Kavurmacı ve Güllü’nün mal varlıkları üzerindeki tedbirin kaldırılmasına karar verildi. Mahkeme tutuklu sanıklardan 10’unun tahliyesine karar verdi.
KENDİNİ BÖYLE SAVUNMUŞTU
Ömer Faruk Kavurmacı savunmasında şunları söyledi:
“Suçlamaları kabul etmiyorum. Örgüte üye değilim. Propagandasını yapmadım. TUSKON’un kurucularından değilim.
TUSKON Genel Kurulu’ndaki ihanet konuşmasının ardından alkışlamadım ve ayağa kalkmayıp protesto ettim. Protesto için yönetimden de ilk ben istifa ettim. 2014 yılı Haziran ayında çocuklarımın kayıtlarını Fatih Koleji’nden aldım. Cumhurbaşkanı’nın çağrısı üzerine bunu yapmış olmam örgüte üye olmadığımı gösterir. Bank Asya’da hesabım yok, 1 dolarlık banknotum yok, ByLock kullanmadım. 17-25 Aralık sonrası çocuklarımı Fatih Koleji’nden aldım. Dijitürk aboneliğimi iptal ettirmedim. İş yerimizin bulunduğu E-5 Karayolu kenarındaki binanın 3600 metrekarelik cephesini seçimlerden önce AK Parti bayraklarıyla kaplattım. 15 Temmuz sonrası yurt dışına gitmedim. 4200 çalışanı olan, yurt dışı ve içinde 500 parekende mağazası bulunan bir şirketin ortağıyım. Şahsım ve ailem adına çekilmez bir hal alan tedbir ve kayyum kararlarının kaldırılmasını talep ediyorum.”
FARUK GÜLLÜ: PARAMI DEĞİL GÜNAHIMI BİLE VERMEM
Baklavacı Faruk Güllü ise kendisine tanınan 5 dakikalık sürede tahliyesini talep ederek şunları anlattı:
"FETÖ üyesi değilim. 2010’dan sonraki hiçbir dernek toplantısına katılmadım. TUSKON’un 5 ve 6’ncı genel kurulunda adım yazılmasına rağmen orada yoktum. Bank Asya beni iflasın eşiğine getiren bankadır. Paramı değil günahımı bile vermem. 15 Temmuz’u Güneşli’deki mağazamda öğrendim. Yola çıktım.
Polislerle beraber yolu kapattık. Oradaki beyaz arabanın içinde ben vardım. Helikopterden atış yapılmasına rağmen tanklara yolu açmadık. Bylock ya da kriptolu bir haberleşme aracı kullanmadım. Örgüte para yatırmadım. FETÖ içinde yer aldığımı gösteren bir delil yoktur. Kaçmayı düşünmedim. İkametim sabittir. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum. Gerekirse adli kontrol kararı da uygulansın.”