İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Ben TV’de yayınlanan ‘Üç Gazeteci Bir Konuk’ programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Başkan Aziz Kocaoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevi için ortaya çıkacak aday adayların artmasını istedi.

Partide yeni bir isme yönelik arayış olup olmadığı sorusuna Kocaoğlu, “Aranması lazım... Doğrusu da bu... Gecen dönem de aynı şiddetle arayış vardı. Bu dönemde olacak. Başka birisi olursa da olacak. Siyasetin doğasında olan bir şey... İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı gibi ulvi bir makamı için mutlaka parti içinden, dışından birçok değerli insan yarışacaktır. Benim için rahatsızlık vermez. Ne kadar çok arkadaş aday adayı olursa bence çok da iyi olur. Zaman zaman parti seçimi götürür, zaman zaman aday parti oyunun üzerine belli oy koyarak seçimi alır. Yerel seçimlerde başkanın önemli bir katkısı olur. Tersi de olabilir. Aday önemlidir. Adayı da yabana atmamak lazım” dedi.

ANKET KAMUOYU OLUŞTURMAK İÇİN YAPILMIŞ

Başkan Kocaoğlu, son günlerde ortaya çıkan seçime yönelik yaptırılan anketleri de yorumladı. AKP ve CHP arasında makasın daraldığını ifade eden son anketi yorumlayan Başkan Kocaoğlu, “Benim yaptırdığım bir anket yok. CHP’nin yaptırdığı anketi de görmedim. AKP’nin yayınladığı bu anket sonrası kendileri eğer ilçeleri alıyorsa Büyükşehir’de de son derece iddialıdır. Seçim yarışı kafa kafaya geçer. Anketler kendi yol haritanızı belirlemek için, durumunuzu tartmak, fotoğraf çekmek için yapılır. Yol haritanızı belirlemek için yapılır. Basına sızdırılmazsa, dağıtılmazsa bir anlam ifade eder. Anket ‘şöyle olmuş’ diye basına sızdırılırsa kamuoyu oluşturmak için yapılır. Gerçeklik payı da yoktur. Anket paylaşılmaz. Bana göre bu anket kamuoyunu yönlendirmek için yapılmış bir anket. Burada ‘ben de varım’ demek anlamına geliyor. Farkın öyle yüzde 3-3,5 olması ‘bastıralım, alacağız’ anlamına gelir. Ben seçimlerde fikrimi söyledim, Şimdi biz neyle yarışacağız. Yarış çıtamız, hedefimiz olması gerekir. Biz seçimde yüzde 56,7 oy aldık. Bizim bunun altına düşmememiz gerekir. Daha fazla bir oy oranı ile seçilmemiz gerekir” dedi.

Kocaoğlu, ankette AKP’ye geçeceği iddia edilen ilçelerle ilgili de ‘Ben ona katılmıyorum. Belli ilçelerimizde örgütler iyi çalışmadıysa. Soğuk durma olabilir. Partiye ve belediye başkanına karşı… Bu bizim için de geçerli olabilir. Ama bu duruma ve ilçe adlarına katılmıyorum. Belediye başkanları ancak zaten projelerini yaparlar ve kendilerini gösterirler. Herkesin projesi var. Onlar gün ışığına çıktığında vatandaş durumu anlar ve ona göre hareket eder. Bizim de 2009 seçimlerine giderken 2007 yılında hiçbir şeyimiz yoktu. Son dönemde açıldı” ifadelerini kullandı.

BABAMDAN MİRAS KALDI!

Kocaoğlu, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile arasının iyi olması ve ona teşekkür etmesi, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile hep karşı karşıya gelmesi konusunda sorulan soruya da yanıt verdi.

Kocaoğlu, “Biz, Ertuğrul beyi yıllardır tanıyoruz. Aramızda hiçbir problem yok. Ben hiçbir zaman birinci demeci vermiyorum. Hepsine tek tek cevap değil toptan cevap veriyorum. Burada bilgi akışının doğru olması lazım… Binali Bey ile Ertuğrul Bey ile problemim yok. Ben bu kentin belediye başkanıyım. Hükümet ile didişmek, tartışmak gibi bir görevim yok. Lüksüm de yok. Ertuğrul Bey eksik bilgiden dolayı bazen yanlış açıklamalar yapıyor. Maksadını aşan açıklamalar olunca biz de cevap vermek durumunda kalıyoruz. Eğer benim kafamdaki iş gerçekleşirse kimse engel olmazsa bu kentin beş yıldızlı oteli, müzesi ve kongre merkezi olur. Sayın valiye verdim. Ertuğrul Bey ile paylaşacaktı. Kaynağı da hazır” dedi.

Kocaoğlu ‘öfke kontrolü ve zaman zaman sert çıkışları’ ile ilgili soruya da, “Bu, bana babamdan geçme miras… Biz son derece toleranslı... Üçe beşe, yanana, yıkılan bakmayan bir aileyiz. Rencide olduğumuz yerde bomba gibi patlayan bir aileyiz. Kırmızı çizgilerimize müdahale edildiğinde bunu yapıyoruz. Her koşulda ağzımızdan çıkanı biliriz. Bu güne kadar öyle büyük şeyimiz de zaten olmadı. Enteresan şeyler olduğunda tepki veriyorum. Ben de insanım. Etten kemikten yapılmış bir insanım. İzzeti nefsime dokunacak her yerde tepkimi göstermek durumundayım” dedi.

SARI ÇİZMELİ MEHMET AĞA!

Büyükşehir Davası’na katıldıkları gerekçesiyle başta kendisi olmak üzere belediye başkanları ve işçi temsilcileri hakkında başlatılan soruşturma hakkında da konuşan Başkan Kocaoğlu, “Bütün samimiyetimle söylüyorum. Yakınmayı, acındırmayı, yok demeyi sevmiyorum. Bu kadar olmaz dedim. Devlete, millete her şeye yazık. Bunu (soruşturmayı) kimse söylemedim. Sendikalar duyurunca ‘bize de geldi’ kardeşim demek durumunda kaldık. Belediye gibi ulaşımı yürüten, suyu akıtan, insanlara hizmet eden, dereleri ıslah eden kurumun 300 tane yöneticisini çağırıyorsunuz. Bunun yüz tanesini yargıya veriyorsunuz. İçeride tuttuklarınız var. Bir mahkeme oluyor. İnsanların eşi, çocukları, oğlu, kızı, dünürü var. Komşusu, çevresi var. Burada belediye yargılanıyor. Oraya o kadar insanın gelmesi normal. Ben niye çağırayım?. Sonra orada olay olmadı ki. Ne bu soruşturma? İzmir’de çok dilekçe yazıldığı için biz sorgulanıyoruz. Herhangi bir vatandaş alıyor eline kağıdı yazıyor. Altına ‘Sarı Çizmeli Mehmet Ağa’ diyor. Sanal isimler var. Bundan soruşturma başlıyor. O kişi yok. Olmadığı için dönüp bakamıyorsunuz. Bu taciz değil midir? Böyle nasıl gideceğiz?” diye konuştu.

AZİZ’İN GÖZÜ SİYAH MI, ELA MI?

Başkan Kocaoğlu, belediyede yapılan soruşturma ve incelemelerin devam ettiğini söyledi. Örnekler vererek soruşturmanın boyutunun taciz aşamasına geldiğini ifade eden Kocaoğlu, “İl Genel Meclis Başkanı Serdar Değirmenci hakkında bir işlem başlatılmış. Ardından vali yardımcısı yazıyı imzalayarak bize göndermiş. Evrak önüme geldi. Bize ‘Değirmenci hakkında tektin yapın’ diyor. Böyle şey nasıl olur?. Benim ona müdahale etmem ya da onun hakkında işlem yapmam hukuki olarak mümkün değil. O, Özel İdare’deki İl Genel Meclisi’nin ben de Büyükşehir’in başkanıyım. Böyle mantıksız durumlarla da karşı karşıya kalıyoruz. Soruşturmada, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı konu olunca yukarıdan aşağı herkes zevkle imzalıyor. Bu nasıl iştir anlamadım. Bir oyun kuruluyor. Oyunu kurana sormak lazım... Kim kuruyorsa bunu biliyordur. Çalışma arkadaşlarınla ilgili de saçma sapan şeyler geliyor. Bir kısmını teftişe gönderiyorsun, bir kısmı için ise ‘saçmalama kardeşim, soruşturmaya gerek yoktur’ diyoruz. Bunu imzalayan da aynısını yapması lazım... Bizim ailemiz ortada. Yaptığımız yapmadığımız belli. Aziz’in gözü hangi renk... Siyah mı, ela mı? İş buraya kadar gelmiş. Buna da gerekçe olarak ‘Efendim dilekçe yazılıyor, soruşturmak zorundayız’ deniliyor. Sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne mi yazılıyor. Birçok kurum var. Ama bize uygulama farklı. Herkesin elinde Danıştay’da soruşturma izni verilmesi kararı var ama bir şey yapılmıyor. Sümenaltı ediliyor. Operasyon bir oyundur. Osmanlı’dan bu yana belediyecilik tarihinde bizim üzerimize oynanan oyundan başka bir oyun yok. Hangi belediyeye bu kadar büyük bir operasyon yapılmış. Ona rağmen direniyoruz, ayaktayız, çalışıyoruz” dedi.

ALAN EXPO’DAN DAHA ÖNEMLİ

Başkan Kocaoğlu EXPO’da geri planda kaldığı yönündeki eleştirileri de yanıtladı. EXPO 2020 ve İnciraltı alanı ile ilgili açıklamalarda bulunan Kocaoğlu, “İnciraltı’na yapılacak olan EXPO binaları geçici binalardır. Sevilla ve Şangay şehirleri terk edilmiş yerlere yaptılar. Biz de önerdik ama tekrar tartışmaya gerek yok. İnciraltı kararı verildi. Burada yüzde 3 imar var. İnciraltı’nda binaları tutup da sonra fonksiyon yükleyerek bir şey yapamazsınız. Ben Sevilla’ya gittiğimde halen fonksiyon yüklemeye çalışıyorlardı. Ne yapacaklarını arıyorlardı. Böyle bir sorun olmayacak. İnciraltı’nın ne olacağı belli... Öndeki bölge kent ormanı, park olacak. Toplam 2 bin 500 dönüm denize sahili olan orman alanı olacak. Yapılacak binaların hepsi söküp atılacak. Simge binalar orada kalacak. Eğer siz orayı sonra müzeye çevirmek istiyorsanız ki burası uygun değil. Düzenleme ortaklık payından alıyorsunuz. Alanın daha sonra nasıl kullanılacağı EXPO’yu yapmaktan daha önemlidir. Belki kent dışında bir alanın kalkınması için yer seçilebilirdi. Biz belediye olarak yer önerdik. Görevimizi yaptık. Buna birçok taraf karar veriyor. Biz hayati konularda müdahale ediyoruz. EXPO’da yapacağınız işleri kurgularsanız üç binanın ziyaretçi çekmesi konusu devede kulak kalır. Yeşil alan dışında kalan alanlara sağlık merkezi, eğitim alanları, termal merkezler yaparsanız çok daha faydalı olur” dedi.

Kocaoğlu, “Benim sorumluluklarım var. Sırtımdaki yük arttı. Yani ilk belediye başkanı seçildiğim zamankinden farklı bir durum var. Rahmetli başkanın ardından göreve gelen ‘emanetçi belediye başkanını’ olarak yük 30 kilo ise şimdi yani yüzde 56,7 oy aldıktan sonra 100 kilo oldu. Bu kentin faydası için en önde gitmem gerekiyorsa en önde, en arkada gitmem gerekiyorsa en arkada, onuncu sırada olmam gerekiyorsa 10. Sırada olurum. Benim kişiliğimde estek, köstek hiçbir şey yok. Kentin yararına olan her şeyin yanındayım” diye konuştu.

İZKARAY’IN FİKRİ ÖNCEDEN ÇIKTI

Başkan Kocaoğlu, geçtiğimiz günlerde Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın fizibilitesinin bittiğini ve proje ihalesine çıkılacağını açıkladığı kenti çevreleyecek demiryolu hattı İZKARAY Projesi hakkında da konuştu.

Kocaoğlu, “Metro, hafif raylı sistem hepsi birbirine karıştı. İZKARAY’da Üçkuyular ile Bostanlı arasında yapılacak olan şey... Dönemin eski Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen zamanında yapılan toplantıdan çıkan bir projedir. Bu proje zaten bizim değil. Olabilir bir projedir. Onlar geçmişte Kordonyolu’nu yapmak istiyorlardı. Çok görüşmeler oldu. Ben TCDD’den bir toplantıdan çıktım. Bana ‘Kordonyolu’nu ne yapacağız’ dedi. Ben de ‘olmaz, İzmir istemiyor’ dedim. Sonra ‘tünel yapsak’ dedi. Ben de ‘o olur’ dedim. Havagazı’nın olduğu yerden girecek tünel sonra Karataş’tan çıkacaktı. Sonra ‘o kadar önemli mi bu’ dedim. Ardından bu İZKARAY’ın fikrini ortaya attım. Aradan geçen zaman sonrasında Bakan Yıldırım, Ticaret Odası’nda bu projeyi anlattı. Hem karayolu, hem demiryolu geçecek olan bir projedir. Benim ‘yüzük yol’ dediğim sistemin gelişmiş halidir. Zaten ardından Pasaport’u tünel ile geçme konusu da kalktı. Şimdiki proje Üçkuyular-Çiğli Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılacak olan tüp geçit ya da köprü çalışmasıdır. Projenin başlaması kent için faydalı olur. Bu EXPO’ya yetişebilir ama çok uzun soluklu bir iş. Yani 8-10 yıllık bir projedir” dedi.

PROJELERİ SIRALADI, “BİTECEK” DEDİ

Başkan Kocaoğlu seçime yönelik çalışmaların devam ettiği şu günlerde belediyenin projelerini ve zamanlarını da anlattı. Kocaoğlu, “Türkiye şartlarında ‘işleri şu zamanda bitireceğim’ demek doğru değil. Acemilik döneminde bu açıklamaları yaptık. Yeni Fuar Alanı’nı 2014 yılının Mart ayında bitirmeyi planlıyordum. Sadece 80 gün KİK’te kaldı. Yazı gelmedi henüz. Gaziemir’deki fuar alanı projesinde işin ilk aşamasını geçtik. Dosyanın her tarafı incelendi. Bitireceğimiz alt-üst geçit projeleri var. Kongre merkezinin temelini atacağız. Metro bitecek. Ulukent, EVKA -5 projeleri bitecek. Kordon projesinde önemli yol alınacak. Körfez temizliği başlayacak. İkiçeşmelik Caddesi’nde kurul onayı alırsak çalışmalara başlayacağız. İZSU’nun arıtmaları tamamlanacak. Uçanyol Projesi bitecek. Yine yollar, kanalizasyonlar, dere ıslahı yatırımlarımız var. Biz 80 civarında şantiye ile devam ediyoruz. Onlar bitecek. Ardından çamur kurutma ve çürütme projemizde ciddi yol alacağız. Çöp transfer ve bertaraf tesisinin yer arayışları, restorasyon çalışmaları da sürüyor. Zaten İzmir’in önünde çöp işi de biterse projesi yapılmış ihalesine çıkılmış işlere ‘bitmiş’ gözüyle bakıyoruz. Kentsel dönüşüm çalışmalarımız sürüyor. Bundan sonra seçilecek belediye başkanının yapacak çok da fazla işi yok. Yüzde 90 oranında büyük işler bitiyor. Geriye tarihi Kemeraltı bölgesinin ayağa kalkması konusu var. Biz 10 yıl içinde kentin altyapı sorunlarının yüzde 95’ini bitiyoruz. İnciraltı Planları ve Yeni Kent Merkezi’ndeki inşaat çalışmaları sürüyor. Birçok şantiye var. Özel sektör kuruluşları çalışmalarını devam ettiriyor. Biz ‘sağlık istiyorsan İnciraltı’na, gökdelen istiyorsan Yeni Kent Merkezi’ne gidin’ diyoruz” dedi.

AKP’Yİ TAKİP EDİYORUZ

Başkan Kocaoğlu, AKP’nin 35 Projesi’ni de yorumladı. Kendisine yöneltilen ‘AKP’nin projelerini takip ediyor musunuz?’ sorusun yanıt veren Kocaoğlu, “AKP’nin projelerini takip ediyoruz tabi ki. Belli projeler hizmet ile ilgili. Çağrı merkezi falan... İstanbul-İzmir Otoyolu devlet projesi... Tabi ki İzmir de pay alacak. Bunlar büyük işler. Konak Tüneli’nde işler başladı. Kanal Projesi var. Onun fizibilitesi başladı. Çeşme Ildır ile Balıklıova arasında yapılacak. Hızlı tren gibi projeler de sürüyor. Altyapıya girdiğiniz zaman mutlaka zaman alıyor. Bergama’ya gitmek, Torbalı’ya metroyu uzatmak bizim de projemizdi. TCDD ile ortak yapıyoruz. Bazen projeler iç içe geçiyor” dedi.

ZABITADA ZAAFİYET VAR

Başkan Kocaoğlu, kaldırım işgalleri ile gündeme gelen kentin işlek caddeleri ve İkiçeşmelik’teki spotçular çarşısı hakkındaki eleştirileri de yanıtladı.

İkiçeşmelik’te düzenlenin devam ettiğini anlatan Kocaoğlu, “ Hafta sonunda orada baştan aşağı ürüdüm. Kendim uyardım. Arkadaşlar bugünden itibaren müdahale edecekler. Bizim de cephe düzenlemesi yapmak için projemiz var. Koruma kurulu bizim projemizde eksiklikler buldu. Bunların hazırlıklarını yapıyoruz. Eğer onay verilirse o bölgeyi yenileyeceğiz, restore edeceğiz. O zaman kabuk değiştirecek. Spotçuların oradan çıkması gerekir. Bu da ‘oradan cık’ demekle olmaz. Çalışma yapmak lazım. Orada bin 400 üzerinde tescilli bina var. Esas İzmir orasıdır. Soyadını bildiğimiz ailelerin yaşadığı yerlerdir. 70-80 yılda çökmüş olan yerleri ayağa kaldıracaksınız. Ayrıca hak sahiplerini bulamıyorsunuz. Bir binanın 100’e yakın mülk sahibi ve hissedarı var. Muhatap bulamıyoruz. Kemeraltı’nda da biz projede ‘ya yenile ya da sat’ diyeceğiz. Mahkemeye verip alacağız” dedi.

Belediyenin zabıta teşkilatında ciddi revizyonun yapılması gerektiğini anlatan Kocaoğlu, “Bizim zabıta konusunda ciddi zafiyetimiz var. Belli yerler ilçe belediyelerine bağlı. Ben hatayı kabul ediyorum. Zabıtayı güçlendirmemiz gerekir. Belli zorluklarımız var. Sokağı, zabıtayı yönetecek bir insan lazım. Hem esnafı kırmayacak, hem de disipline edecek bir yapı lazım. İzmir’de ‘sokağa oturma kardeşim’ diyemezsiniz. Kıbrıs Şehitleri’ne gittim. Orada vatandaş ‘sokak sanatçısıyım’ diyor ama incik, boncuk satıyor. Vatandaşın kent ikliminden gelen havası var. Dışarıda oturmak istiyor. Çamaşır satanlar bile dışarı çıkıyorlar. Bizim kadromuz zayıf. Merkezi yönetim isterseniz kadro verir. Orada yani zabıtada KPSS ile kazanıp gelen insanlar var. Biz onları aldık. O uygulamadan memnun kalmadık. Bizim zabıtanın İzmir’de yaşamış insanlardan olması lazım. İzmir dışından gelen, kenti bilmeyene İzmir’i öğretmek zaman alacaktır” diye konuştu.

METRO’DA SORUN YOK

Üçyol-Üçkuyular Metrosu hakkında da açıklama yapan Başkan Kocaoğlu, metronun son durumu ile ilgili çıkan haberleri yorumları. Kocaoğlu, “Metronun iki istasyonu önümüzdeki hafta açılacak. İzmirspor-Hatay İstasyonu arasında tren zaten gidip geliyor. Göztepe istasyonunda bizim beş tane çıkışımız var. Orasının dört çıkışını yaptık. Bölge aynı zamanda çok büyük bir alt geçit... Beşinci de apartmana yakın bir yerden çıkıyor. Sürekli çözüm yolu arıyoruz. Metro işinde apartmanın dibine geliyorsunuz, kalıyorsunuz. Buraya çözüm üretiliyor. Belki yurt dışından araştırmacı getiriyorsunuz. Bu iş ‘hadi vurdum, kırdım’ demekle olmuyor. Poligon’da 30 metre gibi bir mesafe kaldı. Zaten yaklaşım tünelleri açıldı. Poligon’da sıkıntımız yok. Üst yolu da bugün yarın açacağız. Halkı vatandaşlarımızı orada rahatlatacağız. Hatta kaldırım çalışmaları başladı bile. İki hattın tam olarak açılışı Mart ayına kadar biter” dedi.

SEÇİM STARTI DEĞİLDİ

Başkan Kocaoğlu ‘seçim startı’ adı verilen CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Gökhan Günaydın ve Sezgin Tanrıkulu’nun katıldığı İzmir ziyareti ile ilgili de konuştu. Kamuoyunda yanlış anlaşılmaların olduğunu ifade eden Kocaoğlu, “ Bu toplantılar ve ziyaretler seçim startı değil. Karabağlar CHP İlçe Başkanlığı, yaptığı çalışmaları anlattı. Benim de bir gün önce haberim oldu. Bir tanesine katılabildim. O da kentsel dönüşüm konusuydu. Diğerleri zaten Karabağlar Belediyesi’nin yaptığı çalışmalardı. Seçim startı olarak değerlendirmek doğru değildir. Bu organizasyon ilçe başkanının yaptığı bir çalışmadır. Şu anda seçim startını kim verirse doğru olmaz. Seçim bir maraton. Bugünden seçim startını vermek yerel yönetimler için doğru değil. Bizim yapacak çok daha fazla işimiz var. Seçime giderken ‘sahaya iniyoruz, alana iniyoruz’ denilebilir. Zaten biz her gün vatandaşlarımızla beraberiz. Halk ile birlikteyiz. Genel başkan gelir yakın tarihte. Ancak o şekilde olabilir. Bana göre süre erkendir” dedi. Başkan Kocaoğlu, “CHP’de her isteyen istediği ismi toplantılara ve etkinliklere verebiliyor mu?” sorusuna da , “Ben bunu seçim startı olarak almıyorum. İlçe başkanları bana bağlı değil. Belediye başkanları da ayrı seçiliyor. Yetki ve sorumluluk olarak bize bağlılar. Bayındır Belediyesi’nin başkanı ile diğer bir belediyenin başkanı arasında bizim için bağlılık anlamında fark yok. Genel merkez geri kalan durumu değerlendirecektir” diye konuştu.