TBMM Genel Kurulu'nda ilk konuşmayı Başbakan Yıldırım yaptı. Yıldırım konuşmasına "Milletin iradesini teslim almak isteyenlere karşı sokağı teslim alan kahraman milletimi selamlıyor, böyle kahraman bir milletin bir ferdi olmaktan dolayı gurur duyuyorum" sözleri ile başladı.
Yıldırım şu mesajları verdi:
'YA DEMOKRASİ YA ÖLÜM'
Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’a dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi partilerimize, meclis gruplarına teşekkür ediyorum. Her biri birer Alpaslan, birer Selahattin Eyyubi olan polislerimizin alnından öpüyorum. TSK’nın vatanını seven subaylarına teşekkür ediyorum.
Sabaha kadar ezan ve sala okuyan imamlarımıza teşekkür ediyorum.
Dost ve kardeş ülkelere teşekkür ediyorum. Ya demokrasi ya ölüm diyerek dün gece bu salonda dimdik durdunuz. Milletin meclisinin üzerine bombalar yağdırdılar, silahla taradılar. Bir tek geri adım atmadınız. Her birinizin ölümü yanı başında hissettiğinizi biliyorum. Dünya parlamentolarına, demokrasilerine örnek bir duruş sergilediniz.
'PARTİ AYRIMI YAPMAKSIZIN SELAMLIYORUM'
Bu tavrınızla Türkiye’nin talihini değiştirdiniz. Milletten sonra en büyük övgüyü bu gazi Meclis, sizler hak ediyorsunuz. Parti ayrımı yapmaksızın her bir milletvekilimizi selamlıyorum. Sizleri büyük bir heyecanla alkışlıyorum.
Gazi Meclis 23 Nisan 1920 sonrasındaki en zor, en sıkıntılı gecesini yaşadı. İşgal güçleri Polatlı’ya kadar gelmişti ama bu Meclis'e dokunamadılar. 1960'ta darbe yapanlar Meclis ruhuna saldırsa bile Meclis'in bedenine dokunamadılar.
'12 EYLÜLCÜLER MECLİS'İ BOMBALAMADI'
12 Eylülcüler Meclis'i bombalamadılar. Ancak dün gece öyle alçakça bir saldırı gerçekleşti ki, millet iradesinin tecelli ettiği meclisin hem ruhunu, hem bedenini hedef aldılar. Bunlar asker değil, bunlar asker kılığında teröristlerdir.
Gözlerini kan bürümüştü. Cinnet halindeydiler. İhanet ve haşhaş akıllarını teslim almıştı. Ancak bilmedikleri şuydu. Milletin evine dokunanın eli yanar. Milletin evine saldıranın ocağı söner. Daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü.
Burada tarihe bir not düşmek isterim. Bundan sonra 50-100-1000 yıl milli iradenin tecelli etiği bu Meclis'e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır.
Hiçbir darbe yapanın yanına kâr kalmadı, bundan sonra da kalmayacak. Ama aklından geçiren olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir.
'BUGÜN BİR MİLATTIR'
Bugün Ak Parti'nin, CHP’nin, MHP’nin, HDP’nin ve tüm partilerin darbeye karşı çıktıkları bir gündür. Bugün bir milattır. İnanıyorum ki yeni bir sürecin de başlangıcıdır.
Bu ruhla biz terörü de yeneriz yaralarımızı da sararız. Bu birlik ruhuyla Türkiye’yi Gazi Mustafa Kemal’in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız.
Milletin her köşesinde AK Partililer CHP’liler MHP’liler HDP’liler el ele verdiler tek eylem yaptılar. Bu tarihi dayanışmayı inşallah geleceğe de taşıyacağız.
KILIÇDAROĞLU: "DARBE GİRİŞİMİ PARLAMENTER SİSTEM SAYESİNDE ENGELLENDİ"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu darbe girişimi üzerine olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu'nda konuştu.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
"Türkiye Cumhuriyeti bize altın tabakta sunmadılar. Biz bu cumhuriyeti acıyla kanla kurduk.
Dün yaşananlar açık bir darbe girişimidir. Her koşulda demokrasiyi savunmak hukukun üstünlüğünü savunmak, laikliği savunmak hepimizin ortak kaygısı olmalıdır.
Dün yapılan darbe girişimini CHP'ye oy verenler ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları adına lanetliyorum. Demokrasi aynı zamanda üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğüdür. Demokrasi aynı zamanda düşünce özgürlüğü demektir, medya özgürlüğü, güçler ayrılığı demektir. Dün halkımız meydanlara çıktı ve darbeye karşı direndi. Dün hukukun çiğnendiği durumlarda dirneme hakkının ne kadar haklı olduğunu bir kez daha gördük.
Bu Meclis sonuna kadar demokrasiyi savunacaktır. Bu Meclis Cumhuriyet'in değerlerini de savunacaktır bundan da kimsenin kuşkusu olmasın. Hep birlikte Cumhuriyet ve özgürlükçü demokrasi bağlamında çevremizi genişletmek zorundayız.
Bu darbe girişimi bize açık ve net gösterdi ki bu darbe girişimi parlamenter demokratik sistem sayesinde engellendiği de unutulmamalıdır. Ayrılık yok gayrılık yok demokrasi konusunda sonuna kadar birlikte mücadele. Bu parlamenter sistemimizin olgunluğunu gösteren en önemli olaydır.
İlerde bu darbe girişimi nasıl önlendi diye tarihçiler araştırılacak. Bu ülkede özgürlükçü bir medyamız var. Darbecilerin yolunu kapatan medya özgürlüğün yolunu açtı. Dün televizyonlarımızı izlerken canlı olarak bunu gördük. Medyamız halka hakkını cesursa kullanmalarına imkan sağladı.
Siyasi partilerin darbe karşısında gösterdiği ortak tavır cumhuriyete ve demokrasiye karşı gösterilen tavır konusunda bir özeleştiri yapmasına da imkan tanıdı.
Her türlü darbeye karşı olmak bu parlamentonun görevidir. Darbecinin kimliği ve amacı ne olursa olsun demokrasi üzerindeki vesayete karşı ortak tavıt sergilemeliyiz. Demokrasi üzerindeki vesayeti asla kabul etmemeliyiz.
Korumaya yemin ettiğimiz demokratik sosyal hukuk devleti bütün sorunlarımızın çözüm adresidir. Dün her partiden vekiller yan yana el ele mücadele ettiler. Patlayan bombalar altında demokrasiye sahip çıktılar. Yarın uzlaşı kültürü içinde birlikte çalışmak zorundayız. Yaşadığımız tüm sorunları tam demokrasi daha fazla özgürlük içinde çözebiliriz. Demokrasiden taviz çözüm değil sorundur!"
BAHÇELİ: "SÖZÜN BİTTİĞİ KIRILMA NOKTASI"
Kılıçdaroğlu'nun ardından MHP lideri Devlet Bahçeli söz aldı. Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:
Her bir vatandaşıma şükranlarımı sunuyorum. Dün gece demokrasiye darbe indirilmek istenmiştir. Millet iradesi çok açık saldırıya uğramıştır. Türkiye’nin omurgasının kırılması maksadıyla şerefli Türk ordusunun içine sızmış bir avuç düşman işbirlikçisi ortaya çıkmıştır. Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları rehin alınmıştır. TSK içine yuvalanmış gecemizi zehir etmiş, tarihimizde eşine az rastlanır bir ihanetin taraf ve failleri olmuştur. Şu kahredici hususa dikkat buyurunuz gazi meclis havadan bombalanmıştı.
Bu, sözün bittiği kırılma noktasıdır. TBMM’nin bombalanması hepimizi dehşete düşüren bir ihanettir. Bu şerefsiz kalkışma sadece seçilmiş hükümet değil Türk milletini tamamını hedef almıştır. Kanı bozuk çevre ve odaklar son kozlarını oynayarak ülkemizi kaosa sürüklemeyi hedef almıştır.
Dün gece yaşananlar aslında kalleş bir terör saldırısıdır. Bu saldırı Türk askerinin içinden devşirilmiş kandırılmış ya da buna çoktan teşne küçük bir grup tarafından yapılmıştır. Milli iradenin namusu son anda kurtarılmıştır.
Derin komplo inançla püskürtülmüştür. Halaskar zabitan devri çoktan geride kalmıştır. Türk milletinin ortak geleceği hukuk ve demokrasidir. Hiçbir çete paralel yapı terör örgütü mihrak bu zemini çatlatamayacaktır. Huzur cellatlarının sonu her zaman hüzün olacaktır.
'MİLLETİMİZ SABIRLI VE SOĞUKKANLI OLMALIDIR'
Ülkemize kast eden vatan hainlerinden hesap sormak bunların yediğini içtiğini burunlarından getirmek hepimizin vatan borcudur. Şer amaçlara karşı tam bir kenetlenme ile geleceğe el ele yürüyeceğiz. Devlet tektir bayrak tektir dil tektir vatan tektir millet sonuna kadar birdir diridir zalimlere karşı da tavizsizdir. Masum vatandaşlara kurşun sıkan darbecileri şiddetle lanetliyorum. Hukukun bu hainlere bir daha gün yüzü göstermemesini temenni ediyorum.
TSK’ya sızmış kanserli hücreleri keserek yok etmek ama askerimizi zan altında bırakmamak hepimizin görevidir. İnsanımızı birbirine düşürmeyi planlalar işledikleri suçların son zerresine kadar çekmelidir. Aziz milletimiz sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır. Hepimize geçmiş olsun diyorum."
BALUKEN: 'TÜRKİYE HALKLARI DARBEYE ASLA BOYUN EĞMEYECEKTİR'
Daha sonra HDP grubu adına söz alan İdris Baluken ise şöyle konuştu:
15 Temmuz akşamı saat 10.00 sularında başlayan ve varlığını saate kadar devam eden bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Partim adına bu darbeci anlayışı lanetlediğimi söylemek istiyorum. Askeri bürokratik ve sivil darbe girişimlerinin tek bir meşru gerekçesinin olamayacağını söylemek istiyorum.
Bu darbe girişiminin de kontrol altına alınması en büyük temenni ve amaç olarak ortaya konmuştur. Bu darbe girişiminde pervasız saldırılar sonucu 161 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Parlamento bile savaş uçakları tarafından bombalanmış helikopterler tarafından taranmıştır. Böylesi saldırılar asla başarıya ulaşamayacaktır. Darbe yapmak isteyenler bilmelidir ki Türkiye halkları darbeye asla boyun eğmeyecektir. Bu darbelere karşı her türlü siyasi işbirliğini gerçekleştireceğimizi ifade etmek istiyorum. Dünden bu yanda gerçekleşen saldırılar ülke tarihi açısından bir kırılma noktası olarak tarihe geçecektir.
Dün akşam parlamentonun bombalanması yüzlerce sivilin yolarda katledilmesi tipik bir askeri darbeyi aşan kaosu hedefleyen bir vahşeti ortaya koymuştur. Hedeflenenin 78 milyonun tamamının siyasi iradesi olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye’de devleti ele geçirmeye çalışan iktidar kavgaları ülkeyi uçurumun kenarına sürüklediği uzun zamandır biline n bir gerçekti. HDP olarak halkı defe alan bu darbe girişimine zemin hazırlayan en önemli unsurlardan biri de 7 haziran sonrası oluşturulan çatışma ortamıdır. Darbe ihtimali üzerinden düşündüğümüzde 15 temmuzda yaşanan bu darbe girişimi darbelere yol açan zemin bitirilmeden asla sonlanmayacaktır. Bugün itibariyle siyasi iktidar başta olmak üzere siyaset kurumuna öneli sorumluluklar düşmektedir. Temel politikaların tekrar tartışılmaya başlanılmasının çok önemli olduğunu söylemek isterim.
Barışın tahsis edilmediği bir yerde darbe ihtimali her zaman vardır. Demokratik siyaset esas hale getirilmediği sürece Cizre’de surda Silvan’da yaşananların Ankara’da Ege’de Karadeniz’de yaşanma ihtimaline her zaman dikkat çektik. Ancak bunun anlaşılabilmesi için dünkü darbe girişiminin gerçekleşmesi beklendi. 15 temmuzda gerçekleşen bu darbe girişimi ve katliamları amasız fakatsız lakinsiz lanetliyoruz. Kaos isteyenlerin amaçlarına hizmet etmemek için hiç kimse bir diğerine şiddet ve zor kullanma yöntemlerini kullanmalıdır. Ülkemize yakışmayacak olan şiddet manzaralarının ortaya çıkması tehlikeli ve yanlış olacaktır. Parlamento içinde bu darbe girişimi için geniş katılımlı bir komisyon kurulmasının önemini hatırlatır. Bütün halklarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
Kaynak: Hürriyet