Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2011 yılındaki yönetmeliği dayanak göstererek kâğıt işçilerinden, kağıt alan lisanslı firmalara yolladığı tebligat ve denetleme memurları ile toplayıcıdan kağıt almaları durumunda yasal çerçevede 140.000 TL ceza uygulayacağını belirtti. Bakanlığın tebligatı üzerine bazı firmalar kâğıt alımını kesti, bazılarında devam etse de kâğıt işçileri çok tedirgin.
Yıllardır kâğıt toplayan Osman Öztürk, “Hem devletimizin ekonomisine katkı sunuyoruz. Hem de ormanları koruyoruz. Bizim dışımızda kimse bu işi yapamaz. Devlet bu çöpün altından kendi başına kalkamaz” dedi.
Bianet'ten Nilay Vardar'ın haberine göre, 42 yaşındaki Osman Öztürk, Niğdeli. Babası da kâğıt toplayıcısı. 10 yaşında babasıyla Niğde’den Cihangir’e gelmişler. O günden beri de, Cihangir’de çöplerden, evlerden, ofislerden kâğıt, plastik, hurda, metal topluyor. Günde 200 kilo atık topluyor, ama 150 kilosu kâğıt. Çünkü hurda çok çıkmıyor ve ağır. Kâğıdın bir kilosu 20 kuruş. Yani günlük kazancı 40 lira.
Çocuklar Niğde'de kendi depoda yaşıyor
Dört çocuğu ve eşi Niğde’de yaşıyor. Kendisi ise Tophane’de bir depoda diğer 5 arkadaşıyla yaşıyor. Ayda 1 bin lira ailesine gönderiyor. İşte geriye ne kalırsa onla geçiniyor. 3 ayda bir de memlekete gidiyor hasret gidermek için. Sabah 9’da başlıyor, 8’e kadar çalışıyor. Sonra kâğıtlar Bayrampaşa’daki bir firmaya satılıyor. 2011’den önce istedikleri yere satarlarmış kâğıtları ama 2011’de belediyeler de kâğıt toplamaya başlayınca sadece belediyenin anlaşmalı olduğu firmaya satabiliyor. Bu açıdan maddi bir kaybı olmamış.
"Bizim dışımızda kimse bu işi yapamaz"
Ama Suriyeli mültecilerle ekmeğini paylaşmaktan dert yanıyor. Öztürk, “Eskiden herkesin mahallesi hatta sokağı belliydi. Kimse kimsenin sokağına girmezdi. Ama şimdi Suriyeliler de gelince ve onlar çok kalabalık çalıştığı için gelirimiz azaldı. Tabii onlar daha ucuza da veriyor” diye konuştu. Şimdi ise tamamen işini kaybetme korkusu yaşıyor. Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: “42 yaşındayım, zaten yaş ilerledi, sigorta yok. Başka bir iş de bilmeyiz. Kâğıt toplayamazsam ne yapacağız? Biz hem kendi ekmeğimizi kazanıyoruz. Hem devletimizin ekonomisine katkı sunuyoruz. Hem de ormanları koruyoruz. Bizim dışımızda kimse bu işi yapamaz. Devlet bu çöpün altından kendi başına kalkamaz. Ortalığı çöp götürür. Belediye haftada sadece bir gün belli saatlerde geliyor. Ama biz her zaman her yerde toplarız.”
500 bin atık işçisi var
Geri Dönüşüm İşçileri Derneği Başkanı Dinçer Mendillioğlu, Türkiye’de en az 500 bin kâğıt işçisi olduğunu aileleriyle birlikte 2 milyondan fazla kişinin etkileneceğini belirtti. Mendillioğlu, “Ağustos 2011’de çıkan Ambalaj Atıkları Yönetmeliğinde, lisansı olmayan kişilerin atık toplaması yasak, yine lisanslı toplama ayrıştırma yetkisi olmayanlardan atık alımı da yasak. Yani iki tarafa da yasak getiriyor. Ancak bugüne kadar uygulanmadı. Şimdi yeniden uygulamaya başladı. Şu anda 950 lisanslı firma var, 10’ar kişi çalıştırsa 9500 kişiyi istihdam edebilir. Oysa şu anda en az 500 bin kâğıt işçisi var. Bu insanlar ne yapacak?” diye konuştu.
Sigortalı, zabıta korkusu olmadan
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bugün görüşmeye gidecek olan Mendillioğlu, Çankaya Belediyesi sınırları içindeki 2500 atık işçisi için bir proje hazırladıklarını söyledi. Mendillioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kâğıt toplama vahşi çalışma biçimi olarak geçiyor. Dünyada bunu teşvik edecek yöntemler var. Bir proje hazırladık, sisteme entegre, usulüne uygun bir sistem kurmak istiyoruz. Çankaya’da anlaşmalı firmaların belirlediği mahallelerde, sitelerde, AVM’lerde temizlik işçisi gibi kıyafetleriyle, araçlarında GPRS takılmış işçiler, kaynağından kâğıtları alacak. Firmalara götürecek. Zabıta, polis korkusu olmayacak. Sigortaları da ödenecek. Bu başarılı olursa tüm kâğıt işçileri için de örnek olur.”
KAYNAK: BİANET