Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,1910
EURO
36,6427
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.960,550
 
Hava Durumu ANKARA
6 / 11 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
KOCASI SEMRA HAMIN'IN İPLİĞİNİ PAZARA ÇIKARDI!!!
KOCASI SEMRA HAMIN IN İPLİĞİNİ PAZARA ÇIKARDI!!!
 
Ayrıldığı eşi Hamit Türk, oğluna bakire gelin arayan ünlü kaynana ile 'evlenmeden gerdeğe girdiklerini' açıkladı. Hamit Türk, 'Türk halkı artık bu kadını tanısın' diyerek, sırlarını açtı. Şu itiraflarda bulundu: 'Semra'ya ikinci buluşmamızda evlenme teklif ettim. (Olur) dedi.
 
26.1.2005 - 23:25
Gözlerinin içi gülüyordu. Elleri bütün gün avcumdaydı.'
'Üçüncü buluşmamızda, yaşlı gözlerle bakıp (Kaçır beni) dedi. Semra'yı köyüme götürecektim. Otobüste yaşlı bir kadın şüphelendi, nereye gittiğimizi sordu. (Öğretmeniz, tayinimiz çıktı) cevabını verdi.'
* * *
Gelinim Olur musun Evi'nin ünlü kaynanası Semra Yücel, medyanın gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Oğlu Ata ile gelin adaylarından Sinem'in evlenmesini engellemek için elinden geleni yapan Semra kaynananın eski eşi Hamit Türk haftalık FISILTI Gazetesi'ne şok açıklamalar yaptı. Semra Yücel'e yeniden evlenmek teklifinde bulunan ama geri çevrilen Türk, ünlü kaynananın geçmişiyle ilgili tüm sırlarını açığa çıkardı. 1976 yılında henüz toy bir delikanlıyken tanıştığı Semra Yücel'e ilk görüşte aşık olduğunu söyleyen Hamit Türk, yalancılıkla suçladığı Türkiye'nin kaynanası hakkında şunları anlattı: '1976 yılının ilk günleriydi. Öyle Semra Hanım'ın iddia ettiği gibi Üniversite öğrencisi, mühendis adayı falan değildim. Zaten ona da hiç bir zaman böyle bir şey söylemedim. Boş laf edenleri hiç sevmem, ilkokul mezunuyum ve Semra Hanım bunu tanıştığımız günden beridir iyi bilir. Benim hakkında söylediği her şey gibi bu da basit bir yalandır. Kendisini yılar önce Bayrampaşa sokaklarında dolaşırken gördüm. Güzelliği ve alımlı haliyle beni büyülemişti. Onu takip ettim ve bir ara fırsattan yararlanarak adını öğrendim. Sonra da cesaretimi toplayarak benimle gelmesini istedim. 'Şimdi değil ama belki sonra olabilir' diye yanıt verdi bu teklifime. Eve girdi ben ise dışarıda kalakaldım. Karların altında iki saat boyunca belki bir kez daha görürüm ümidiyle bekledim. Beni camdoan gördü ve yanıma geldi. Oradan çay içmeye gittik. O gün ona hissetiklerimi anlattım. Ertesi gün yine buluşmak üzere sözleştik. Ve ikinci buluşmamızda ona evlenme teklifi ettim. 'Olur' derken gözlerinin içi gülüyordu. Semra'yı ya bana vermezlerse diye hiç düşünmemiştim. Bana anlattığına göre üç kız kardeştiler ve Semra evin en küçük ve tek bekar kızıydı. Babasının emekli astsubaymış, yıllar önce vefat etmişti. Annesi Sabahat Hanım'la birlikte yaşıyorlardı. Ve o da bahsettiğine göre, çok hanım ve iyi bir kadındı. Tanıştığımızın üçüncü günü bir çay bahçesinde otururken Semra bana yaşımı sordu. Açıkçası çok afallamıştım ama kızararak da olsa doğruyu söylemiştim: '19'. 'Peki ya sen?' demeye dilim varmıyordu, çünkü belli benden yaşça epey büyüktü. Yalan söylemedi, 23 yaşında olduğunu dile getirdi. İkimiz içinde aramızdaki yaş farkının hiç mi hiç önemi yoktu. Sevgimiz o kadar büyüktü ki her türlü zorluğun altından beraberce kalkabilirdik. 3-5 dakika sonra Semra bu seferde 'Ya askerlik' dedi, merakla. O işte büyük engeldi. Henüz vatani görevimi yapmamıştım. Bu sorun Sabahat Hanım'ın gözünde büyük dert olacaktı, elbette. Eee, tam olarak bir işimde yoktu. Semra yaşlı gözlerini üzerime dikip 'O zaman kaçır beni. Nasılsa annem beni sana vermez. Sen beni bende seni seviyorum. Gidelim, buralardan..' Aklıma yatmıştı. Semra'ya köyüme götürecektim. Onu kaybedemezdim. Otobüs paramız olmadığı için kolundaki altın bileziklerinden iki tanesini kuyumcuya yok pahasına bozdurduk. İkimizde çok cahiliz ya, görüntümüz de saflığımızı ele veriyordu herhalde, otobüs bileti satıcıları bizi kolayca kandırdı, Samsun'a gidip, aktarmayla Giresun'a geçmek yerine Ankara'ya bilet kestiler. Başkent'e akşam sularında vardık. Bütün otobüs şirketlerini tek tek gezdik. Kardeşim, bir kişilik bile yer yok. En iyisi mi 'Ordu'ya geçelim, oradan köye gideriz' dedik. Bindik otobüse, Ankara'dan geçip Kırıkkale yakınlarına gelince başladı ağlamaya Semra. Ağrıma gitti, 'Niye ağlıyorsun kuzum' dedim. 'Bak pişmansan seni geri teslim edeyim. Bu işte metazori yok'... 'Asla' diye karşılık verdi. Ortanca ablası Necla Ankara'da evliydi. Bugüne kadar hep onu görmeye gidermiş, şimdi ise Giresunlara gitmek varmış, duygulanmış. Ses çıkarmadım. Kayseri'ye vardığımızda, otobüse yaşlı bir hanım teyzeyle kızı bindi. Hemen arka koltuğa oturdular. Yol boyunca bizden şüphelenmiş olacaklar ki, durup dururken nereye ve niçin gittiğimizi sordular. Semra hemen atıldı, 'Öğretmeniz, atanmaya gidiyoruz' Teyze anlamlı anlamlı kafasına salladı. Hiç de inanmış görünmüyordu doğrusu. Ordu'ya gittiğimizde gece yarısı olmak üzereydi. Kalacağımız bir yer yok, cebimizde beş kuruş o da yok. Öylece garda kalakaldık. Otobüsteki yaşlı hanım, yanımıza yaklaştı ve 'Siz kaçıyorsunuz. İstemeden kulak misafiri oldum. Nereye gideceksiniz?' diye sordu. Bende başımıza gelenleri tek tek anlattım ona. Sabaha kadar da sokakta sabahlayacağımızı ilave ettim. Halimize acıyıp, yardım etmek istediğini söyledi: 'Benim Orman Mühendisi bir damadım var. Onlara gidiyorum. Çok iyi insanlardır. Sizi de misafir etmek isteyeceklerdir. Lütfen benimle gelin' dedi. Allah razı olsun, evlerine gittik. Bizi çok güzel karşıladılar. Yemek yendi, vakit yatmaya geldi. Ayrı ayrı yataklar yapmaya başladılar. Eee, biz de ev sahiplerine kendimizi 'öğretmen arkadaşlar' diye tanıttığımız gıkımızı çıkaramıyorduk. Zavallı teyze içler acısı durumumuzu görünce daha fazla susamadı ve 'Bu gençler öğretmen falan değil. Onlar iki aşık. Kaçmışlar. Bırakın birlikte yatsınlar' dedi. Ev halkı sağolsun anlayışla karşıladı ve biz Semra Hanım'la o gün birlikte yattık sabahladık. Çok affedersiniz, o gece karı koca olduk. Tabii daha ne resmi nikahımız vardı, ne de imam nikahımız. Ertesi gün Giresun'a köyümüze gittik. Sevgili amcam imam nikahımızı kıydı. Sonra askere gittim zaten. Devlet nikahını askerden sonra yaptık. Yani 22 ay geçtikten sonra.

D.B TERCÜMAN




Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


EN ÇEKİCİ ADRİANA LİMA...

İNTERNET'TE GÜZELLER GÜZELİ SEÇİLDİ

ÜZERİNE AŞK YAZILAN FASULYE YETİŞTİRİLDİ
»  HANDE YENER'E ÇETE SUÇLAMASI
»  BABASININ YEMİNİNİ BÖYLE KUTLADI...
»  NEZ'İN HAYATINA GİRECEK ERKEK NASIL OLMALI?
»  İŞ KAZASI DEĞİL TEŞHİR!!
»  BAYRAM'DA SAHNEYE ÇIKAN MALI GÖTÜRDÜ...
»  İŞTE ALDATILMA VE FOTOĞRAFI!!!
»  SEZEN AKSU 5. KEZ NİKAH MASASINA OTURMAYA HAZIRLANIYOR!!
»  HARİKA AVCI: KADINLARLA DUDAKTAN ÖPÜŞMEYİ SEVMEM !!
»  UÇAK TÜRBÜLANS'A GİRİNCE YÜREĞİ HOP ETTİ!!
»  "TAMER TÜRKİYE'NİN EN İYİ OYUNCULARINDAN BİRİ"...
»  HOLLYWOOD'UN EN GÜZEL SARIŞINI SEÇİLDİ,PAMELA ANDERSON 1 NUMARA...
»  SU VE SABUN SEVMEYEN ÜNLÜLER!!
»  SEZEN AKSU-NAZAN ÖNCEL KIYASLAMASI KAYAHAN'I FENA KIZDIRDI...
»  SİBEL CAN'IN MEDYAYA YANSIYAN AYRILIK HABERLERİ!!
»  DENİZ SEKİ EVLENİYOR MU?
»  IRMAK ÜNAL ÖNCE BOŞANDI SONRA SEVGİLİSİYLE KUTLAMA YAPTI !!
»  "SAYIN BAKANIM" DÜŞÜK REYTİNG KURBANI...
»  ORTADOĞU'DA MODA, MANKENLER AÇILDI,SAÇILDI
»  TÜRKAN ŞORAY: KIZIMI ĞLATACAK ADAMI ÖLDÜRÜRÜM !!
»  TUĞBA ÖZAY'IN AHU TUĞBA HAYRANLIĞI
»  DÜNYANIN EN GÜZEL KADININI KİM ÖPECEK?
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.