MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grubunun açılış konuşmasını yapıyor. Grup toplantısı İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Bahçeli'nin açıklamaları şöyle:
Yasama yılı siyasi çatışmanın en üst seviyelere ulaştığı, karagaşa ve istikrarsızlık ortamında başlamaktadır. Türkiye'nin içte ve dışta çözüm bekleyen sorunları olduğu ortadadır.
3 gün önce yaşanan şehadetlerle bir kez daha sarsıldık. Sabır sınırlarını aşmıştır.
Ekonomideki durum, son aylardaki ciddi yolsuzluk skandallarını konuşacağımız bu toplantı yaşanan terör olayıyla ikinci plana kaymıştır. Bu konudaki değerlendirmeleri gelecek toplantılara bırakarak bu hafta terörle mücadele konusundaki görüşlerimizi ifade edeceğiz.
Terör örgütünün saldırı esnasında kullandığı ağır silahlar terör örgütünün kazandığı cüreti ortaya koymuştur.
Meşru sıcak takip için şartlar oluştu. Hükümet derhal askere talimat vererek Irak'ın Kuzeyine girmelidir. Türkiye Irak'ın kuzeyinde güvenlik bölgesi oluşturmalıdır.
Açık bir düşmanlık ortadadır. Bu engellenmelidir. Bu engellenmezse bu ihanet çetesi ülkeyi kanlı bir bölünme sürecine sürükleyebilir ya da Türkiye Cumhuriyeti devleti bu ihanetin belini kıracağız. Başka yolu yoktur.
Taziye mesajları ve göstermelik kararlılık mesajları bu sorunu çözmez. Oy avcılığı terörle mücadeleyi zayıflatıyor. Teröristler ile Türkiye'deki siyasi uzantıları işbirliği içerisinde. Sadece askeri yöntemler bu sorunu çözmez. Sosyal siyasal ve kültürel tedbirler geliştirilmeli. Siyasal ve sosyal araştırmalar yaparak çözüm üretilmeli. Terörü besleyen kaynaklar kurutulmalı. Gap projesi bir an önce bitirilmeli. Terör örgütünün halk üzerindeki baskıları kırılmalı. Terör örgütünün siyasi ve finansal destekçileri ortaya çıkarılmalı.
ETNİK TAHRİK UYARISI
Etnik tahrikleri Türkiye'yi bir kardeşlik çatışmasına sürükler. Halk sukünete çağırılmalı. Balıkesir ve Adana'da yaşananlara dikkat edilmeli .Bölücü örgütün oyunu boşaçokarılmalı. Türk halkı ve ülkücü gençlik bu sorumluluğu her zaman taşıyacak ve bu oyuna tahrik ne kadar ağır olursa olsun karşı çıkacaktır. Resmi dil talebinin önünün açılması kardeşlik duygusuna darbedir.
İnsanları dağa çıkaran sorun gözardı edilmemelidir. Bu ihmal edilirse sorun çöülemez. 30 yıldır yaşanan sorundan herkes sorumludur