Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4552
EURO
38,1739
IMKB
9.602,000
ALTIN
3.441,650
 
Hava Durumu ANKARA
-9 / -2 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Nazlı Ilıcak'tan Erdoğan'a Mektup
Nazlı Ilıcak tan Erdoğan a Mektup
 
Üç yıldan uzun süredir Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Nazlı Ilıcak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazarak özür diledi.
 
24.9.2019 - 17:45

Anayasal düzeni bozmaya teşebbüs suçundan çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan gazeteci Nazlı Ilıcak, Erdoğan’a yazdığı mektupta FETÖ ile bir bağı bulunmadığını belirterek “Size karşı ne tuzaklar kuruldu! Bir tuzağı da FETÖ kurdu. Ve maalesef ben de bu tuzağın içine düştüm. Ama ben suç işlemedim. Size haksızlık yaptımsa –ki yaptım- bu Yargının konusu olmamalı. Sizinle benim halletmem gereken bir mesele” sözlerini kaydetti.

“Sizi Belediye Başkanlığınızdan beri tanıyorum. Siz de beni tanırsınız. Kasten kimseye kötülük etmem; memleketime bilerek isteyerek zarar vermem. Ama bazı duyarlı noktalara dokununca, çabuk inanırım. Meselâ muhafazakar insanlar hakkındaki hassasiyetim, maalesef yanılmamı kolaylaştırdı. Bu arada size de çok haksızlık ettim. Özür dilerim” ifadesini kullanan Ilıcak “Adeta bir mezara diri diri gömülmüş gibiyim. Yargıda bulamadığım adaleti sizde arıyorum. Acaba elimden tutup, hak ve hukuk adına, beni bu kuyudan çıkarabilir misiniz?” diye sordu.

Nazlı Ilıcak’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı ve İnternet Haber’de yayımlanan mektubunun tamamı şöyle:

Sayın Cumhurbaşkanım,

Belki bu mektubu alınca şaşıracaksınız. Belki de okuyup “Daha önce düşünseydin” diye bir kenara atacaksınız. Atmayın! Ben eski bir dostluğa dayanarak bu satırları kaleme alıyorum. O günlerden, içinizde bana karşı ufak da olsa bir yakınlık kaldı mı? Acaba aramızda 2.5 yıldır cezaevinde çektiğim çileyi, yalnızlığı hissedebilecek bir duygusallık hâlâ mevcut mu? Köprülerin altından çok sular aktı ama, inanıyorum ki o köprüler yıkılmadı. Hiç değilse onarmanın mümkün olduğunu düşünüyorum.

Defalarca “Bağımsız” ve “Tarafsız” yargı vurgusu yaptınız. “Hâkimlerin kendi vicdanlarına göre karar vermesi gerektiğini” hatırlattınız. Hatta, insanlar ellerini semaya açıp Allah’tan adalet diliyorsa, Yargıda yürümeyen bir şeyler var bile dediniz. O zaman, size rağmen –aynı FETÖ döneminde olduğu gibi- Yargıyı kendi emelleri için etkilemeye çalışanlar var mı diye sorgulamaya başladım. Ben ne darbeciyim, ne de FETÖ’cü.

Yıllarca, AK Parti’yi desteklememin sebebi, zaten askerin siyasete müdahalesinden duyduğum rahatsızlık. Sizin önünüz, 312 ile kesilmeye çalışıldığında, AK Parti hakkında kapatma davası açıldığında, ya da İmam Hatiplilere ve başörtülülere karşı yürütülen kampanyalarda, demokrasi ve hukuk neyi gerektiriyorsa, o noktada durdum. Bu mücadeleyi el ele vermedik mi? Tabii yükün ağırını siz taşıdınız.  Fazilet Partisi’nden milletvekili olduğum dönemde, Meclis’te hep askeri vesayete karşı çıktım. 28 Şubat’ın en baskılı döneminde, Meclis kürsüsünde mücadele verdim. Ama 4 yıldızlı iradeye teslim olanlar rahat, ben ise, hak etmediğim bir suçlamayla, hâlâ cezaevindeyim. Meclis’i bombalayan askerlerle aynı kefeye konulmak çok acı. Üstelik, 40 yıllık gazetecilik hayatımda, demokrasi adına sürekli bedel ödemişken, böyle incitici bir iddiayla karşı karşıya kalmak!

Benim, 27 Mayıs’tan itibaren, Menderes ve arkadaşlarına yapılan zulmün yakın bir gözlemcisi olmak sıfatıyla, darbelere nasıl tepkili olduğumu bildiğiniz gibi, FETÖ’cü olmadığımı da bilirsiniz. Olsa olsa, 15 Temmuz öncesi, onların gerçek yüzünü sezemedim. Bu da benim, muhafazakarlara duyduğum şefkat ve ilgiden doğan bir zaaf. Kendilerini saklamayı ve mağdur gibi göstermeyi o kadar güzel başardılar ki! Ama siz uyardınız; maalesef o tarihte bu uyarılarınıza kulak vermedim. Bu benim en büyük hatam oldu.

“Size çok haksızlık ettim özür dilerim”
Sizi Belediye Başkanlığınızdan beri tanıyorum. Siz de beni tanırsınız. Kasten kimseye kötülük etmem; memleketime bilerek isteyerek zarar vermem. Ama bazı duyarlı noktalara dokununca, çabuk inanırım. Meselâ muhafazakar insanlar hakkındaki hassasiyetim, maalesef yanılmamı kolaylaştırdı. Bu arada size de çok haksızlık ettim. Özür dilerim.

Beni en çok ne üzüyor biliyor musunuz? Gazetecilerin pek çoğu tahliye edilmişken, sanki özel bir husumetin hedefiymişim gibi içeride tutulmak. Zaman zaman çaresizliğin verdiği karamsarlıkla bunalıyorum. Sonra, Allah’a sığınıp güç ve moral toplamaya çalışıyorum. Bir de sık sık, sizi ve Emine Hanım’ı düşünüyorum. Sanki durumumu tam olarak bilseniz, bu haksızlığa müdahale ederdiniz gibi geliyor. Bu yüzden, yoğun işleriniz arasında farkına varamadığınız mağduriyetimi size yazmayı tek çare olarak gördüm. Dağ başında bir kuzu kaybolsa, Hz. Ömer’den sorulurmuş. Bu devletin başı olduğunuz için de size müracaat ediyorum. Herhalde, son nefesimi cezaevinde vermemi istemezsiniz. Mağduriyetimi size anlatıyorum, zira, adaletin yitirdiği vicdanı, ancak siz yeniden tesis edebilirsiniz. Size karşı ne tuzaklar kuruldu! Bir tuzağı da FETÖ kurdu. Ve maalesef ben de bu tuzağın içine düştüm. Ama ben suç işlemedim. Size haksızlık yaptımsa –ki yaptım- bu Yargının konusu olmamalı. Sizinle benim halletmem gereken bir mesele. İnançlı bir insansınız. Ben de öyle. Bu yüzden bir imtihandan geçtiğimi biliyorum. Ama bu bakımsızlığa, strese daha ne kadar dayanabilirim? Maddi yetersizliklerin yanı sıra, bir de duygusal açıdan paramparçayım. Ben bir anneyim, babaanneyim, anneanneyim. Evlâtlarımdan ve torunlarımdan mahrum kalmak, onları doya doya kucaklayamamak cezaların en ağırı. Mehmet Ali’nin bir oğlu daha oldu. Ali Kerim’in doğumunda bulunamadım. Bebeği, ancak 4 aylıkken, sadece 35 dakika gördüm. “Kim bu?” der gibi uzun uzun bana baktı. Bu duygular size de yabancı değil. Siz de bir babasınız, dedesiniz. Çocuklarla her buluşmamın ardından, koğuşa döndüğümde, yalnızlık ve kimsesizlik duygusu daha da derinleşiyor. Benim tek beklentim, ömrümün son demlerini onlarla birlikte huzur içinde geçirmek. Gene anne, anneanne ve babaanne olmak. Mehmet Ali ve Aslı da bir cehennem hayatı yaşıyor. Onlara da ayrıca üzülüyorum. Türkiye’nin, gerginliklerin geride kaldığı huzurlu bir ortama çok ihtiyacı var. Bu huzurun inşasında ben de yer almak isterim. İnşallah nasip olur. Hatta çıktığımda, sizinle bir araya gelebilirsek, bir vicdan muhasebesi yapmayı, helalleşmeyi çok arzu ederim. Cezaevinde zeytin çekirdeğinden yaptığım tesbihi de size takdim etmek isterim.

 
Türkiye çok ağır travmalarla sarsıldı. FETÖ elebaşları kaçtı; Ben de kuyuya atıldım. Adeta bir mezara diri diri gömülmüş gibiyim. Yargıda bulamadığım adaleti sizde arıyorum. Acaba elimden tutup, hak ve hukuk adına, beni bu kuyudan çıkarabilir misiniz?



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


İstanbul 4.7’lik Depremle Sallandı!

Egemen Bağış'tan Kılıçdaroğlu'na Yanıt

Peş Peşe Fetö Operasyonları
»  "Rahatsız Edici Duyumlar Var"
»  Ak Parti'de İyi Parti Sesleri
»  ABD ile 2. Ortak Kara Devriyesi Başladı
»  Devlet Bahçeli taburcu oldu
»  Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye Telefon
»  K.Irak'ta TSK konvoyuna Saldırı:2 Şehit
»  Kızılay Genel BaşkanI:'Algı Operasyonu'
»  Kızılay'da 10 Kişi Uzaklaştırıldı
»  Flaş.. Bahçeli Hastaneye Kaldırıldı
»  Bakanlıktan Yeni Çakar Lamba Düzenlemesi
»  Bir Anket Daha Açıklandı
»  Kızılay'a Düzmec Rapor Suçlaması
»  Mansur Yavaş'tan Makam Aracı Kararı
»  Selvi'den CHP'yi Karıştıracak İddia
»  Yargı Paketi'nin Ayrıntıları Belli Oldu
»  Kılıçdaroğlu'ndan Erken Seçim Çıkışı
»  Dışişleri'nde Neler Oluyor?
»  "O Maklubeyi Pişirenleri Biliyorum"
»  İşte AK Parti’nin Yargı Paketi
»  Belgrad Ormanlarında Çöp Toplama Günü
»  Erdoğan'dan Teknofest'e Ziyaret
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.