Dolayısıyla; Türkiye’nin Ortadoğu sorununu bırakıp kendi içindeki problemlerle –örneğin PKK, örneğin şeriat tehditi- odaklanması gerektiğine hiç katılmıyorum.
Diğer bütün sorunların Ortadoğu problemiyle ilintili olduğu o kadar açık ki... Sadece içe odaklanmamızın –ki istenen de bu- yanıbaşımızda gitgide büyüyen yangının farketmeden ve önlem alamadan bizi de içine çekmesi gibi bir riski var.
Dikkatimizi Ortadoğu’dan başka yönlere çekmek ve bizi kirli oyunlarının bir parçası yapmak için hortlatılan terör ve şeriat provokasyonları ile mücadele ederken içe dönük olma lüksümüz yok maalesef...
Kördüğüm Ortadoğu’da!
Ortadoğu sorunu o veya bu biçimde çözüldüğünde, içteki sorunların da -o veya bu biçimde-aşıldığını göreceğiz.
Dikkat edin! Türkiye’nin rolü, Ortadoğu’da uzlaşma söz konusu olduğunda bilinçli bir şekilde küçültülmeye çalışılırken, ABD ve İsrail saflarında yer almak olduğunda ise tam tersi bir manzarayla karşı karşıyayız.
Şer güçleri, bizden tarafsız bir uzlaştırıcı olmamızı değil, alenen taraf tutmamızı bekliyor.