Çevre Bakan Yardımcısı Ian Pearson, "Ryanair iklim değişimi konusunda, kapitalizmin kabul edilemez yüzü olmakla kalmıyor, sorumsuz yüzü oluyor" diye konuştu.

İngiltere'de ilk kez üst düzey bir yetkili, bir havayolu şirketine bu kadar sert bir dille saldırıyor.

Ryanair, İngiltere içinde ve İngiltere'den Avrupa ülkelerine çok ucuza uçuşlar düzenleyen bir havayolu şirketi.

Şirket bu uçuşları arka arkaya çok sefer yapıp sürümden kazanma, çok sayıda turist götürdüğü yerel belediyelerden sübvansiyon alma ve yalnızca elektronik bilet kesip personel masrafını azaltma gibi yöntemlerle finanse ediyor.

Ryanair yöneticileri, AB'nin karbon ticareti mekanizmasına havayollarını da dahil etme çabalarına karşı çıkıyor.

Karbon kotası

Avrupa Komisyonu, 2011'den itibaren Avrupa'da faaliyet gösteren her havayoluna belli bir 'karbon kotası' verilmesini önermişti.

Komisyon, bu kotayı aşan şirketlerin ek vergi ödemesini istiyor.

Ayrıca bu kuralların 2012'den itibaren, AB havaalanlarını kullanan tüm uluslararası uçuşlar için geçerli olmasını öneriyor.

Bu plan henüz AB üyelerinden ve Avrupa Parlamentosu'ndan onay almadı.

Ryanair bu tür bir mekanizmanın kabul edilmesine karşı çıkıyor.

Şirket bu ek vergilerin, çok sayıda sefer yaparak kar eden düşük bütçeli şirketlere karşı ayrımcılık olduğunu öne sürüyor.

Şirketimiz yeni uçaklarıyla yakıt kullanımını yüzde 45, karbon salımını yolcu başına yüzde 50 azaltarak Avrupa'nın çevreye en duyarlı havayolu olmuştur   Ryanair açıklaması

ABD de Avrupa'ya uçuş yapan şirketlere bu tür bir zorunluluk getirmenin uluslararası ticaret kurallarına aykırı olduğunu belirtmişti.

Hatta bazı Amerikalı şirketlerin, AB'ye dava açma hazırlığında olduğu bildiriliyor.

Çevre Bakan Yardımcısı Ian Pearson, Guardian gazetesine verdiği mülakatta British Airways ve Lufthansa havayollarını da eleştirdi.

BA'nin zoraki işbirliği yaptığını söyleyen Pearson, Amerikan havayollarının tutumunun da 'rezalet' diye niteledi.

Ancak bakan yardımcısı en büyük eleştiriyi Ryanair'e yöneltti.

Şirketin Genel Müdürü Michael O'Leary'yi kişisel olarak hedef alan Pearson, "O'Leary iklim değişiminin gerçek bir sorun olduğunu kabul etmemekten gurur duyuyor" dedi.

İddiaları reddeden Ryanair ise konuyla ilgili bir açıklama yayımladı.

Açıklamada "Şirketimiz yakıtını verimli kullanan bir uçaklar filosuna 10 milyar dolarlık yatırım yapmıştır. Bu uçaklar yakıt kullanımını yüzde 45, karbon salımını yolcu başına yüzde 50 azaltarak Avrupa'nın çevreye en duyarlı havayolu olmuştur" denildi.

2005'de yürürlüğe giren Kyoto anlaşmasında, uçaklardan kaynaklanan karbon salımı sözleşme dışı bırakılmıştı.

Oysa uzmanlar, havayolu taşımacılığının atmosferi en fazla kirleten sektörlerden biri olduğunu belirtiyor.

Bu nedenle hükümetler, havayolu şirketlerine ciddi önlemler aldırma baskısıyla karşı karşıya.