CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Ocak günü saat 20.55’te meydana gelen, 41 kişinin yaşamını yitirdiği 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından dün Elazığ’da başlattığı temaslarını sürdürüyor. Bu sabah bir otelde düzenlenen ‘Deprem Sunum Programı’na katılan Kılıçdaroğlu, yaşanan depreme ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
*Devlet, liyakatla, adaletle yönetilir. Liyakatla yönetildiği için adaletle yönetilir. Çünkü devletin temeli, dini adalettir. Adaleti sağlamanın yolu, işi ehline teslim etmektir. Türkiye’yi yönetenlerin, siyaset kurumunun eksiği nedir? Liyakata yeterli kadar değer vermemektir, işi ehline teslim etmemektir.
*Aslında işi ehline teslim etsek belki daha ciddi felaketler yaşarız, ama can kaybımız olmaz. Örnek mi istiyorsunuz? Japonya’ya bakalım. Fay hatları bizden daha derin, daha hareketli. Bizden daha büyük depremler oluyor orada. Ama bir kişinin burnu bile kanamıyor. Niçin? Binalarını ona göre yapıyorlar. O zaman oturup düşünmemiz gerekiyor. Bu iş bir siyaset konusu değil. Bu bir memleket işidir.
*Fay üstünde evi olan her partiden insanımız var. Ölen bizim insanımız. Şu soruyu hep beraber vicdanımıza sormak zorundayız. Uzun süredir depremler yaşıyoruz ve uzun süredir can kaybımız ve mal kaybımız var. Ben şu soruyu soruyorum; can kaybı ve mal kaybı var, peki hangi önlemi alıyoruz? Önlemi almak ayrı krizi yönetmek ayrıdır. Önlem almak şu, bina yapacaksınız depreme dayanıklı olacak.
*Kriz yönetimi ise deprem olduktan sonra yaraları hızla sarmaktır. Bugün bizim yaptığımız kriz yönetimidir, önlem değildir
“CAN VE MAL KAYBI VAR, PEKİ HANGİ ÖNLEMİ ALIYORUZ?”
*Şu soruyu hep beraber kendi vicdanımıza sormak zorundayız. Uzun süredir depremler yaşanıyor, can ve mal kaybımız var. Can ve mal kaybı var, peki hangi önlemi alıyoruz?
*Önlemi almak başka, krizi yönetmek başka. Bina yapacaksanız depreme dayanıklı olacak. Kriz yönetimi, deprem olur, o yaraları hızla sarmaktır. Bugün bizim yaptığımız önlem değil kriz yönetimidir. Önlemi Japonya almış. Önlem almadığımız için insanlar ölüyor.
*Yaraları sarmak derken yaraları sarmak o kadar kolay değil. Yaraların sarılması için zamana ihtiyacımız var. İnsanların sevgiye hoşgörüye ihtiyacı var. Beraber her şeyi rahatlıkla aşabiliriz.
“BİR VERGİ NEREYE HARCANIYORSA BUNU BİLMEK BİZİM HAKKIMIZ”
Konuşmasına deprem vergisine de değinen Kılıçdaroğlu, “Verginin nereye harcandığını bilmek herkesin hakkı” dedi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
*Rahmetli Bülent Ecevit, deprem vergisi kanunu çıkardı. 1999’da depremde 10 binlerce insan hayatını kaybetmişti, 10 binlerce insan yaralıydı.10 binlerce ev yıkılmıştı.
*Bunu o günkü bütçeyle yapmak mümkün değildi. Deprem vergisi kanunu çıktı. Dediler, biz bunların hepsini yapacağız. Bir kısmı yapıldı, bir kısmı yapılmadı. Ben doğruları söylediğim zaman bana kızıyorlar. Ben doğruları söylemezsem kendi vatandaşıma saygısızlık yapmış olurum.
*Size bir örnek vereceğim, Marmara depreminin ardından Sakarya Valisi, bazı okulların depreme dayanaksız olduklarını ve yıkılması için rapor hazırladı. Bu okullar yıkılmadı. Deprem vergisi kanunu çıktı, yine yıkılmadı. Geçen, grup toplantısında bunu gündeme getirdim. Nihayet akşama doğru haber geldi, 17 okulun yıkımına karar verilmiş.
*17 yıl boyunca çocuklarımızı tabutluğa gönderdik. Deprem olsaydı, çocuklarımız hayatın kaybetseydi, ne diyecektik? Deprem vergilerine ne yaptınız diye sordum, yine kıyamet koptu.
KILIÇDAROĞLU’NDAN ERDOĞAN’A CEVAP
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün, “Deprem vergileri nerede?” sorusuna, Van depremini hatırlatarak yanıt veren Erdoğan’a yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, “Biz yaklaşık eski parayla 20 katrilyona yakın para harcadık. Deprem için topladığınız paraları nereye harcadınız diye utanmadan soruyor” diyen Erdoğan’a, “Neden 644 kişi ölmeden önce yapmadınız? Ben bu soruyu sordum. Kriz yönetmek ayrıdır, önlem almak ayrıdır” dedi.