Demirören Medya Grubu’nun sahibi olduğu Hürriyet gazetesi İcra Kurulu Başkanı ve yazarı Mehmet Soysal, dünkü “Kurulmuş kuklalar” başlıklı yazısında Cumhuriyet gazetesi İlhan Selçuk’u işaret etmişti.
Mehmet Soysal, İlhan Selçuk’un FETÖ konusunda uyarıda bulunan bir yazısından alıntı yapıp “Bu tehlikeye dikkat çeken İlhan Selçuk’a biraz kulak verilseydi, ciddiye alınsaydı 15 Temmuz akşamındaki darbeye maruz kalınmayabilirdi...” demişti.
Cumhuriyet gazetesi bugünkü birinci sayfasından yayımladığı açıklamayla Mehmet Soysal’ın yazısına yanıt verdi.
Açıklamada, “Bu tespit Cumhuriyet gazetesini hedef haline getirenlere ve bugünkü siyasal iktidara da bir uyarıdır” denildi.
İşte o açıklama:
"Cumhuriyet gazetesi 95 yıllık bir gazete, özgür ve bağımsız bir kurumdur. Cumhuriyet gazetesinin bir çizgisi vardır. Daima Cumhuriyet felsefesinin yanında, Atatürk ilkelerini amaç edinmiş ve ülke bütünlüğünün tartışmasız bekçiliğini yapmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşamasının mücadelesini hiçbir zaman bırakmamıştır. Türk basınının en çok satan gazetelerinin başında gelen Hürriyet’in İcra Kurulu Başkanı ve yazarı Mehmet Soysal, dünkü “Kurulmuş kuklalar” başlıklı yazısında Cumhuriyet’ten söz etmiştir. 2009 yılında, o günkü Vakıf Başkanımız ve Başyazarımız İlhan Selçuk’un bir yazısından alıntı yapmıştır. Aynı alıntıyı biz de yayımlıyoruz:
“Polis içinde bir polis daha oluşmuştur:
- F polisi...
Türkiye Cumhuriyeti’nin polis devletine dönüşmesine ramak kalmıştır...
Cemaate dayanan bugünkü siyasal iktidarın şimdi iki hedefi var: Yargı... Asker...” Hürriyet İcra Kurulu Başkanı Mehmet Soysal, yazısında “Bu tehlikeye dikkat çeken İlhan Selçuk’a biraz kulak verilseydi, ciddiye alınsaydı 15 Temmuz akşamındaki darbeye maruz kalınmayabilirdi...” diyor. Evet, Cumhuriyet gazetesi siyasal iktidarları eleştirmiştir. Eleştirir ancak yol da gösterir. Eğer 1960 dönemi DP iktidarı Cumhuriyet gazetesini ve Başyazarı Nadir Nadi’yi dinleseydi, 27 Mayıs askeri hareketi olmayabilirdi. Aynı biçimde, Cumhuriyet gazetesine kulak verilseydi 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri de olmayabilirdi. Cumhuriyet gazetesi, FETÖ hareketine ilk teşhisi koyan gazetedir. Bu hareketin uluslararası bir plan olduğunu ilk kez yazan gazetedir.
FETÖ hareketinin yargıyı ve TSK’yi denetim altına almak için, süper güçler tarafından yönetilen ve yönlendirilen bir proje olduğunu da ilk kez yazan gazetedir. Cumhuriyet gazetesi sadece bu doğru teşhisleri değil, doğru çözüm yollarını da göstermiştir. Siyasal iktidarları eleştirmiştir. Bu nedenle başına da çok işler gelmiştir. Bu gazete kapatılmış, büyük maddi cezalar almış, önemli yazarlarını bu uğurda yitirmiştir. Dünkü Hürriyet gazetesinin “Cumhuriyet gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk’a biraz kulak verilseydi, ciddiye alınsaydı 15 Temmuz akşamındaki darbeye maruz kalınmayabilirdi...” demesi önemlidir. Bu tespit Cumhuriyet gazetesini hedef haline getirenlere ve bugünkü siyasal iktidara da bir uyarıdır."