İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, 1996'dan bu yana İran'dan Türkiye'ye yapılan en üst düzey ikili temas kapsamında İstanbul'a geldi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çalışma ziyareti için İstanbul'a gelen İran Cumhurbaşkanı'nı Çırağan Sarayı'nda karşıladı.
Gül ve Ahmedinecad'ın baş başa görüşmelerinin ardından heyetler arası görüşmelere geçildi. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşmeler 1.5 saat sürdü.
Dünyanın gözü de İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad'ın uzun süredir beklenen önemli Türkiye ziyaretindeydi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tam 1.5 saat muhatabını Batı'nın nükleer programla ilgili önerilerini kabulüne ikna etmeye çalıştı, ancak uzun süren pazarlıklar sonunda Ahmedinecad ne nükleer müzakerelerle ilgili yeni bir cümle söyledi, ne de Türkiye ile bir enerji anlaşması imzalandı.
Abdullah Gül, tam 1.5 saat boyunca Ahmedinecad'la başbaşa görüşerek, İran yönetimini, 6 ülkenin Tahran'ın nükleer programıyla ilgili önerdiği paketi kabul etmesi için iknaya çalıştı.
Nükleer pazarlıklardan sonra sıra Türkiye ile İran'ın doğalgaz pazarlıklarına geldi.
Burada da net konuşmayan İranlılar Türkiye'nin istediği metne "tamam" demeyince Cumhurbaşkanı Gül devreye girerek, "istediğiniz gibi sağlam bir anlaşma çıkmayacaksa bunu sonraya bırakalım" dedi.
Her iki liderin basın toplantısı saat 4 te başlayacaktı, ancak pazarlıklar bitmedi.
Diplomatlar bir odadan diğerine koşarak anlaşmaları hazırlamaya çalıştı. Ve iki Cumhurbaşkanı kameraların karşısına geçtiğinde basın toplantısı tam 3 saat gecikmişti.
Önce kültürden çevreye, güvenlikten ulaştırmaya 5 metne imza koyuldu, ayakta beklemekten sıkılan liderler kendi aralarında Farsça ve Türkçe sohbet etti.
Toplantıda ilk sözü alan Cumhurbaşkanı Gül, Ahmedinecad'ın kendi davetleri üzerine Türkiye'yi ziyaret ettiğini belirterek, kendisine bir kez daha "hoşgeldiniz" dedi.
Türkler ve İranlıların iki büyük kardeş millet olduğunu ve bu iki büyük milletin kurduğu uygarlıkların tarih boyunca etkileşim içinde olduğunu ifade eden Gül, dost ve komşu İran ile köklü, beşeri, kültürel ve tarihi bağların bulunduğunu kaydetti.
Yaklaşık 400 yıldır istikrarlı komşuluk ilişkileri muhafaza edilen komşu İran ile ilişkilere değer verdiklerini, önem atfettiklerini anlatan Gül, "Konuk Cumhurbaşkanı Sayın Ahmedinecjad ile görüşmelerde, ilişkileri içişlerine karışmama, karşılıklı saygı, iyi komşuluk ve güvenlik işbirliği ilkeleri zemininde her iki halkın ve bölgemizin yarar ve istikrarına katkı sağlayacak şekilde sürdürme arzumuzu karşılıklı olarak teyit ettik" dedi.
Gül, görüşmelerde ikili ilişkilerde sağlanan genel ilerlemeden duydukları memnuniyeti kaydettiklerini dile getirdi.
Bu yıl sonu itibariyle 10 milyar dolara yaklaşması muhtemel toplam ticaret hacminin kısa sürede 20 milyar dolara çıkarılması hedefini bir kez daha teyit ettiklerini vurgulayan Gül, ikili ticarette Türkiye aleyhine olan dengesizliğin azaltılması konusuna da değindiklerini kaydetti.
Gül, bu hususların Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile İran Dışişleri Bakanı Muttaki'nin eş başkanlıklarında 10 gün sonra Tahran'da gerçekleştirilecek olan 20. Dönem Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı sırasında detaylı bir şekilde ele alınacağını bildirdi.
Doğalgazda kesintilerinin önüne geçilmesi
Elektrik, petrol ve doğalgaz gibi enerji alanlarında her iki ülkenin sağlayacağı karşılıklı faydaların da görüşmelerde kapsamlı olarak ele alındığını belirten Gül, "Bu çerçevede İran'dan halen ithal etmekte olduğu doğalgazda kış aylarında görülebilen kesintilerin önüne geçilebilmesi için alınabilecek tedbirlere değindik ve bu konuda teknik kurum ve kuruluşlarımızın ortaklaşa çözüm arayışına girmesi hususunda mutabık kaldık" dedi.
Gül, görüşmelerde uyuşturucu kaçakçılığı, terörizm ve örgütlü suçlarla mücadelede alanındaki ikili işbirliğine verdikleri öneme de değinerek bu alandaki işbirliğini ahdi bir temele oturtmaya karar verdiklerini söyledi.
Temaslar sırasında ayrıca iki ülke arasındaki kültür anlaşması imzalanmasının 50. yıl dönümüne denk gelen 2009'un karşılıklı olarak "Türkiye-İran Kültür Yılı" olarak kutlanması hususunda mutabık kaldıklarını belirten Gül, bu çerçevede düzenlenecek kültürel faaliyetlerin organizasyonu için karşılıklı olarak ilgili kurumları görevlendirdiklerini kaydetti.
İran'ın nükleer programı
Gül, İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ile gerçekleştirdikleri görüşmelerde ikili konuların yanı sıra bölgenin iki önemli ülkesi olarak bölgesel meseleler ve ayrıca İran'ın nükleer programına yönelik hususları da ele aldıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye, İran'ın nükleer programı meselesine diplomatik yollarla çözüm bulunmasından yana olduğunu kaydetti.
"Bu çerçevede 6 ülkenin sunduğu kapsamlı bir teşvik paketiyle çözüm için yeni ve çok önemli bir fırsat penceresi açan görüşme süreci başlamıştır" diyen Gül, "Bu sürecin tüm ilgili tarafların ortaya koyacakları yapıcı ve sorumlu bir irade ve iyi niyet çerçevesinde akamete uğramaksızın devam etmesini ve kısa sürede olumlu bir sonuca ulaşmasını arzu etmektedir" diye konuştu.
"İran'ın nükleer programına ilişkin çözümün uluslararası toplumun kaygılarını dikkate alan, aynı zamanda İran'ın nükleer silahların yayılmasının önlenmesi anlaşması çerçevesindeki meşru haklarını gözetecek bir içerik taşımasını arzu ediyoruz" diyen Gül, "Malumunuz olduğu üzere, diplomatik süreci teşvik amacıyla geçen sene Ankara'da Doktor Solana ile İran muhatabı doktor Laricani arasında görüşmelerden birinine ev sahipliği yapmıştık. Türkiye'nin aynı mülahazalarda diplomatik sürece katkı sağlayıcı faaliyetlere geçmişte olduğu gibi bugün de hazır olduğunu İranlı dostlarımızla bir kez daha görüştük ve dikkatlerine getirdik" dedi.
Kafkasya sorunu
Gül, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad ile birlikte Çırağan Sarayı'nda düzenlediği ortak basın toplantısında, Ahmedinecad'ın ziyareti vesilesiyle bölgede ağırlığa sahip iki komşu ülke olarak bölgesel meseleleri de değerlendirdiklerini söyledi.
Gül, bu kapsamda ele aldıkları hususlardan birinin Gürcistan'daki endişe verici gelişmeler olduğunu belirterek,"Güney Kafkaslarda barış, istikrar ve refah ortamının egemen kılınması, Türkiye'nin dış politika hedefleri arasında öncelikli yer işgal etmektedir. Bölgedeki kriz ve donmuş ihtilafların, bölge ülkelerinin egemenlik, bağımsızlık ve toprak bütünlüklerine saygı temelinde barışçıl yollarla çözümünü destekliyoruz. Bu bağlamda karşılıklı olarak Gürcistan'ın Güney Osetya özerk bölgesinde 7 Ağustos günü başlayan çatışmalardan duyduğumuz üzüntü ve endişeyi paylaştık" dedi.
Çok sayıda can kaybına ve yaralanmalara yol açan çatışmaların bölgesel barışı ve güvenliği ciddi bir şekilde tehdit ettiğine inandıklarını dile getiren Gül, "Çatışma ortamının itidal, sağduyu ve diyalog yoluyla aşılarak, taraflar arasında bir an önce kalıcı barış sağlanması, yeni gerginliklere yol açabilecek adımlardan kaçınılması gerektiğine inanıyoruz" dedi.
İki lider soruları cevapladı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve konuk Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, ortak basın toplantısında soruları cevaplandırdı.
Ahmedinecad, bir soru üzerine, Türkiye'yi bağımsız ve medeniyetlerin beşiği olan bir ülke olarak tanıdıklarını ifade ederek, "Yüzyıllardır aramızda dostluk ve kardeşlik ilişkileri mevcut. Mevcut ilişkilerimiz ve bu ilişkilerin gelişmesi, hiçbir ülkenin aleyhine değildir. Aksine iki halk bölge güvenliği ve uluslararası barışın lehine olan bir şey" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Ahmedinecad, İran'ın nükleer programı ile ilgili bir soruya ise İran'ın nükleer meselesinın teknik ve hukuki bir sorun olmadığını, politik ve siyasi bir sorun olduğunu söyledi.
"Amerikan hükümeti 30 yıldır halkımıza karşı her seferinde bir bahane öne sürmektedir" diyen İran Cumhurbaşkanı, nükleer mesele gündemde değilken, yalan bahanelerle İran'a ambargo uyguladıklarını kaydetti.
Ahmedinecad, "Nükleer mesele sadece Amerika hükümetinin halkımıza karşı olan kötü niyetini ortaya koyması için bir bahanedir. Bu meselede önemli bir yol katettik diyebilirim. Tüm taraflar bu meselenin diyalog yoluyla çözüme kavuşturabileceğini kararlaştırmışlardır. Biz de diyaloğu olumlu karşılıyoruz. Cenevre'de iyi görüşmeler yapıldı. Bu görüşmelerin süreklilik kazanmasını olumlu karşılıyoruz. Doğru bir yol açıldığını düşünüyoruz" dedi.
Karşılıklı olarak sunulan paketler üzerinde uzlaşma sağlanabileciğini belirten İran Cumhurbaşkanı, uzlaşma sağlamanın mantıklı bir çözüm olduğunu söyledi.
Ahmedinecad, "Bu ihtilaf, yaşadığımız sorun ve görüş ayrılıklarının çözüme kavuşması için yol açabilir. Bu süreci destekleyecek, bu sürecin güçlenmesine neden olacak her türlü öneriye açık olduğumuzu da bir kez daha ifade etmek isterim" dedi.
Ahmedinecad, Türkiye'nin bu konuda her zaman olumlu ve pozitif bir rol üstlendiğini de vurguladı.
Yasa ve adaletin herkes için gerektiğini, bunun gerginliklerin aşılması ve uzlaşma sağlanması için bir ilke olduğunu belirten Ahmedinecad, nükleer enerjinin bütün halkların gereksinim duyduğu bir enerji olduğunu kaydetti ve "bunu unutmayın" dedi.
Birkaç ülkenin bu teknolojiyi tekeline alarak, diğer ülke halklarını bu teknolojiden mahrum bırakmaya hakları olmadığını belirten Ahmedinecad, yapılan çirkin işlerden birinin de "nükleer enerjinin nükleer bomba ile eş hale getirilmesi olduğunu" belirtti.
Ahmedinecad, nükleer enerjiyi en kötü şekilde kullanan ve depoları bombalarla dolu olan ülkelerin, bomba bahanesiyle diğer ülkelerin nükleer teknolojiden yararlanmasını engellemeye çalıştıklarını savundu.
"Kendileri zararlı çıkacaktır"
"Bunun tüm insanlığın aleyhinde bir hareket olduğunu düşünüyoruz" diyen Ahmedinecad, "Ellerinde bomba olan ülkelerin nükleer enerjiyi bombalardan ayırarak, temiz, çevre dostu ve dönüşebilir enerjiden yararlanma olanağı tanımaları gerekir. Umarız bu açık mantığı algılayabilirler. Ancak bunu anlamazlarsa da gerçekler değişmez. Biz diyaloğa açığız. Yasa ve adalet çerçevesinde. Yasa ve adalete boyun eğmeyenler, kendileri zararlı çıkacaktır. İran halkının iradesinde bir değişiklik olmayacaktır" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de İranlı bir basın mensubunun, "Ahmedinecad'ın İran ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geleceği konusuna değindiğine işaret ederek, kendisinin iki ülke arasındaki tarihi bağları da dikkate alarak bu konudaki görüşlerini sorması" üzerine, İran ve Türkiye'nin bu bölgenin iki önemli ülkesi olduğunu ve büyük medeniyetlere iz bıraktıklarını söyledi.
Gül, bugün de komşu olan bu iki ülkenin en ileri derecede işbirliği yapmasının, halklarının çıkarına olduğunu ve yakın ilişki içinde olmasından daha doğal bir şey bulunamayacağını vurgulayarak, "Şunu da herkesin hatırlamasını isterim ki, Türkiye ile İran arasındaki sınır, birçok ülkenin tarihinden çok daha eskidir. 1500'lü yıllara kadar uzanır. Bizim ilişkilerimiz bölgenin istikrarı, huzuru ve dünyadaki barışa katkı yapma doğrultusundadır. Ve tabii ki ekonomik ilişkilerimiz, halklarımızın çıkarınadır" diye konuştu.
Gül, Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile nükleer konuyla ilgili düşüncelerini açık, dürüst ve samimi bir şekilde paylaştığını, O'nun da kendisine izahları olduğunu belirterek, "Türkiye olarak biz bu işin diplomatik yollardan çözümüne katkı yapmak için elimizden geleni yapmaya çalışacağız" dedi.
Yapılan anlaşmalar
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad başkanlığındaki iki ülke heyetleri arasındaki görüşmelerin ardından uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve terörizmle mücadele ile diğer bazı konularda işbirliği anlaşması imzalandı.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, heyetler arası görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, İran'ın Türkiye'nin kara sınırı olan ve terör sorunu yaşadığı bir bölge olduğunu söyledi.
Atalay, bu bölgede her iki tarafın da sorun yaşadığını belirterek, "Uyuşturucu kaçakçılığı, yasa dışı göç, insan kaçakçılığı ve diğer alanlara da yansıyan suç türleri ile farklı bir bölge orası. Bütün bu alanlarda işbirliği arıyoruz. Sürekli uygulamayı izleyecek komite kuruyoruz. Komite başkanlığını İran İçişleri Bakan Yardımcısı ve Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakan müsteşarları yapacak. Bütün uygulamaları sürekli izleyecekler, zaman zaman bir araya gelecekler. Çok kapsamlı, geniş, değişik bölümleri olan bir anlaşma" dedi.
Anlaşmanın yeni olduğunu belirten Atalay, "Güvenlikle ilgili çokkapsamlı bir anlaşma. Bunun üzerinde uzun süreden beri çalışılıyordu. Terör konusunda her türlü bilgi alışverişi, her türlü istihbarat paylaşımı ve her türlü yardımlaşmayı kapsayan bir anlaşma" diye konuştu.
Türkiye ile İran arasında uyuşturucu kaçakçılığı, organize suçlar ve terörizmle mücadelede işbirliğini öngören anlaşma, daha sonra İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki tarafından imza altına alındı.
Öte yandan, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek ile İran Dışişleri Bakanı Menuçehr Mutteki arasında da çevre ve ulaştırma alanında işbirliği anlaşmaları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı İsmet Yılmaz ile İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Rahim Mashaee arasında karşılıklı turizm işbirliği uygulama programı imzalandı.
Taraflar arasında, ayrıca kütüphaneler arası işbirliği anlaşması da imza altına alındı.
Yoğun güvenlik önlemleri
İran Cumhurbaşkanı'nın İstanbul'a gelişi nedeniyle Atatürk Havalimanı ile çevresinde geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı.
Havalimanı ve çevresindeki bazı binaların çatılarına keskin nişancı polisler yerleştirilirken, uçuş yapan 2 helikopter de önlemlere yardımcı oldu.
Bu arada, Atatürk Havalimanı'nı çıkışında Ahmedinecad'ın konvoyunun kullanacağı yol güzergahı, hareketten yaklaşık yarım saat önce diğer araçlara kapatıldı. Oluşan yoğun trafik nedeniyle uçaklarına yetişemeyen bazı vatandaşlar, bu duruma tepki gösterdi.
Trafik sıkıştı
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın ziyareti nedeniyle İstanbul genelinde de yoğun önlemler alındı. Özellikle Ahmedinecad'ın kullanacağı yollar ve bağlantıların diğer vatandaşlara kapatılması nedeniyle trafikte aşırı derecede sıkışıklık yaşandı.
Yaklaşık 30 araçlık konvoy ile Beşiktaş'taki Çırağan Sarayı'na geçen Ahmedinecad'ın saraya geçişi nedeniyle E-5 kara
yolunun Beşiktaş istikameti ile Bakırköy Sahil Yolu bir süre araç trafiğine kapalı tutuldu. Bu yollara açılan cadde ve sokaklarda da Ahmedinecad'ın bulunduğu konvoyun geçişi nedeniyle diğer araçlara izin verilmedi.
Ayrıca, E-5 kara yolunda Topkapı-Avcılar arasındaki metrobüs seferleri de yine Ahmedinecad'ın havalimanından Çırağan Sarayı'na geçişi sırasında yapılmadı. Ahmedinecad'ın Çırağan Sarayı'na ulaşmasının ardından kapatılan yollar trafiğe açıldı.
Ahmedinecad'ın ziyareti neden önemli?
Ahmedinecad, hem iç kamuoyuna, hem de dünyaya, "yalnız değiliz" mesajı verme arayışında. 19 Temmuz'da İran, Cenevre'de BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya'nın temsilcileriyle, nükleer programına dair teşvik paketini değerlendirilmek üzere biraraya geldi.
Washington'un da Tahran ile biraraya getiren bu girişimden sonuç alınamaması, iran'ın nükleer programıyla ilgili farklı girişimleri gerekli kıldı.
İşte, göreve geldiği 2006 yılından bu yana Ankara'nın kapısını aşındıran İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, böyle bir konjonktürde Türkiye'ye geliyor.
Ahmedinecad'ın ziyareti, 1996'dan bu yana İran'dan Türkiye'ye yapılan en üst düzey ikili ziyaret. Batı başkentleri ve özellikle Washington, İran ile temasları konusunda şimdiye kadar Ankara'yı pek de teşvik etmeyen bir yol izledi.
Ancak 19 Temmuz'un sonuçsuz kalmasının ardından, Ahmedinecad'ın Türkiye ziyaretinin, iran'ın ikna edilmesi için gerekli olduğu yaklaşımı benimsenmişe benziyor. Ankara da, bu beklentiler çerçevesinde, Ahmedinecad'ı, altı ülkenin önerisini kabul etmesi için iknaya çalışacak.
Türkiye, yine de iran ile ilişkileri konusunda hassas bir denge gözetecek. İran ile, doğalgaz alımı, ulaşım ve sınır güvenliği konularında, uluslararası "antlaşmalar" değil, "mutabakat zaptı" imzalanacak.
Ziyaret sırasında PKK sorunu da gündeme gelecek, ama temasların ana gündem maddesi PKK olmayacak.
İmzalanması planlanan sınır güvenliği mutabakat zaptı, terörden çok insan kaçakçılığı ve narkotik konularını kapsıyor.
Masadaki diğer konularsa, Irak'taki durum, Ortadoğu ve Kafkaslardaki son gelişmeler olacak.
Türk-İran İş Forumu'na katılacak
Ahmedinecad, beraberindeki işadamları ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yarın saat 10.00'da Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilecek Türk-İran İş Forumu'na katılacak.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nden yapılan yazılı açıklamada, moderatörlüğünü Odalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun yapacağı forumda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, İran Ticaret Sanayiler ve Madenler Odası Başkanı Dr. Mohammed Nahavandiyan ve Türk-İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy'un konuşma yapacağı kaydedildi.