Türkiye'de muhalefet erken seçim çağrısında bulunurken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 2028 yılını işaret etti. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin cumhurbaşkanı adayını üyelerin yapacağı seçimle belirleyeceklerini söyledi. Ankara'da bu açıklamalar gündem olurken bir açıklama haberi de Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'tan geldi. Yavaş, "Aday belirlemek için çok erken. Seçim tarihi belli değil, o zamana kadar Türkiye'de şartlar, her şey değişir." dedi.
Mansur Yavaş saat 11.00'de Kara Harp Okulu mezuniyeti sonrası kılıçlı yemin eden ve 'Mustafa Kemal'in askerleriyiz' diyen teğmenlerin ihraç edilmesi ve önseçim hakkında konuştu.
Yavaş şu ifadeleri kullandı:
GENÇ TEĞMENLER
-Her disipline gideni işinden atmıyoruz. Çok masum bir karar olmadığını düşünüyorum.
-Oy çokluğuyla olması içimizi ısıttı.
"ADAY BELİRLEMEK İÇİN ÇOK ERKEN"
-Aday belirlemek için çok erken. Seçim tarihi belli değil, o zamana kadar Türkiye'de şartlar, her şey değişir.
Öncelik olarak ekonomik olarak sıkıntı varken, toplumun bununla uğraşmaması kanaatindeyim. Adayların birbirinin enerjisini yormaması gerektiğini düşünüyorum.
-Toplum dayanamaz durumda, bir an evvel seçim yapılması lazım.
-Adaylık tartışması seçim tarihi belli olmadığı için söyledim.
-En erken zamanda olsun.
-AKP milletvekilleri pazara çıksınlar, durumu anlayacaklar.
-İnsanlar aç fakir gezerken lüks bir yaşam istemiyoruz, buna hakkımız da yok diye düşünüyorum.
-Benim kendi tarafımdan aldığım biletlerin dökümleri THY'de vardır. Genellikle nerede uçtuğuma bakabilirler. Kendilerine de halkın içinde uçmalarını tavsiye ediyorum.
"ADAY OLACAK MISINIZ?" SORUSUNA YANIT
Ön seçim olursa bu sizin aday olmayacağınız anlamına geliyor mu?" sorusuna, "Öyle bir şey olur mu, ben sadece adaylığı erken buluyorum. Güne ola harman ola. O güne kadar kim kalacak, önce bir seçim tarihi belli olsun, daha geniş konuşuruz.
Yavaş’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bu konunun kökten çözülmesi için, afete dirençli kentler yaratılması için öncelikle, zihniyet değişmedikçe hiçbir şey yapamayız. Bu zihniyet şöyle gösteriyor kendisini. Tüm afetlerde yaşadık. Depremin olduğu ile göre birtakım insanlar “Allah onları cezalandırdı” diyor. Bunun dünyanın var olduğundan beri olan bir olay olduğunu anlatmak lazım. Tedbir almayanları cezalandırmak lazım.
6 Şubat'ta da şunu görüyoruz. bazı müteahhitler siyasi kimliğine göre azıcık yatıyor ve çıkıyor. Bir cezasızlık algısı var.
Afetten sonra ne oluyor? Zihniyetten kastettiğim de budur. Sel oldu, destek göndereceğiz, "siz göndermeyin, bizde yeterince var" diye, insanlar yeter ki Ankara'dan gelmesin diye, oradaki insanların çile çekmesini seyrediyorsunuz.
Halbuki gittiğimiz yerde kim olursa olsun biz insan canı için gidiyoruz. Bu büyükşehir yasası çıktıktan sonra, kamuda hiçbir kurumun aracı yok biliyor musunuz? Kamuda araç yok. Biz burada ayırmak yerine, kıskanmak yerine şimdiden 30 büyükşehir belediyesini bütün illere bölmek suretiyle, afetle karşılaşıldığı zaman emir almadan oralara gitmek hiç de zor değil.
Örnekler var, Japonya’da Tayvan’da çok şiddetli depremler olmasına rağmen, insanlar ölmezken eğer burada ihmal yüzünden insanlar ölüyorsa bunun katili toplum olarak hepimiziz.
Bizim şu anda yapabildiğimizi Afet Daire Başkanlığımız anlatmış. Anında müdahale edebilecek bir alan oluşturduk. 2 saat içinde yola çıkabilecek şekilde araçlarımız hazır. Afet olursa biz hazır bir şekilde bekliyoruz. En hazır olmamız gereken konu da beraber olmak.