Vekâlet Yoluyla Kurban Kesim Organizasyonu tanıtım toplantısı, Türkiye Diyanet Vakfı Kocatepe Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan toplantıda bir konuşma yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bütün ibadetlerin yegane gayesinin yaratıcıya yakın olmak olduğunu belirterek, “Bize emredilen bütün ibadetlerin gayesi aslında kurbandır. Kurban Rabbimize yakın olmaktır. Bugün insanlığın yaşadığı en büyük sorun insanlığın Rabbinden uzaklaşmasıdır. Bütün ibadetlerin gayesi olan kurbiyeti ifade eden bir kelimedir kurban. Kurban ahde vefadır, kurban sadakattir, kurban fedakarlıktır, kurban vefadır. Bize bütün bu duyguları öğreten bir ibadettir aslında” diye konuştu.
“Bütün ilahi dinlerde üzerinde durulan en önemli hususlardan bir tanesi ibadetlerin mana ve hikmetidir” diyen Görmez, “Bunları kaybettiğiniz zaman birer şekle dönüşür. Onun için hem kurban, hem hac, hem diğer bütün ibadetlerimizde buna dikkat etmeliyiz. Bütün ibadetlerimizin asıl gayesi olan yaratıcının rızasına erdirme, ona yakın olma gayesini gerçekleştirmeyi yüce Rabbimiz bizlere nasip eylesin” ifadelerini kullandı.
“KURBAN AYNI ZAMANDA HAC İBADETİNİN BİR HÜKMÜDÜR, ÖNEMLİ BİR PARÇASIDIR”
Hac ibadeti ve kurban ibadetinin birbirinin ayrılmaz parçası olduğunu kaydeden Görmez, şöyle konuştu:
“Kurban aynı zamanda hac ibadetinin bir hükmüdür, önemli bir parçasıdır. İslam’ın çok önem verdiği, tarih boyunca var olan çok önemli bir ibadettir. Dünya Müslümanlarının temsilcileri hac ibadetini ifa ederken, evlerinde kalan Müslümanlar da hali vakti yerinde olanlar kurban keserek bu ibadete katılırlar. Hali vakti yerinde olmayanlar da o kurbanı kesmiş sayılırlar. O ibadete katılmış olurlar. Yüce Rabbimiz hiçbir Müslüman’a çekemeyeceği yükü yüklememiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı’na en çok sorulan sorulardan bir tanesidir. Benim varlığım yok, ben zengin değilim ama kurban kesmek istiyorum. Hatta bankadan kredi alabilir miyim gibi yollarla, borçlanarak kurban kesmeye kalkışır, kendisini ve ailesini zor durumda bırakan fakir kardeşlerimizin varlığını biliyoruz. Bilsinler ki Cenabı Hakk onlardan böyle bir şey istememiştir ve onlarda aslında bizatihi kurban kesen kardeşleriyle birlikte o Allah’a yakınlık sürecine katılmış olurlar. Dolayısıyla hiç kimse kendisini ve çocuklarını zor durumda bırakarak, borç, harç ederek, başka yerlerden paralar temin ederek, eğer zengin değil ise, kurban kesecek konumda değilse, kendisini böyle bir sorumluluğun altına sokması doğru değildir. Ancak kurban kesen kardeşlerimiz de kesmeyen kardeşlerimizi adeta kesmiş gibi bu süreçlere katarlar, birlikte kurbanın o kurbiyetinden ifade ederler.”
“KURBAN İBADETİNİ İFA EDERKEN MÜMİN ŞEFKATİNİ VE MERHAMETİNİ ASLA ELDEN BIRAKMAYACAK”
Kurban kesilirken üç önemli hususa dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Görmez, şunları dedi:
“Bunlardan bir tanesi, kurban ibadetini ifa ederken mümin şefkatini ve merhametini asla elden bırakmayacak. Keseceği hayvana karşı şefkatli ve merhametli olmak zorunda olacağız. İslam’ın o usullerine göre. Üzerinde durduğumuz, sürekli ikaz ettiğimiz ikinci hususta bizi Allah’a yakınlaştıracak ibadeti ifa ederken, bizi ondan uzaklaştıracak davranışlardan uzaklaşmalıyız. Kurban bizi Allah’a yakınlaştıran bir ibadet. Bu ibadeti ifa ederken bizi ondan uzaklaştıracak her türlü davranıştan uzak durmalıyız. Usulüne aykırı sağda, solda, sokakta, hayvana eziyet ederek, usulünü bilmeden hayvanı kesmek. Bütün müftülerimize, bütün vaizlerimize çağrıda bulunuyorum; Kurban Bayramı’ndan önceki vaazlarınızda, cuma vaazlarınızda, kurban vaazlarınızda, diğer konuşmalarınızda Kurban Bayramı’na kadar bu konu üzerinde ısrarla durun, durmaya devam edelim. Hiçbir menfi örnek yaşanmasın. Üzerinde durduğumuz üçüncü husus ise Kurban Bayramı’nda asla bu tür olumsuz örnekleri bahane ederek kurbanı ve bayramı tartışma konusu yapmayın.”
Türkiye Diyanet Vakfı’nın kuruluşunun 40’ıncı yılını geride bıraktıklarını belirten Görmez, “Vekaletle kurban organizasyonuna ise 20 yıl önce başlamış, 20 yıldır milletimizin kesemediği kurbanlarını, vekaletini aldıkları kurbanlarını dünyanın her yanında bu emanetleri İslam’ın kurallarına riayet ederek yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.