Aktaş'ın "Spor yaparken maske takılmalı mı?" şeklindeki sorusuna cevap vermeye Çin'de yaşanan ve koşarken ciğerleri patladığı için ölen kişiyi hatırlatarak başlayan Kara, şu ifadeleri kullandı:
"O kişimin akciğerlerinde 'hava hapsi' dediğimiz bizim yani normalde havayı alıyoruz, sonra akciğerler bir lastik gibi içeri kapanarak havayı dışarı veriyorlar. Bazı kişilerde bu dışarıya verişte akciğerin bazı bölgelerinde hava hapsolabiliyor. Yani içeri hava giriyor ama dışarı çıkamıyor. Bir sonraki seferde daha fazla hava içeri giriyor. Bu kişiler akciğer anfizemi dediğimiz, akciğerde hava hapsi olan, spontan pnömotoraks dediğimiz tıp dilinde, yani akciğerin kendi kendine yırtılabildiği kişiler var. Bu kişiler bir de maske takıp da havanın önünde çıkışına biraz direnç uyguladığmız, zorladığımız zaman akciğerin kendi kendine yırtılması kolaylaşabiliyor. Özellikle bu kişilerin spor yaparken maske takmalarının riskli olacağını bilelim."
Çok nadir olan bu durumdaki kişiler için maskenin riskli olacağınının altını çizen Kara, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun dışında aşırı efor, kardiyo gibi sporlarda maske sizin için zorlayıcı olabileceğini hissettiğiniz anda takmamanız gerekir. Ama o zaman spor salonlarındaki mesafe çok daha fazla olmalı. Neden? Çünkü siz daha derin ve hızlı nefes alıp vereceksiniz. Siz nefes alıp verirken, benim konuşurken çıkardığımdan belki çok daha fazla damlacık çıkartacaksınız. O zaman bir şunu söyleyelim mi? Bir mesafeyi 2 metreye çıkartalım, iki siz oradan ayrıldıktan sonra mutlara oranın temizliğine dikkat edelim. Çünkü siz o sırada daha fazla çıkartabilirsiniz. Şunu biliyoruz biz açıkcası, virüsün nadir de olsa gözyaşında bulunabildiğini biliyoruz. Ama bugünkü bilgilerimiz terde olduğunu göstermedi. Ama yine de etrafta olabileceğini düşünerek temizlik kurallarına biraz daha sıkı uyulması gerekecek mi? Evet. Bunlara uymamız şartıyla spor salonlarını kullanabilir miyiz? Evet. Ama tekrar söyliyeyim mesafe daha geniş olmalı. 1 metre gibi değil 2 metre olması lazım, temizliğin daha sıkı yapılmazı lazım."
Sauna ve buhar odalarında virüs yaşar mı?
Prof. Kara, spor salonlarında bulunan sauna ve buhar odalarındaki riskleri ve alınması gereken önlemleri de şöyle sıraladı:
"Virüs sıcaklık 60 derecenin üzerine çıkıldığında canlılığını yitiriyor. Bunu biliyoruz. Ama bu insan vücudu 60 derece sıcaklığa zaten dayanamaz. Saunanın ortam sıcaklığı olabilir ama sizin vücudunuz kendi sıcaklığını 37 ya da 38 derecede tutabilmek için terleyerek ısı kaybeder. Yani vücudunuzda bulunan virüs saunaya da girseniz çok sıcağa da girseniz varolmaya devam eder. Peki bu arada siz saunada konuşursanız, hapşırırsanız, öksürürseniz yakınınızdaki kişiye virüsü bulaştırır mısınız? Evet bulaştırırsınız. Hele bir de nem olduğu için bulaştırma kolaylaşabilir. Peki bunun önlemi ne olacak? Sauna ya tek kişi olacak ya da kendi ailenizden kişilerle kullanacaksınız. Sizden sonra en az yarım saat tekrar kullanımın olmamasının sağlanması gerekecek. Gün sonu temizliğinin de düzenli yapılması gerekir."