İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Fatih Portakal'ın ve diğer gazetecilerin sorularını yanıtlamak üzere FOX TV canlı yayınına katıldı. Millet İttifakı'na değinen Akşener, "Bu ittifakın 8 Temmuz'dan sonra biteceği gibi bir kavram yok benim kafamda. Bunun devam etmesi gerekiyor" dedi. Akşener programda Kürt sorunu, oy oranları ve siyasi parti liderleriyle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener ‘Liderler FOX’ta’ programında konuştu. Kandil’e yönelik başlatılan operasyona değinen Akşener, “Türkiye’de uzun zamandır hem terör mücadelesi hem dış politika, iç seçimlerin öznesi durumunda. Yani ‘One minute’den sonra gelen bir silsileyi düşünün; Afrin, Menbiç sözleri unutuldu. Fırat’ın doğusu unutuldu. Şimdi de Kandil söz konusu. Terör mücadelesi yapmak ciddi bir iştir. Yani oradaki, kınalı kuzuların hayatıyla ödenen bir mücadeledir. Bunu ciddiye almak lazım. Tek bir endişem var; seçim almak için her yol mübah davranışın bir sonucu olmasın. Çünkü düşünün 2015 seçiminde açılım süreci başlamıştı birden gümbürtüye gitti. Arkasından bir hendek harekatı başladı. Yani o hendekler açılırken mahallelerde emniyet müdürlerine ‘kafanı çevir’ denildi. Sonra da Hendek Harekatı adı altında orada bir mücadele oldu. O mücadelenin 726 şehide mal olduğunu Türkiye unuttu. Bunun olmaması gerekiyor. Esas olan önleyici tedbirlerdir. Seçime kurban edilirse terörle mücadelen pek hayır çıkmaz. Mehmetçik bir yerde harekata geçtiği zaman ben çok dikkatli bir dil kullanırım” dedi.
“İKİNCİ TURA KALIRSAM…”
Mitinglerde büyük ilgi gördüğünü dile getiren Akşener, “İç dünyamda kendimi ikinci tura yakın hissediyorum. Sahadaki veriler de öyle görünüyor. İkinci tura ben kalırsam Sayın Erdoğan’ı evine dinlenmeye göndereceğime eminim. Referandumdaki kalabalığın on katı var. Müthiş bir kalabalık var mitinglerde. O günle bugün arasında başka bir ivme var. Kadınların bana karşı sempatisi müthiş” ifadelerini kullandı.
KADINA ŞİDDET VE TECAVÜZ SORUNU
Kadınların kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayan Akşener, “Kadınlara son on yılda artan şiddet, tecavüz gibi konularda iyi hal indirimi kaldırmayı vaat ediyorum. Tülbent çok önemli bir sembol oldu. Kadın dayak yer, şikayetçi olunca sığınma evine gönderilir. Adam gezer. Biz bunun tam tersini yapacağız. Adamlar terapi evlerine gidecek, kadınlar evde oturacak. Daha önce Meclise gelen, 12 yaş kanunu iğrenç bir şey. 25 yaşında evlilikler bile azalmışken, siz ufacık kız çocuğunu evlendirmeye kalkışırsanız olmaz. Kadınlarda bir suç arama olayı kalkacak. Bunlar erkek egemen düzenin örneği. Bu erkek egemen düzen kalkacak. Türkiye'de kadınların işe katılma olayı da çok düşük. Bizim önceliğimiz bunu yükseltmek. İyimser ayrıcalık uygulayacağız” dedi.
“10 YILDA YÜZDE 4 BİN ARTTI”
Artan şiddet olaylarına dikkat çeken Akşener, “Şiddet olayları yüzde 4 bin artmış son on yılda. Türkiye'de maddi değerler pahalandı, manevi değerler ucuzladı. Ben dindar bir kadınım. Hiçbir zaman kadın bedeni üzerinden şu zamana kadarki tacize uğramadım. Adamlar çıkıyor kadın bedeni üzerinden fetva veriyor. Niye haram üzerinden vermiyorsun? Biz buraya ilk defa Rize Belediye Başkanı, açılım sürecinde bahsettiği saçma öneriden geldi. Dedi ki, ‘Biz terörü bitirmek için Kürt kadınlarını ikinci eş olarak alalım’ Diyanetin işi kadın değildir, ahlaktır. Bizim dindarlık anlayışımız bu değil. Atatürk'ün kız evlatları üzerinden çamurlar atıldı. Atatürk'ü eleştirebilirsiniz, ama böyle iğrenç şeyler olmaz. Bu adam sonra Saray'da ağırlandı. Diğer taraftan Atatürk'ün annesine ‘Genelevde çalışıyor’ dendi. Hiçbir şey olmadı. Kadınlar bu işten bıktı, usandı. Bu ülkede bir hakim, ‘Karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmemek lazım’ dedi. O adam hala yerinde” şeklinde konuştu.
“ÜÇÜNCÜ BİR YOL VAR”
Seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sol üzerinden hareket ettiğine dikkat çeken Akşener, “Erdoğan rakiplerini seçer. Sonra ona başlar vurmaya. Türkiye'de şimdi üçüncü bir yol çıkıyor. Türkiye'de siyaset değişti. Tayyip Bey kutuplaştırarak kazandı şimdiye kadar. DYP, ANAP gitmiş; o seçmenler hep Tayyip Bey'e oy attı. Ben de geç kalmış olabilirim. Ben şimdi ‘Hayır’ diyorum. Çok kararlıyım bu söylemimde!” ifadelerini kullandı.
“PARLAMENTER SİSTEME DÖNECEĞİM”
Parlamenter sisteme mutlaka dönüleceğini ifade eden Akşener, “Kemal Bey'i aradım. Geri bildirimleri paylaştım. Sonra dedim ki parlamenter sisteme nasıl döneceksek, bunu millete anlatmamız lazım. Biz İYİ Parti, CHP, DP, SP olarak tek adam sistemine çok sert tepki koyduk. Türkiye için çok hayati bir konu olduğuna inanıyorum. Seçmende şöyle bir korku var, “Bunlar KHK ile borçlanabilir mi? “ Biz Millet İttifak'ı olarak bunun için tarih vereceğiz. Saadet Partisi'nin bu tip başkanlık sistemine itirazı var, gerçek tipte başkanlık sistemine olumlu yaklaşıyorlar. O yüzden Temel Bey'le uzun uzadıya konuşmam lazım. Bizim parlamenter sisteme en kısa sürede dönmemiz gerekiyor. Kontrol mekanizmasının kurulması gerekiyor” dedi.
“SÖRF YAPACAĞIM”
Ferbahçe’de yaşanan değişime de değinen Akşener, “Fenerbahçelilere soruyorum. ‘Ali Bey sizce 4 kat fazla oyla seçilebilir miydi?’ İşte bu dip dalga her yere geliyor. Dip dalganın üstünde ben sörf yapacağım. Türkiye'de hep birinci tur konuşuluyor. İşte bu Tayyip Bey'in tuzağı. İnsanlara göre ‘CHP zihniyeti’ diye bir kavram var. Merkez sağ seçmenin şeytanlaştırdığı bir şey bu. Tayyip Bey karşısına solcu alıp, oyları konsolide edecek” dedi.
PARLAMENTER SİSTEME NASIL GEÇİLECEK?
Gazetecilerin parlamenter sisteme nasıl döneceksiniz sorusuna da Akşener, “Denge ve kontrol mekanizması fiili olmadığı zaman bir kişiye bırakılmaması gereken bir güç. İstediği her şeyi satın almaya kadar bir güç veriliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bu hakimlerin, hukukun, savcıların gözünü yana çevirmeye benziyor. Biz bunları net bir sistemi kurduğumuz zaman, parlamento işer, gerçekten kuvvetler ayrılığı söz konusu olur ve yargı gerçekten bağımsız olur. Fakat bir şey daha var. Ben şimdi kendimi sınırladım; emri hak baki geldi ve yerime başkası geçti. O zaman ne olacak? Biz genel çerçevede vatandaşımızla neler yapacağımızı paylaşacağız ki onlar da ona göre karar versin. Burada ikircikli bir cümle kurulduğu zaman o seçmenin kafasında ciddi bir soru işareti oluşur. Seçim bitecek ve ortaya çıkan tabloya göre bir yol çizilecek. 4 siyasi parti ve genel başkanları parlamenter sisteme geçme sözü verdik. Biz bunu nasıl yapacağımızı kararlaştırdık. Biz oluşturduğumuz projelere de ‘millet’ adını verdik” cevabını verdi.
TÜLBENT FİKRİ
Her mitingde kadınlardan topladığı tülbent fikrinin nasıl ortaya çıktığını da açıklayan Akşener, “Bu fikir benim danışmanım tarafından verildi. Tülbent Al Yazmalım'dır, Çemberimde Gül Oya'dır. Tülbent Batı’da da Doğu’da da semboldür. Tülbent barıştır. Tülbent ortak semboldür” dedi.
AKŞENER’İN KULLANDIĞI DİL
Gazetecilerin Akşener’in mitinglerde kullandığı dille ilgili sorusuna da Akşener, “Çok çirkin şeylerle karşılaşıyorsunuz. Ben Denizli’ye gittiğimde ‘kur bizi ilgilendirmiyor’ diyen bir ekonomi bakanıyla gayet kibar bir şekilde dalga geçtim. Sosyal medyadan ‘çukur’ diye cevap yazmış ben de yazdığı bu kavramın dangalaklık olduğunu söyledim. Benim bunu demeye hakkım var. Ben öyle cümlelerle karşılaşıyorum ki. Ama bundan sonra dilime dikkat edeceğim” şeklinde konuştu.
DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı adaylarından Selahattin Demirtaş’la ilgili de Akşener, “Ben Selahattin Demirtaş’la ilgili olarak, bana sorulan bir soruya tüm açıklığıyla cevap verdim. O da şu; Demirtaş şu an sanık, tutuklu değil. Cumhurbaşkanı adaylığı YSK tarafından kabul edilmiş. Biz YSK için belge hazırlarken iyi hal kağıdı da aldık ve onaylandı. İkincisi tutuklu yargılanmak neyle olur, delil karartmak ve kaçma ihtimaliyle olur. Şimdi cumhurbaşkanı adayı olmuş bir şahıs kaçma durumu olmayacağına göre burada hakimlerin inisiyatif kullanması gerekir. Bunu söyledim. Bir de eşit bir şekilde yarışmak için bunun olması gerekir. Mesela ben seçildim. Demirtaş da yargılanmaları bitti beraat etti. Ben Türkiye’de bu seçimi nasıl anlatırım. Bir de işin Türkiye durumu var. Onun için kurallardan, hukukun üstünlüğünden, adaletin tecellisinden vazgeçmememiz gerekiyor. O siyasetçiyi beğenir veya beğenmezsiniz. Şu anda muhalefet adayları da kendi içerisinde rakip o başka bir şey. Ama yarış konusunda adayların eşit bir şekilde yarışması gerektiğini söylüyorum” dedi.
BULDAN’IN AÇIKLAMALARI
HDP’li Pervin Buldan’ın ‘Tek bir Kürt oyu alamaz’ açıklamasına da değinen Akşener, “Şimdi sayın Buldan’ın oy vermeyeceğini açıklamasında benim için bir sakınca yok. Saygı duyuyorum ama sorunlu olan kısmı şu; bir taraftan demokrasinin eksikliğini söylerken diğer taraftan bir grup seçmenin oyunu cebinde olduğunu iddia etmek demokrasinin neresinde var. Kendi içerisinde bir çelişki var” şeklinde konuştu.
KÜRT OYLARI
Kürt oylarına da değinen Akşener, “28 Şubat sürecinde bir tek benim bakanlığını yaptığım İçişleri Bakanlığı bürokratları brifingi alkışlamadı. Çünkü gideni görevden alacağımı söyledim. Faili meçhullerle alakalı bir komisyon kuruldu. Bir tek ben çağrılmadım. O komisyondakiler şimdi Erdoğan'la beraber çalışıyor. Erdoğan'ın karşısında bir kişi kaldı. Kürtler Erdoğan'a oy verir mi? Herkes Kürtler hakkında sahibiymiş gibi konuşuyor. Ben kimse hakkında konuşamam. Alevi'nin hakkında da Sunni'nin hakkında da” dedi.
KÜRT BAŞKAN YARDIMCISI
Seçilmesi durumunda Kürt başkan yardımcısı olabileceğini söyleyen Akşener, “Meral Akşener ikinci tura kalırsa Kürtler oy vermez, deniyor. Ben bunu kabul etmiyorum. Demirtaş'ın özgür propaganda yapması lazım dedim diye, beni ‘PKK sevici’ ilan ettiler. Düşünün nasıl bir mücadele veriyorum. Ben başkan olursam niye Kürt başkan yardımcısı olmasın?” dedi.
FETÖ İLE MÜCADELE
FETÖ ile mücadeleye de değinen Akşener, “FETÖ mücadelesine yönelik, toplumun bütün kesimlerinin katıldığı bir eylem planı hazırladık. Çünkü sadece yargıyla beraber götürdüğünüzde olmuyor. Bu konuda çok kararlıyım. FETÖ'den en çok mağdur olmuş insan bizde. Türkiye'de çaycı, çorbacı hapiste; zenginler kaçtı gitti. Mekanizma kurmak zorundayız. 5 günlük ere, komutan ‘hadi' dese ne yapabilir? Ben siyasi ayağa dokunmadan, böyle bir mücadele olacağını düşünmüyorum. ‘Ne istediniz de vermedik' dedi, söyleyin Allah aşkına ‘Ne verdiniz?” ifadelerini kullandı.
İSMAİL KAHRAMAN’IN DAMADI
Meclis başkanına da eleştiride bulunan Akşener, “İsmail Kahraman damadı FETÖ'den kaçak şimdi. Damadının iş yerine kayyum atandı, kayyum kim? Yine damadı. Milletin seçtiği belediye başkanları ağlaya, zırlaya gittiler. Damadı, FETÖ'nün açtığı okullardan mezun. AKP içinde herkesin çarşaf çarşaf fotoğrafı var. Ama ne hikmetse ortada siyasi ayak yok. FETÖ’ye yardım ve yataklık yapanların da mahkemeye çıkarılması zorunluluktur” dedi.
17-25 ARALIK
Bahçeli’ye de 17-25 aralık üzerinden yüklenen Akşener, “O dönemde Bahçeli’nin 17-25 Aralık saati vardı. AKP’yi 40 çeşit şeyle yıkayacaktı. O günün şartlarında 17-25 Aralık’ı MHP bünyesindeki milletvekili olarak hepimiz ‘Hırsızlık’ olarak gördük. 1 Kasım’a giderken STV’nin önünde genel başkan yardımcıları polisle dövüştüler. Binlerce şey dağıtıldı. Dönüyoruz, Tayyip Bey’in kurduğu oyuna. Onu yenmek için işbirliklerine gidilir. Şimdi herkesin benim için FETÖ’cü demesini hayretle karşılıyorum. Kim bana en çok bağırıyorsa bilin ki o FETÖ’cüdür. Sayın Erdoğan bana hiç FETÖ’cü demedi. İki buçuk yıldır bu bana deniliyor. Bakanlar, en son Bekir Bozdağ. Başbakan benim FETÖ’den talimat aldığımı söyledi. Benim bir dokunulmazlığım yok, bana ne zamandır FETÖ’cü diyorlar ama dokunan yok. Ya devlet ciddiyeti yok, Ya da aleni bir iftira var. Ben de iftirasını ispatlamayan ‘şerefsizdir’ diyorum” ifadelerini kullandı.
AF TARTIŞMASI
Bahçeli’nin ısrarla sürdürüğü af konusuna da değinen Akşener, “Seçime az bir süre kala af konusunun konuşulmasını doğru bulmuyorum. Bahçeli’nin neden bu kadar ısrar ettiğini de bilmiyorum. Onu Erdoğan cevaplamalı” dedi.
BEDELLİ ASKERLİK
Bedelli askerlikle ilgili yapılan açıklamalara vurgu yapan Akşener, “Ben bedelli askerliği seçime giderken kullanılmasını doğru bulmuyorum. İkincisi bedelliyi talep eden gençlerin çoğunluğu dönüp geldiğinde işe giremeyecek endişesi duyanlar yani zengin çocukları değiller. Öncelikle Afrin’de şimdi de Kandil’e gidilirken ordunun içinde bulunduğu durum var. Böyle bir pozisyonda biz askerliği İlker Başbuğ döneminde başlayan biraz daha profesyonelleştirecek bir bakış açısıyla yorumluyoruz. Bir milyona yakın bedelli bekleyen var. O sürenin kısaltılması gerektiğini düşünüyorum ve ordunun da eskisi gibi milli bir hale gelmesi için restorasyona ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
600 MİLLETVEKİLİ
Meclis’in yapısı hakkında da Akşener, “600 milletvekili bence fazla. Bunun azaltılması lazım. Etkin çalışmak için bu gerekli. 8 sene Meclis yönettim ben, hiç konuşmadan 8 seneyi tamamlayan milletvekilleri biliyorum” şeklinde konuştu.
SURİYELİLERİN DURUMU
Gazetecilerin Suriyelilerle ilgili sorusuna da Akşener, “7 aydır çalışıyorum. Alanlardayım. 4 milyona yakın bir Suriyeli var. 150 milyar civarında bir para harcanmış. Ayrınca bu işin bir de sosyal durumu var. Türkiye’deki Arap vatandaşlar da bıkmış durumda” dedi.
İTTİFAK SÜRECEK Mİ?
Millet İttifakı’nın önemine değinen Akşener, “Bu ittifakın, Sayın Temel Bey’e de Kemal Kılıçdaroğlu’na da aynı şeyi söyledim. Bu ittifakın 8 Temmuz’dan sonra biteceği gibi bir kavram yok benim kafamda. Bunun devam etmesi gerekiyor. Ben Cumhurbaşkanlığını alacağımı düşünüyorum ama farz edelim Erdoğan kazandı, o zaman da bu ittifakın Meclis’te devam etmesi gerektiğini savunuyorum” dedi.
KILIÇDAROĞLU HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili de Akşener, “Kılıçdaroğlu, açık, dürüst ve direkt iletişim kuran insan. Ben de öyleyim. Dolaylı iletişim kuramıyorum. Çok yakın tanımıyorum. Şimdi CHP’nin Genel başkanı olarak tanıdım. Bir de hepimizin geçmişten aldığı dersler var” ifadelerini kullandı.
YAZ SAATİ UYGULAMASI
Öğrencilerin yaz saati uygulaması yüzünden büyük bir mağduriyet yaşadığını dile getiren Akşener, “Gecenin karanlığında küçücük çocuklar okula gidiyor. Arkadaş(Erdoğan) inat etti ama ben bu uygulamadan vazgeçeceğim” şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTELERİN DURUMU
Üniversitelerin durumuna da değinen Akşener, “YÖK kaldırılacak. Üniversitelerin bölünmesini de olmaz. Öğrenciler çok istiyor Cerrahpaşa’ya gitmemi ama yeni gelen kişinin de gitmesinden ürküyorum” dedi.
OY ORANINI AÇIKLADI
Gazetecilerin oy oranıyla ilgili sorusuna da Akşener, “Ben rakam verme konusunda az konuştum. Elimdeki bir veri üzerinden konuştum. Ama şimdi seçime az bir süre kala anketler havada uçuşuyor. Bir kısmı belki doğrudur. Benim hem saha da hem de veri olarak gördüğüm Erdoğan’ın oyu önce Millet İttifakı’nın önündeydi şimdi ondan da düşük görünüyor. Yani seçim ikinci tura kesin kalıyor. İkinci turda da ben kalacağım ve Erdoğangillerden kurtulacağız” diye cevap verdi.
KAÇ VEKİL ÇIKARACAKLAR?
Seçimlerden büyük beklentileri olduğunu ifade eden Akşener, “Ben İstanbul’da iyi bir sonuç bekliyorum. Kırşehir, Kırıkkale, Karaman, Aksaray, Nevşehir, Yozgat AKP’ye oy veriyordu. Şimdi oralardan milletvekili çıkarabiliyoruz. Mesela Rize’de CHP ile aramızda bir puan fark var. O bir puan biz geçerse İYİ Parti bir vekil de Rize’den çıkarıyor” dedi.
LİDERLERİ NASIL TANIMLADI
Akşener program sonunda da siyasi parti liderlerini bir cümleyle şöyle tanımladı:
Karamollaoğlu: Bilge lider
Selahattin Demirtaş: Genç
Kemal Kılıçdaroğlu: Sabırlı
Muharrem İnce: Heyecanlı
Recep Tayyip Erdoğan: Öfkeli