İSRAİL Başbakanı Binyamin Netanyahu, 9 kişinin öldüğü 31 Mayıs tarihli Mavi Marmara baskınıyla ilgili olarak İsrail’de kurulan Tirkel soruşturma komisyonuna ifade verdi. Bir kısmı medya önünde gerçekleştirilen komisyonun Netanyahu oturumu, saatlerce sürdü. İfadelerinin büyük bölümünde İsrail’in Gazze’yi ablukaya alma gerekçelerini savunan İsrail Başbakanı, İnsani Yardım Vakfı’nı (İHH) terör örgütü olarak tanımladı, olup bitenlerle ilgili olarak da Türkiye’yi suçladı. Netanyahu, “Diplomatik girişimlerimize rağmen Türkiye, Marmara’nın abluka ihlalini önleme girişiminde bulunmadı. Anlaşılan, Türk eylemciler ile İsrail arasında çıkabilecek bir çatışma kendi çıkarlarıyla çatışmadı. İHH aktivistleri ile İsrail arasında çıkması muhtemel çatışmayı, kendi aleyhlerinde bir durum olarak görmediğinden İsrail’in uyarılarına kulak asmadı” dedi.
Öte yandan Netanyahu, söylediklerinden çok, söylemedikleriyle dikkat çekti. Komisyon üyelerinden gelen bazı soruları, soruşturmanın
ancak medyaya kapalı bölümünde yanıtlayabileceğini ifade eden Netanyahu, şu sorulara yanıt vermekten kaçındı:
SORUMLULUK BENİM
* Baskından önce Türk hükümetiyle görüşmeleri yürüten yetkili kimdi?
* Askeri operasyon yerine başka bir alternatif öngörmüş müydünüz?
* Kabinenizin diğer üyeleri, baskın fikrine nasıl bakıyordu?
* Baskından birkaç gün önce ABD’ye yaptığınız ziyaretin ayrıntıları nelerdir?
* ABD ziyareti sırasında ortaya çıkacak siyasi boşluğu doldurmak için bir girişiminiz oldu mu?
* Filoyu durdurma konusundaki Mısır gönüllüğünü biraz açar mısınız?
* İsrail, baskın sırasında uluslararası hukukun yoksayıldığı iddialarına karşı ne yaptı?
Netanyahu, kapalı ifadesinin sonunda  ise “İster İsrail’de olayım ister yurtdışında, başbakan olarak bu mesele dahil genel sorumluluk bana aittir” dedi.

O gemi, aşk gemisi değildi

NETANYAHU, İsrail’in operasyonun genelini ve uluslararası hukuka uygunluğunu araştırmak için kurduğu Tirkel Komisyonu’na verdiği ifadede özetle şunları iddia etti:
* Mavi Marmara baskınının operasyonel sorumluluğu ordunun. Siyasetçiler “politikayı belirler”, ordu o politikayı “uygular”. İsrail Ordusu, müdahalenin nasıl yapılacağına ilişkin kararını verdi ve işini doğru şekilde yaptı.
* Gemi Gazze açıklarına varana kadar Türk hükümeti, en üst diplomatik düzeyde uyarıldı. Ama Türk hükümeti, aktivistlerle İsrail ordusu arasında yaşanacak çatışmanın kendi çıkarlarına aykırı olacağı kanısında değildi. Mısır’ın arabuluculuğuna bile başvuruldu, sonuç alınamadı.
* Saldırıdan birkaç saat sonra ortaya çıkan video-klip, aktivistlerin askerlerimize saldırdıklarını gösteriyor. Mavi Marmara aşk gemisi, İHH da barış eylemcisi değildi.

İhtiyar heyeti gibi komisyon

Netanyahu’nun sorgulandığı komisyona ‘Tirkel Komisyonu’ denmesinin nedeni, komisyonun başkanının, emekli yargıç Yaakov Tirkel (75) olması. İkisi yabancı gözlemci beş üyeli komisyonun alacağı karar bağlayıcı olmayacak. Ancak kararın siyasi neticeler doğurabileceği söyleniyor. Komisyonda Tirkel’in yanı sıra emekli general Amos Horev (86) ve uluslararası hukukçu Şabtay Rosenne bulunuyor.

‘Orduyu kum torbasına çevirdin’

 İSRAİL ana muhalefet partisi Tzipi Livni’nin lideri olduğu Kadima, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ifadelerine çok sert
yanıt verdi. Başbakan Netanyahu’nun, operasyonun sorumluluğunu İsrail Ordusu’na yüklemesinin, ülkenin “lidersiz” olduğunu kanıtladığını savunan parti bir yazılı açıklama yayınlayarak, “Netanyahu, hakikat ânı geldiğinde, kabahati başkalarına yükleyip, İsrail Ordusu’nu kum torbasına çevirdi” dedi.

BM Komisyonu ölü doğdu

İSRAİL, Mavi Marmara baskınını soruşturacak BM Komisyonu’ndan çekileceğini açıkladı. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’un “İsrail’le gizli anlaşma yapmadık” diyerek İsrail askerlerinin soruşturulmayacağı iddialarını yalanlamasının hemen ardından İsrail Başbakanlık Ofisi bir açıklama yayınladı: “Başbakan Binyamin Netanyahu, İsrail’in, askerlerini sorgulamayı düşünen bir komisyonla işbirliği yapmayacağının ve orada yer almayacağının kesinlikle bilinmesini istiyor.” Netanyahu geçen hafta, BM Komisyonu’na onay verdiklerini çünkü “saklayacak bir şeyleri olmadığını” söylemişti.
Ban ne demişti
Birleşmiş Mİlletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, bu açıklamadan birkaç saat önce İsrail’le anlaştıkları ve BM’nin Mavi Marmara komisyonunun İsrail askerlerini sorgulamayacağı yolundaki iddiaları yalanlamıştı. Ancak Ban’ın yalanlarken kullandığı sözcükler dedikoduları doğrular nitelikteydi: “Perde arkasında yapılmış böyle bir anlaşma yok. Komisyon geniş yetkilere sahip. Ana görevi ise ulusal soruşturma raporlarını incelemek. Bunun ötesinde bir ihtiyaç olursa da ulusal yönetimlerle işbirliği içinde müzakere etmek.”
BM ile gizli anlaşmayı doğrulayan İsrailli üst düzey bir yetkili, İsrail askerlerinin sorgulanmayacağı garantisi aldıklarını belirterek “Bu şart İsrail’in komisyona katılmasının olmazsa olmazıydı ve halen de öyle” diye konuştu.
İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Ayalon geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada BM komisyonunun, İsrail’in soruşturmasının bulgularına ulaşabileceğini ancak baskını yapan komandoları sorgulayamayacağını iddia etmişti.