CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:
2B’de mağdur olan vatandaşlarımızın sorunlarını dinliyoruz ve paylaşıyoruz. Bu insanlara dedelerinden babalarından kalan toprakları bu rayiç bedellerle almaları imkansız. Gün 24 saat 24 saatte de CHP’liler yurt genelinde görev yapıyorlar. Neden Sayıştay başkanı Meclis’e gelip bilgi vermiyor. Herkesten vergi toplayacaksınız hesap vermekten kaçacaksınız bunu kabul etmek mümkün değil.
Bugün sayın başbakan yarım saat nasıl yolsuzluk yapmadığını anlatmış. Bu ne demektir. Ben yolsuzluk yapanlara kol kanat geriyorum demektir. TBMM Başkanları’nın iktidarların yolsuzluklarını gizleme görevi yoktur. O raporlar buraya gelecek. Ya getireceksin ya da koltuğundan ayrılacaksın. Meclis’e getirilmeyen maliye bakanlığının hesaplarının denetlendiği 2011 raporlarından bir bölüm okumak istiyorum:
2011 yılında devlet tarafından 110 bin liraya kiralanan bir benzinlik kiralayan tarafından aynı yıl içinde yıllık 1 milyon 462 bin liraya bir başkasına kiralanmıştır…
“RİZE’DEN DELİK AYAKKABIYLA GELDİN, ŞİMDİ…”
Bunlar bir de ne diyorlar biz kul hakkı yemeyiz diyorlar. Kul hakkı yiye yiye karnınız şişti sizin. Dinle uzaktan yakında ilgisi yok bunların. İnançlı imansız bir insan bu rezaletlere bir son verir. Dürüst geçinmiyorlar. Daha mal varlığının hesabını vermedin. Rize’den delik ayakkabıyla geldin şimdi oturduğun yere bak. Ne diyordu biz ecdadımıza saygılıyız. O kadar saygılısın ki Sultanahmet Cami’ni bile parselledin. Neymiş binayı tıraşlayın demiş yapmamışlar bu da küsmüş. Şu kafaya bak. Sen başbakansan o ruhsatı kim verdi ona bakarsın hesap sorarsın sorabilir mi soramaz çünkü onu yapanlar AKP’ye büyük kıyaklar geçti.
“HESAPLAŞACAKSAN GEL KARŞIMA”
CHP olarak kimsenin arkasından kötü söz söylememeye dikkat ederiz. Bu ne yapıyor. Müslüman ya. Ölen kişilerin arkasından en ağır hakaretleri kullanıyor. İnönü’ye Ecevit’e hakaret ediyor. Demirel’e hakaret ediyor.
İnsandan biraz terbiye olur. Bu kadar ahlaksız bir söylemi Türkiye Cumhuriyeti Başbakan’ın ağzından duymak beni rencide diyor. Hesaplaşacaksan adam gibi gel karşıma hesaplaşalım. Bülent Ecevit “Biz milliyetçiliği beş parmak dağlarına, Ege’nin derin sularına yazdık” diyor. Sen ne diyorsun her tülü milliyetçiliği ayaklar altına aldık diyorsun. Senin görevin ülkeyi pazarlamak zaten.
CHP TABANININ YÜZDE YÜZÜ BARIŞ İSTİYOR
Şimdi diyorlar ki CHP barışa karşı. Kim demiş CHP barışa karşı diye. Bu ülkede CHP’nin tabanı yüzse, yüzde yüzü de barış istiyor. Özgürlük, demokrasi var mı bu ülkede. Yüzde 10 seçim barajının olduğu bir ülkede barış olur mu olmaz.
Biz hiçbir zaman İmralı ile pazarlık yapmadık diyor. Kendi bakanı 4T pazarlığı yaptık diyor. Tek vatan, tek devlet, tek millet, tek bayrak pazarlığı yaptık diyor. Bir ülkenin devleti, milleti, bayrağı pazarlık konusu yapılabilir mi?
Recep Tayyip Erdoğan sen mi doğru söylüyorsun, bakanının mı doğruyu söylüyor. Pazarlık yapanlar alçaktır ve şerefsizdir. Karayılan diyor ki biz silahlarımızla çekileceğiz, Öcalan dahil herkes özgürleşecekler. Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’a soruyorum. Bu söylenenler doğru mu değil mi. Silahların gölgesinden yasa getiriyorsanız siz o silahlara teslim olmuş bir başbakansınız. Recep Tayyip Erdoğan PKK’nın tutsağıdır herkes bunu çok iyi bilsin.
ANAYASA ÇALIŞMASI
Anayasa konusunda bizim düşüncelerimiz çok nettir. Anayasanın birinci maddesi Türkiye devleti bir cumhuriyettir. Bizim kırmızı çizgimizdir. Recep Tayyip Erdoğan’a hep soruyorum. Sen hangi ülkenin başbakanısın sen neden Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanıyım diyemiyorsun. Çünkü başkanlık hayali var onun. Biz de ecdadımızla gurur duyarız. Ama o ecdadı kemdi başkanlık hevesine alet etmesin.
Anayasanın başlangıcında Türk Milleti ifadesi yer alacaktır. Onu çıkarmaya Recep Tayyip Erdoğan’ın ne aklı ne de gücü yeter. Gelinen süreç Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süre düşünmesi gereken bir süreçtir. AKP’nin maskesini gördünüz maskeyi düşüren Kandil oldu. Artık AKP’nin ve başındaki kişinin birileri tarafından kullanıldığını birilerine teslim olduğunu herkesin bilmesini isterim.
Gücü kime yetiyor silahsız olanlara. Öğrencilere, işçilere… Elinde silah olanlara bir emriniz var mı diyor. Sonra da çıkıp hiç pazarlık yapmadık diyor.
Nasıl bir adamsın bir insan nasıl bu kadar kolay yalan söyler.
1 MAYIS TARTIŞMALARI
Yarın 1 Mayıs emeğin alın teri dökenlerin bayramı. Emeğiyle çalışıp evine ekmeğiyle dönen dürüst vatandaşların bayramı. İşçilerimiz Taksim’de kutlayacağız diyor. Başbakan hayır diyor. Eğer bir kişinin saçının teline zarar gelirse onun sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Bayram bu. Bırakın herkes istediği yerde kutlasın. Kendi güvenliklerini kendileri aşırlar. Hangi gerekçeyle yasak getiriyorsun. Demokrasi diyorsun yasak getiriyorsun. Bu ülkeye özgürlük, demokrasi, barış gelecekse getirecek olan parti CHP’dir. Bu ülkede silahlara teslim olmadan karar alan ve karalarını halkla paylaşan parti CHP’dir.