Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,3873
EURO
34,7859
IMKB
10.083,000
ALTIN
2.435,420
 
Hava Durumu ANKARA
14 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Kılıçdaroğlu'nu kim gönderecek?
Kılıçdaroğlu nu kim gönderecek?
 
Referandum mağlubiyetinin ardından CHP'de kazan kaynıyor. Parti içi muhalefetin sesi iyice yükseltmeye başladığı ana muhalefet partisinde önümüzdeki süreçte neler yaşanacak?
 
26.4.2017 - 10:03


Referandum mağlubiyetinin ardından CHP'de kazan kaynıyor. Parti içi muhalefetin sesi iyice yükseltmeye başladığı ana muhalefet partisinde önümüzdeki süreçte neler yaşanacak?
Beyaz Gazete yazarı Latif Şimşek, kapalı kapılar ardından Cumhuriyet Halk Partisi'nde neler yaşandığını açıkladı.
...
KILIÇDAROĞLU'NU KİM GÖNDERECEK?
Erdoğan'ı devirmek isterken, kendini devrilmekten koruyamaz hale gelmek.
Demokrasiye ve halk iradesine sahip çıkmak varken, kaosa yeltenmek ve neticede kendi koltuğuna bile sahip çıkamaz duruma düşmek.
CHP'den ve Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsediyorum.
2010'da Deniz Baykal'ın aşağılık bir operasyonla Genel Başkan'lıktan uzaklaştırılması sonrası Kılıçdaroğlu adeta "zorla" oturtuldu o koltuğa. Kurultay'dan bir gün öncesinde bile, Deniz Baykal'a haber göndererek, "Namusum ve şerefim üzerine aday olmayacağım. Ben Baykal'a ihanet etmem" diyordu.
O gece Kılıçdaroğlu Riksos Otel'in 10. Katında bir grup yüksek yargı mensubu ve üst düzey subayla toplantıdaydı. Kılıçdaroğlu, genel başkanlığa ikna edilmeye çalışılıyordu. Bu olağanüstü koşullarda Başkan olduğu takdirde başının beladan kurtulamayacağını biliyordu ve direniyordu. Peki kimdi Kılıçdaroğlu'nu, CHP Genel Başkanı olmaya zorlayanlar. Niye ille de O'nu istiyorlardı? Savcı Sayan, O gece kimlerin orda olduğunu biliyor. Hepsinin ismini hatırlamasa da yüzleri gözünün önünde.
Düz mantıkla, " Baykal'ın ipini çekenler kimlerse, Kılıçdaroğlu'nu CHP'nin patronu yapmak isteyenler de onlar" demek hiç de zorlama bir yorum olmaz. Zaten, Deniz Baykal'ın zihnini kurcalayan sorulardan biri de hep bu oldu. Daha doğrusu Baykal, üç şüphe üzerinde yoğunlaştı: 1) Bu kumpası CHP içinden rakipleri düzenlemişti 2) Siyasi rakipleri yani hükümet çevreleri düzenlemişti 3) Bunların dışında bir derin güç kimi odaklarla da işbirliği yaparak düzenlemişti.
Baykal'ın en büyük yanlışı, bu kumpası CHP'yi dizayn etmeye çalışan uluslar arası güçlerle birlikte FETÖ'nün yapmış olabileceği ihtimalini devre dışı bırakmasıydı. Fetullah Gülen, Baykal'ı aramış, "Biz yapmadık" demiş, Baykal da inanmıştı. İyi de niye bu kadar çabuk inanmıştı. Yoksa, inanmak işine mi gelmişti? Zira, Baykal, yakın çevresine 15 Temmuz'dan hemen sonra, "Hala çok güçlüler, korkuyorum" diyerek FETÖ'den çekindiğini anlatmıştı. Çünkü, Baykal'ın çevresi, kumpası FETÖ'nün yaptığına inanmaktan öte kumpasta görev alan FETÖ'cü polislerin tutuklanmasıyla gerçeği görmüştü. 15 Temmuz'dan sonra ise kanlı işgal girişiminde bulunan FETÖ'ye karşı, Baykal'ın yumruğu masaya vurmasını bekliyorlardı. Ama o yumruk Baykal'dan bir türlü gelmiyordu. Baykal'ın hem FETÖ'ye, hem de FETÖ ile işbirliği yapmış olma ihtimali bulunanlara karşı naifliği zihinleri yakıyordu.
Deniz Baykal'ın, yedi yıldır on seçim kaybeden CHP yönetimine karşı sessizliği, Kılıçdaroğlu ile iktidar umutlarını kaybeden CHP'lileri de hüsrana uğratıyordu. Baykal susuyordu. Referandum'dan iki ay önce Esenboğa'da kendini karşılamaya gelen gönüldaşları, "Ne yapacağız" dediğinde, "Ben size ‘evet' de verin diyemem ‘hayır' da verin diyemem" derken, ne olmuştu da 16 Nisan'da "hayır" çıkması adına, kendini Kılıçdaroğlu'ndan daha çok paralamış, Kılıçdaroğlu salon toplantılarıyla yetinirken, Baykal mitingler düzenlemişti? Hiç kimse anlamıyordu…
Görünen o ki, CHP'de kaynatılacak bir kazanın altına Baykal odun atmayacak.
Ancak, Baykal'dan umudunu kesenler CHP'de boş durmuyor ve durmayacak gibi görünüyor.
Fikri Sağlar, son Parti Meclisi toplantısında adeta ortalığı ayağa kaldırdı.
Kılıçdaroğlu'nun yüzüne karşı çok sert ifadeler kullandı. "Yapamıyorsun bırak, çek git!" diye bağırdı. Kılıçdaroğlu'nu "korkak politikalar" üretmekle suçladı. Sağlar'ın bu çıkışı karşısında Parti Meclisi üçe bölündü. "Suskunlukla karşılayanlar", "Sağlar'ı destekleyenler", "Sağlar'a aşırı tepki gösterenler". Bir ara tansiyon o kadar yükseldi ki, iş küfürleşmeye kadar vardı. Fikri Sağlar, Parti Meclisi'ni "Yeter artık!" diye bağırarak terk etti.
Bu hafta CHP'nin önünde, Salı günü grup toplantısı var. Çarşamba ve Perşembe günü ise İl Başkanları bir araya gelecek. Grup toplantısında kapalı oturum yapılacak mı bilmiyorum. Kılıçdaroğlu, kapalı bölüm yapmaya cesaret edemeyebilir. Zira basına kapalı bölüm olursa, söz alacak üç isim var. Fikri Sağlar, Muharrem İnce ve İlhan Kesici.
Fikri Sağlar ve Muharrem İnce var gücüyle Olağanüstü Kurultay için bastıracak.
İlhan Kesici ise şayet konuşursa, ne yardan ne serden geçecek. Konuşmasında CHP'nin stratejik hatalarını akademik bir dille anlatacak. Kılıçdaroğlu'na bayrak kaldırıyor gibi görünmeyecek ama eğer genel başkanlık yarışı olursa "beni de unutmayın" mesajı verecek.
Peki CHP'de Olağanüstü Kurultay toplanır mı? Toplanırsa, Kılıçdaroğlu gider mi? Giderse, yerine kim gelir? CHP referandum sonrası bu sorularla çalkalanıyor ve kafalar oldukça karışık. Bugünkü delege yapısı ile Kılıçdaroğlu'nu olağanüstü kurultaya zorlamak ve devirmek neredeyse imkansız. Ancak, parti içi ihtilalin önünün açılması anlamında adımlar atılabilir.
Fikri Sağlar ve Muharrem İnce güç birliği yaparsa belki sonuç alabilirler. Şu an itibariyle görünen o ki Çarşamba-Perşembe günleri yapılacak il başkanları toplantısında 10-15 arasında il başkanı olağanüstü kurultay çağrısı yapacak. Belki bunu yazılı bir deklarasyona dönüştürebilirler. Eğer olağanüstü kurultay isteği deklarasyona dönüşürse, Kılıçdaroğlu'nu zorlu bir yaz döneminin beklediği söylenebilir. Zira olağanüstü kurultay isteyen il başkanlarının sayısı yaz boyunca 10-15'ten 35-40'a çıkabilir



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"Zarrab Babamın Oğlu Değil..."

AK Partide Kabine Kulisleri

CHP PM’de MYK değişikliği talebi!
»  Erdoğan: AKPM’nin Kararını Tanımıyoruz
»  CHP'den Hükümete Sincar Desteği
»  "AK Parti'nin Başına Döneceğim"
»  Bahçeli'den AGİT Kararına Sert Tepki
»  TSK'dan Sincar'a Operasyon
»  AKPM'den Şok Türkiye Kararı
»  Devletin Zirvesi AYM KuruluşYıldönümünde
»  Alt Geçitte Tecavüz Dehşeti
»  Araç Sahiplerine Güzel Haber
»  Bakan Işık'tan O İddiya Dava!
»  Erdoğan İçin 27 Mayıs İddiası
»  İşte Erdoğan'ın AKP'ye üye olacağı tarih
»  Trump'da Obama'nın Yolundan Gitti
»  Bacak Bacak Üstüne Atma Uyarısı
»  Cumhurbaşkanı Sözcüsü'nden flaş sözler
»  Skandal Sözler İçin Flaş Soruşturma
»  PKK'ya Çok Ağır Darbe!
»  Türkiye ilk fırsatta OHAL'den kurtulmalı
»  Bahçeli:Elimizi Taşın AltındanÇekmiyoruz
»  TBMM'de 23 Nisan Resepsiyonu
»  "Uzlaşmayı Tercih Ederiz."
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.