İsmail Küçükkaya "Evvela; sonda söyleyeceğimizi peşin peşin ifade edelim: Türkiye’nin bu tuhaf sistemi değiştirmesi lazım. Böyle devam edemeyiz. İktidar bloğu dahil bu sistem herkesi, tüm partileri olduğundan farklı bir kimliğe zorluyor" diye yazdı.
İsmail Küçükkaya, partilerin milletvekili aday listelerinin son halini YSK'ya teslim etmesinin ardından bir yazı kaleme aldı.
"Listelere dair tartışmalar eski kalıplarla düşündüğümüzü gösteriyor. Adaylarla ilgili tercihlerin nasıl yorumlandığına bakıyorum da; başkanlık sisteminin yeterince anlaşılamadığını görüyorum." diye yazan Küçükkaya, "Evvela; sonda söyleyeceğimizi peşin peşin ifade edelim: Türkiye’nin bu tuhaf sistemi değiştirmesi lazım. Böyle devam edemeyiz. İktidar bloğu dahil bu sistem herkesi, tüm partileri olduğundan farklı bir kimliğe zorluyor." ifadelerini kullandı.
"Bu tuhaf sistem ülkeyi yönetilemez hale getirdi. 4 yılda ödediğimiz bedele bakınız. Tek adama dayalı bir sistemin karşımıza çıkardığı fatura ne kadar büyük. Kontrol mekanizması kalmamış. Denetim sistemi ortadan kalkmış. Hukuk siyasallaşmış. Keyfi yönetim yaygınlaşmış. Meclis’in etkisi aşınmış. Bugün ekonomik yönden acı bir tablo ile karşı karşıya isek bunda ucube başkanlık sisteminin etkisi çok büyük. Bu sistemi bize önerdiklerinde o zaman da karşı çıkmıştık. ‘Koalisyonlar dönemi’ni başlatıyorsunuz demiştik. Aylarca televizyonlarda bunu anlatmaya çalışmıştık. İşte fatura 4. yılda devasa boyutlara ulaştı." değerlendirmesini yapan Küçükkaya, yazısını şöyle sürdürdü:
Peki soralım: bu sistem siyaset kültürümüze ne kazandırdı? Ne getirdi ne götürdü?
Şimdi düşünün…. Erdoğan yüzde 50 alabilir mi? Hayır. Kılıçdaroğlu alabilir mi? Hayır.
İttifak kurmaya mecburlar. Başka herhangi biri yüzde 50’yi aşabilir mi? Hayır.
Böyle yapı olur mu?
Erdoğan yüzde 30’luk partisiyle HÜDA PAR’a mahkum hissediyor kendini. Yüzde 1’lik Yeniden Refah’a muhtaç görüyor partisini. Düşünsenize Cumhur İttifakı adı altında 6/7 parti ittifak oluşturuyor. Yan yana yazın bakalım bu partileri. Ne görüyorsunuz? Aynısını Millet İttifakına da yapın.
Demem o ki; siyasetin, halkımızın ve ülkemizin büyük bir sınavı var: Seçimde bu sistemi değiştirelim. Siyasetin kendisini de kurtaralım. Böyle zorlama olur mu?
Tekrar ediyorum: AK Parti de buna dahil. Onlar da mağdur. Kurban.