Uzman Ay, çocukların en fazla cinsel istismardan olumsuz etkilendiğini bildirdi. Cinsel istismara uğrayan çocukların suçlanacağı endişesiyle olayı gizli tuttuğunu ve bu nedenle istismarın uzun süre devam ettiğini anlatan Rabia Ay, çoğunlukla cinsel istismarların yakın ve tanıdık çevreden geldiğini söyledi.
Çocuklarda cinsel istismarların yüzde 30’unun 2-3, yüzde 40’ının 6-10, yüzde 30’unun da 11-17 yaş arasında görüldüğünü kaydeden Dr.Ay, kız çocuklarının erkek çocuklara göre 3 kat daha fazla cinsel istismara maruz kaldıklarını açıkladı. Ay, şöyle dedi:
“Tacizde bulunan kişilerin yüzde 96’sı erkek ve yüzde 80’i çocuğun tanıdığı kişidir. Boşanma, şiddet, alkol ve madde kullanımı olan ailelerde cinsel istismar daha sık görülmektedir. Tecavüz, cinsel organların ellenmesi, müstehcen sözlere maruz bırakılması, yetişkin cinsel organlarını okşamaya zorlanması, çocuğun pornografide ya da fuhuşta kullanılması, cinsel içerikli materyal seyrettirilmesi ve teşhircilik çocuklara yönelik cinsel istismarlardır. Cinsel istismara uğrayan kız ve erkek çocukların yüzde 50’sinde travma sonucu ruhsal bozukluklar görülmektedir. Ayrıca cinsel istismara uğramış erkek çocukların yüzde 60’ında da homoseksüel davranışlar gözlemlenmiştir.”
Erkek çocukların sünnet olurken cinsel organını düğüne katılan konuklara gösterilmesinin yanlış bir davranış olduğunu vurgulayan Dr.Rabia Ay, “Sünnet edilen cinsel organının yakınlara gösterilmesi çocukta ruhsal travmalara neden olmaktadır. Ergen dönemdeki kız çocuklarının göğüsleri ile ilgili sözler söylenmesi de onların cinsel kimliklerini gizlemeye neden olabildiği gibi, erkek gibi davranış göstermelerine ve erkek gibi giyinmelerine sebep olabilir” dedi.
Psikiyatrist Dr. Rabia Ay, çocuk istismarının sadece aileye değil tüm topluma zarar verdiğini söyledi. Ay, çocuklara sadece cinsel istismarın değil duygusal ve ekonomik istismarın uygulandığını ifade ederek dünyada ülkeden ülkeye değişmekle birlikte her 100 çocuktan 1- 10’nun istismara maruz kaldığını ekledi.