Erdem, yaptığı açıklamada, konut kredisi pazarının 2009’un ilk 11 ayında yüzde 11,2, 2010’un ilk 11 ayında ise 2,5 kat daha hızlı bir performans göstererek yüzde 28,7 büyüdüğünü, pazarın şu anda 55 milyar lira seviyelerine ulaştığını, yıl sonunun 56-57 milyar lirayla kapatılmasını öngördüklerini bildirdi.
Pazarın büyümesinde faiz oranlarındaki düşüş ile konut fiyatlarının geçmiş dönemdeki fiyatlarla aynı düzeylerde kalmasının etkili olduğuna işaret eden Erdem, faizlerdeki düşüşlerin taksit tutarlarına da ciddi oranda yansıdığını ve bunun kredi kullanmak için geliri yeterli olan tüketicilerin sayısını arttırdığını vurguladı.
İsmet Erdem, "2008’de 60 ay vadede 100 bin lira kredi kullanan bir müşteri o dönemde 2.705 lira taksit öderken bu rakam 2010 aralık ayında 2.093 liraya düşüyor. 612 lira daha düşük taksit ödüyor. Taksit tutarında yüzde 23’lük azalma olmuş. 120 ayda da 100 bin lira konut kredisi kullanan bir kişi 2008 Aralık ayında 1.999 lira taksit öderken, şu anda 1.286 lira ödüyor. Burada da 713 liralık bir fark var. Taksitleri yüzde 36 oranında azalmış oluyor. Konut kredisi hacminin artmasının nedeni de bu zaten... şeklinde konuştu.
Tüm bunların yanı sıra kredilerin geçmiş dönemlere oranla erişilebilir hale gelmesinin tüketicilerin ev almak için harekete geçmesini sağladığını dile getiren Erdem, ilk defa ev sahibi olmak isteyenlerin yanı sıra alternatif yatırım aracı olarak konut kredisi ile ev alımına yönelen yatırımcıların sayısının arttığını gözlemlediklerini söyledi.
-"2011’DE 70 MİLYAR LİRANIN ÜZERİNE ÇIKAR"
Bu yıl günlük verilen kredi adedinin 1.600’e ulaştığını, bu rakamın 2009’da 1.349 olduğunu kaydeden Erdem, bunun aylık 33.500’e denk geldiğini belirtti.
Konut kredisi pazarında 2011 yılında 2010 kadar olmasa da büyüme olacağının altını çizen Erdem, "Yüzde 26’lar seviyesinde bir büyüme olacağını tahmin ediyoruz. Bu yıl 56 milyar lira civarındaki rakamın, 2011’de 70 milyar liranın biraz üzerinde çıkmasını tahmin ediyoruz. Biz 2010’da günde 1.600 kredi verirken, bu rakamın 2011’de 1.950-2.000’lere çıkacağını öngörüyoruz" diye konuştu.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) bankaların 1 Ocak 2011’den itibaren kullandıracağı konut kredileri ile konut teminatı altında kullandıracakları tüketici kredilerinde, kredi tutarının teminata konu olan gayrimenkulün değerinin yüzde 75’inin üzerine çıkamayacağına ilişkin kararına dair Erdem, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu, sanırım geçmiş dönemde gelişmiş piyasalardaki mortgage krizinin getirdiği bir karar... Ancak bankalara baktığınızda zaten yüzde 75 seviyesinde veriyoruz. Tüketici ise yüzde 75 değil, daha çok yüzde 65’in altında kredi kullanmayı tercih ediyor. Yani biz yüzde 75 de desek, tüketici bizden ortalama yüzde 65’in altında borçlanıyor. İnşaat projelerinin de toplam kredi kullandırımı içindeki payı çok düşük. Dolayısıyla BDDK kararı, bizim yaşamımızı etkileyecek çok önemli bir sonuç doğurmayacak."
-"BDDK’NIN EKSPERTİZ KARARI, SÜREYİ BİRAZ UZATABİLİR"-
Erdem, yapılan kredilerin ekspertiz değerlemesinin BDDK ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) lisanslı eksperler tarafından yapılmasının çok gerekli bir uygulama olduğunun altını çizerek, bu kararın, piyasada yeterli sayıda SPK lisanslı eksper olmaması sebebiyle ilk başlarda biraz sıkıntı yaratabileceğini ve müşteri açısından ekspertiz işleminde sürenin uzayabileceğini ifade etti.
Yapı Kredi’nin konut kredisi hacimlerine de değinen Erdem, 2009 yılında pazar yüzde 13 büyürken, Yapı Kredi’nin yüzde 19 büyüdüğünü, 2010’da ise pazar yüzde 32,5 büyürken, Yapı Kredi olarak yaklaşık yüzde 37 oranında büyümelerinin söz konusu olduğunu, 2011’de yüzde 37-38 gibi büyüme hedeflediklerini söyledi.
Stratejik anlamda 2011 yılında tüketicilere yönelik yeni ürünler çıkaracaklarını belirten Erdem, "Bunlar tamamen özel, müşterilerin tamamen spesifik ihtiyaçlarına yönelik dizayn edilmiş ürünler olacak. Geçmişte çıkardığımız ’ev beraber’ ürünümüz vardı. Tek başına ev sahibi olamayacak müşteriler iki kişi bir araya gelerek aynı konutu yatırım amaçlı alabiliyorlardı.
Buna benzer çıkaracağımız ürünlerimiz olacak" diye konuştu.
Konut kredilerinde ortalamada 84 ay vadenin ağırlıklı kullanıldığını, müşteri portföyünde yaş dağılımında ciddi bir düşüş olduğunu belirten Erdem, sektörde konut kredisi alanların yüzde 52’sini 36-55 yaş, yüzde 28’ini 26-35, yüzde 11’ini 56-65 yaş, yüzde 5’ini ise 18-25 aralığının oluşturduğunu, Yapı Kredi’de ise konut kredisi kullananların yüzde 61’ini 36-55 yaş aralığının, yüzde 31’ini 26-35 yaş aralığının oluşturduğunu anlattı.26/12/2010