CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinin Muharrem İnce'yi 'harcamak' için cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdiği iddiaların herhangi bir gerçekliği bulunmadığını söylerken "Varsın öyle düşünsünler. Onu harcamak değil, tam tersine kazanmak için her türlü çabayı gösterdim. Partimiz açısından da son derece değerli" dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin çıktığı televizyon programlarda reytinglerin arttığını belirterek, şunları söyledi:
"Bir dip dalga başladı. İnşallah ayın 25'inde Muharrem Bey cumhurbaşkanlığı seçimi kazanır ve Türkiye yeni bir yüz, yeni bir anlayışla çağdaş uygarlığı yakalamak için bir mücadelenin kapısını açmış olur. Hayatın her alanına dokunan, toplumun tüm kesimlerinin saygısını ve güvenini kazanan bir kişi. Dolayısıyla aynı zamanda dünyanın da güveninin kazanacak olan bir kişi. Çünkü demokrat, uygar bir kişiliği var. Yargıya, düşünce özgürlüğüne, kuvvetler ayrılığına saygı duyuyor, demokratik parlamenter sistemin ne kadar değerli bir kurum olduğunu biliyor. Bunları toplumun önüne koyduğu zaman elbette güven verecektir ve toplumdan güven desteğini alacaktır."
'SEÇİLMESİ İÇİN HER TÜRLÜ ÇABAYI BEN DE HARCADIM'
Kılıçdaroğlu, sosyal medyada "Partinin başına geçirmediniz, ülkenin başına mı geçireceksiniz" şeklinde bir kampanya olduğu, "Kemal Bey aslında Muharrem İnce'yi harcamak için cumhurbaşkanı adayı yaptı. Çünkü kendisine rakip olacaktı" şeklindeki söylemlere ilişkin, "Varsın öyle düşünsünler. Bizim rekabetimiz sağlıklı, tutarlı, demokratik bir rekabettir. Parti içi politikada benim rakibimdi. Oturduk, yarıştık ama onu yine listenin başına koydum, seçilmesi için her türlü çabayı ben de harcadım. Onu harcamak değil, tam tersine kazanmak için her türlü çabayı gösterdim. Partimiz açısından da son derece değerli." yanıtını verdi.
'GÜL İLE YAPILMIŞ BİR GÖRÜŞMEM YOK'
Kılıçdaroğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına ilişkin soruyu ise, "Bizim bu konuda, CHP olarak benim bu konuda Sayın Abdulah Gül ile yapılmış bir görüşmem yok. Ben de belki pek çok siyasi gibi gazetelerden haberleri okudum. Sayın Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı olduktan sonra tarafsızlığını koruyan cumhurbaşkanlarından birisidir. Ayrıldıktan sonra da hiçbir partiye üye olmadı. Tarafsızlığını korudu, verdiği sözün gereği olarak. Kendisine saygı duyuyoruz" karşılığını verdi.
'TAŞIMALI SİSTEMİ KALDIRACAĞIZ'
Kılıçdaroğlu, İnce'nin cumhurbaşkanı, CHP'nin iktidar olması halinde eğitim sistemini tepeden tırnağa değiştireceklerini kaydetti.
Bu değişimi siyasiler değil, eğitimcilerin gerçekleştireceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Çocuklarımızı, Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyacak eğitimle donatmak için eğitimciler, pedagoglar, üniversiteler bir araya gelecek. Okul öncesi eğitimden başlayacağız. Bütün mahallelerde ücretsiz kreşlerimiz olacak. Her anne her baba çocuğunu sabahleyin kreşe bırakacak. Birleştirilmiş sınıf uygulamasını kaldıracağız. Taşımalı eğitimi kaldıracağız. Nerede öğrenci varsa, orada okul ve öğretmen olacak" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, bütün Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB) yatılı teknoloji liseleri kuracaklarını kaydederek, teknoloji liselerinin yüksek katma değerli çıktı üreteceğini aktardı.
6 yıl ve yatılı olacak okullarda öğrenciler ilk 3 yıl okuyup sonra aldığı eğitime göre çalışmaya başlayacağını, sosyal güvenlik primlerini Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ödeyeceğini, belirterek, "Bu okulların yönetimi OSB ile MEB tarafından müştereken yapılacak. YÖK kaldırılacak. Gençler üniversite yönetimine katılacak" dedi.
AK PARTİ'NİN SEÇİM BİLDİRGESİNE TEPKİ: 16 YILDIR NİYE YAPMADIN?
AK Parti'nin seçim bildirgesinde "Nitelikli-niteliksiz okul ayrımını kaldıracağız" ifadesinin yer aldığına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"16 yıldır kaldırmadın yeni mi kaldıracaksın? Bizim seçim bildirgemizde öngördüğümüz hedefleri kendi seçim bildirgelerine koymuşlar. Önümüzdeki süreçte neyi, neden vaat edeceklerini ve neyi, nasıl yapacakların bilmiyorlar. 16 yılda 14 kez eğitim sistemini değiştirdiler, kişiye, bakana, bürokrata göre. Bu çocuklarımızın kobay olarak kullanılması demektir. Kendi çocuklarını eğitim politikasında kobay olarak kullanan tek ülke dünyada Türkiye'dir. Bu ayıptan da Türkiye'yi kurtaracağız. Bugün dijital çağdayız. Türkiye bu hızı yakalamak zorunda ama bunu AK Parti hükümetiyle yakalayamayız. Neden? Teknolojinin, bilginin ne olduğunu bilmiyorlar. Bilim insanının ne kadar değerli olduğunu bilmiyorlar. Bini aşkın üniversite hocasını kapının önüne koydular. Niçin? Barış bildirisine imza attılar diye. Bilim insanının düşüncesine saygı göstermeyen bir iktidar Türkiye'nin geleceğini belirleyebilir mi? Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyabilir mi? Düşünceyi ifade özgürlüğü kadar daha değerli bir şey var mı?"
'AYDA 1000 LİRA AİLE SİGORTASI VERECEĞİZ'
Türkiye'de 18 milyon kişinin devletten yardım aldığı, iktidar değiştiğinde, bunların kesilmesi gibi bir korku olduğuna ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Tam tersine sosyal yardımları artıracağız. Sosyal yardımların yoksulun onurunu koruyacak yapacağız. Aile sigortası getireceğiz. Yoksul hanelerin banka hesabına düzenli ayda 1000 lira yatırılacak. Keyfi olarak seçim dönemlerinde yapılan yardım paketleri değil. Her ay düzenli 1000 lira verilecek" dedi.