Erdoğan'ın arkasından salona girmek isteyen Türk korumalara izin vermeyen İspanyol yetkililer arasında kısa süreli bir arbede yaşandı. Çevredeki yetkililerin araya girmesiyle olay büyümeden sona erdirildi.
Erdoğan'ın konuşma yaptığı açılış oturumunun diğer katılımcıları ise İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ve Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Jorge Sampiao oldu.
MEDENİYETLER İTTİFAKI TÜRKİYE'NİN AB ÜYELİĞİYLE GERÇEKLEŞECEK
Zapatero’nun ardından forumda söz alan Başbakan Erdoğan, forumla birlikte, Medeniyetler İttifakı projesinin önemli kilometre taşlarından birine daha ulaştıklarını söyledi. İki yıl içinde projenin önemli bir olgunluğa eriştiğini belirten Erdoğan, “Ön yargı ve çatışmaların derinleşmesi tehditiyle karşı karşıya bulunuyoruz. Bilginin bu kadar kolay ulaşılabilir olduğu dünyada, kültürler ve dinler arasındaki mesafenin de daralması gerekir, ancak tersine daha da açılıyor. Dünya birbirine yaklaşırken, huzur ve barış aynı ölçüde sağlanamıyor. İnsanlığın müşterek değerleri yerine ayrılıklar ön plana çıkıyor” dedi.
‘Yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğini’ vurgulayan Erdoğan, “Barış, hoşgörü, sevgi ve saygıyı geçerli kılmalıyız. Farklılıkları ‘öteki’ olarak görmek çatışmanın başlangıcıdır. Aslolan bütün yaratılmışlara bir nazarla bakmak, çokluk içinde birliği tesis etmektedir. İnsanlığın su kadar, ekmek kadar, hava kadar ihtiyaç duyduğu sevgi, şefkat merhamet ve adaletin eksikliği can yakıcı şekilde hissediliyor” diye konuştu.
Medeniyetler İttifakı projesinin bu acılara son vermek umudu ile başlatıldığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Medeniyetler İttifakı kürsel bir soruna verdiğimiz yine küresel bir cevaptır. Ancak uzun vadeli planlı ve kararlı bir çaba ile bu sınavın üstesinden gelebiliriz. Böylelikle sadece görünen sorunları değil, bunlara neden olan temel unsurları ortadan kaldırmaya yönelik adımları atabiliriz. Bu hedeflerin hiçbirini kendi kendimize başaramayacağımız gibi, yeterli dayanışmayı sağlayamadığımız taktirde istediğimiz noktya ulaşamayacağımız da açıktır.”
Giderek daha küresel bir nitelik kazanana girişimin eyleme ve sonuca yönelik projeler ile birlikte kapsama alanını daha da genişlettiğini söyleyen Erdoğan, ileriki dönemlerde medya ve gençlere yönelik projelerle önemli bir boşluğu dolduracaklarını kaydetti. Erdoğan, “Yanlış algılamaların doğruya çevrilmesinde medyaya önemli görevler düşüyor. Birinci hedef, kitlesel olarak gençler ve bunları izleyen gelecek kuşakları oluşturuyor. Genç nesiller de kültürel farklılıklar arasındaki uyum duyarlılığını artırmak önemli bir husus. Önümüzdeki dönemde bu projeleri yenilerinin izlemesi gerekecekti” diye konuştu.
Katılımcı ülkelerin ulusal stratejilerinin projenin başarısında önemli birer gösterge teşkil edeceğini belirten Erdoğan, Türkiye’nin de ulusal stratejisini forum sırasında sunacağını söyleyerek, bu stratejinin çoğulculuk farklılıklara saygı, işbirliği, diyalog, insan haysiyetine saygı ve kadın- erkek eşitliğine dayandığını kaydetti. Başbakan Erdoğan, bu strateji çerçevesinde hükümet dışı kuruluşlarla da işbirliğine gidileceğini ve çeşitli konferanslara ev sahipliği yapılacağını dile getirdi.
Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’nin serbest pazar ekonomisini dinamik şekilde uygulayan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olma özelliği ile medeniyetler çatışması tezlerine en güzel cevaplardan birini oluşturduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’nin AB’ye uyum açısından üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirme konusunda kararlılığında hiçbir sapma yoktur. Türkiye, AB’den hiçbir özel muamele beklememektedir. TR’nin AB’ye üyeliği Medeniyetler İttifakı’nın mümkün olduğunu tüm dünyaya göstererek küresel barış ve refaha eşsiz katkılar sunacaktır. Bu kaçırılmaması gereken tarihi bir fırsattır. Dini ve kültürel olarak Türkiye’nin önüne çıkarılan her türlü engel, aydınlığa ve höşgörüye karşı örülen duvarın taşları olacaktır.”
Muhtemel risk ve tehlikelerin ortadan kaldırılması için külttür ve inanç temelinde tedbirler geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, Türkiye’nin de bu yönde her türlü çabayı göstermeye hazır olduğunu söyledi. Erdoğan, konuşmasının sonunda Medeniyetler İttifakı Forumu’nun ikincisinin önümüzdeki yıl Türkiye’de yapılacağını sözlerine ekledi.