Tolon burada sorumlu kişiydi. Eski bir kişidir. 1920-30’ların sistemi tasfiye oluyor. Mustafa Kemal’in o gün kurduğu sistem bugün aşılıyor.” Tuhaf bir şekilde Ergenekon operasyonundan rahatsız olan Öcalan, operasyonun ABD ve İsrail’in dayatması olduğunu ileri sürüyor.

Gerek PKK’da gerek DTP ve Öcalan’da başlayan Ergenekon korkusu aslında yersiz değil. Terör örgütü PKK’nın Ergenekon yapılanmasıyla ilişkisinin birtakım belgelerle ispatlandığı belirtiliyor. Bu sebeple geçtiğimiz ay Şemdin Sakık ve Hamili Yıldırım başta olmak üzere üç terörist cezaevinde sorgulanmıştı.

Savcılık soruşturmasında PKK ile Ergenekon yapılanması arasındaki ilişkisi konusunda örgütün en tepesine kadar çıkılıyor. İstihbarat uzmanlarına göre Ergenekon davası aynı zamanda terör örgütünü de ciddi bir biçimde dağılma sürecine sokacak. PKK, tek yol olarak bildiği muhalifleri susturup eleştirileri ortadan kaldırarak örgütteki dağılmayı önlemeye çalışıyor.

aksiyon