Sami Menteş'in yazısı şöyle;
"Karşı Direniş aslında hayallerinin peşinden koşan, sonrasında patronun aldığı kararla işsiz kalan 91 emekçinin hikayesi. Henüz nokta koyulmadı ve uzun zaman da koyulacağa benzemiyor. Maaşlar ve haklarımızı almak için başlattığımız direniş, varolan gazetecilik anlayışının eleştirilmesine ve yeni bir anlayış yaratmaya doğru evriliyor. Uzun bir yoldayız yani.![](http://haber.sol.org.tr/sites/default/files/imagecache/haber_resmi_v4/images/sami1_1_0_0.jpg)
Karşı'nın hikayesinin nasıl başladığını da anlatmak gerek. Gezi Direnişi sırasında ana akım medyanın ne kadar rezilleştiğini gören insanlar Gezi'nin kendi basınını yaratması gerektiğini, rezililkten kokuşmuş hale gelen medyada yeni bir pencere açılması gerektiğine inanıyordu. Karşımıza böyle bir teklif gelince bir kısmımız çalıştığı kurumlardan istifa etti, bir kısmımız ise başka bir kurumda çalışma imkanı varken Karşı'yı seçti. Emekçiler hayallerinin peşinden koştu kısacası.
İlk iş görüşmesinden, gazetenin kapanacağı ana kadar bize patron tarafından 1 yıl yetecek finansmanın olduğu, gazetenin 'satmasa bile' ayakta kalacağı söylendi. 13 Nisan'da ise gazete baskıya hazırlanırken son sayıyı yaptığımız deklare edildi. Patronun bu kararına sessiz kalamazdık, Gezi'de meydanlarda direnen, bugüne kadar hiçbir baskıya boyun eğmeyen gazetecilerden toplantıda tek bir ses yükseldi: Direniş!
Kısa vadede bu direniş neleri kazandırır şimdilik bunları kestiremiyoruz ama özgür basının tohumlarının atıldığını biliyoruz. Alo Fatih'lerin, hükümete biat etmiş kendilerine gazeteci diyenlerin ayaklar altına aldığı onurlu bir mesleği tekrar diriltmeye çalışıyoruz. Zorlu bir kavgaya atıldık biliyoruz, sizler yanımızda oldukça daha da güçleniyoruz.
Bugüne kadar kazandıklarımız da oldu. Direnişe ilk başladığımız an onurumuzu kazandık. Teslim olmadık, vazgeçmedik. Sokaklarda haklarını arayanların sesi olmaya çalışmıştık bugüne kadar, bugün kendi haklarımız, meslek onurumuz için başladık direnmeye. Şimdilik hergün hazırladığımız KarşıDireniş sayfalarıyla ulaşmaya çalışıyoruz sizlere. Son sayımızda söylediklerimizi tekrarlamak istiyoruz “Gezi'nin ilk gününde yere düşen çocuklar, öyle bir kalktı ki, baskılar yüzünden bir süredir dizleri üzerine çökmüş durumdaki Türkiye'yi de ayağa kaldırdı. Biz de öyle kalkacağız. Öyle bir kalkacağız ki hem de; sen de gururla arkadaşlarına direnişçi, doğrucu gazetecilerin her şeye rağmen ne kadar üretebildiğini anlatıp övünebileceksin. İşte sevgili okur; o yüzden bu bir elveda değil hoşçakal. Daha güzel düşleri ve işleri paylaşmak umuduyla...”
SOL GAZETE