Abdulkadir Selvi'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (28 Haziran 2017) nüshasında yayımlanan "O hesabın adresi neresi çıktı?" başlıklı yazısı şöyle:

17-25 Aaralık günleriydi.

FETÖ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek için, yolsuzluk görünümlü senaryosunu uygulamaya koymuştu.

Bugün birçoğu yurtdışına kaçan FETÖ’nün polisleri, savcıları devreye girmiş, operasyon başlatmıştı.

FETÖ’nün sosyal medyası ise yıkım ekibi olarak işbaşındaydı. Hani 15 Temmuz’da “Tanklar Çankaya’ya doğru çıkıyor” diye darbenin ilk tweet’inin atıldığı Fuat Avnihesabı aktif olarak devredeydi. Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen kes-yapıştır oluşturulmuş ses kayıtlarının yayınlandığı hesabı hatırladınız mı? Adı, ‘bascalan’dı. Ses kaydı önce ‘bascalan’da yayınlanmış, eşzamanlı olarak ‘haramzadeler’, ‘bilaloglan’ isimli sitelerden taarruza geçilmişti. Bu hesapların hemen 17-25 Aralık’tan önce oluşturulduğunu da belirtmek isterim.

FETÖ bir operasyona başlayınca sadece polisi, savcısı ile değil; gizli tanığı, muhbiri, STV’si, Zaman ve Bugün gazeteleri ve Fuat Avni’si ile toplu taarruza kalkıyordu.

Operasyon nasıl yürütülüyodu?

Sistem şöyle işliyordu: Operasyon yapılacak olan hedefe ilişkin nihai talimat Fetullah Gülen’den geliyordu. Yapılanma içinde yardımcısı ‘Uzun Cevdet’ üzerinden doğrudan Gülen’e bağlı olarak çalışan ‘hususiler’ birimi harekete geçiyordu. Önce operasyon yapılacak olan birim ya da şahısla ilgili önceden belirlenmiş olan gizli tanık ihbarda bulunuyordu. MİT TIR’larıyla ilgili ihbar, Jandarma istihbaratın bulunduğu Ankara Güvercinlik’ten yapılmıştı. Bundan sonra iş artık savcı ve polis biriminin işiydi. Dinlemeler başlıyor, operasyon için gerekçeler hazırlanıyor ve belirlenen tarihte sabah 05.00’te kapılar çalınıyordu. Zanlılar henüz gözaltına alınmadan, sorguları yapılıp savcılığa çıkarılmadan önce FETÖ’nün medya yapılanması devreye giriyordu. Medyanın yapılanmasının görevi, algı operasyonunu gerçekleştirmekti... İlhan Selçuk henüz polis merkezine götürülmeden telefon tapelerinin servis edilmesi gibi. Polis birimi tarafından operasyon öncesinde hazırlanan veriler FETÖ’nün sosyal medya birimi tarafından bir bombardıman şeklinde servis ediliyordu. Kimin tutuklanacağından foto montajla hazırlanan uygunsuz görüntülere kadar her şey sosyal medya üzerinden servise sokuluyordu. FETÖ’nün operasyon aracı olarak kullandığı hesaplardan biri de ‘bascalan’dı. Bu hesabın hedefi o zaman başbakan olan Erdoğan’dı. Hırsızın başı gibi gösterilmeye çalışılıyordu. Bu algı ‘haramzadeler’ ve ‘bilaloglan’ isimli hesaplarla takviye ediliyordu.

Bu hesapların hepsi Pensilvanya’dan yönetiliyordu ama farklı adreslerde hazırlanıyordu.

FETÖ'nün hesapları nereden çıktı?

Şimdi size 17-25 Aralık sürecinde çok aktif olarak kullanılan 'bascalan' hesabıyla ilgili bir tespiti aktaracağım. Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhinde yayın yapan ‘bascalan’ hesabı nerede oluşturulmuş? Adres, devletin içi. Hem de devletin en mahrem kurumlarından birinde, o zaman Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olan Erdoğan hakkında hesap oluşturulmuş. Sadece oluşturulmamış, aktif olarak kullanılmış.

Aklınıza hemen MİT gelmesin. IP adresini de vereceğim. Daha doğrusu hesabın adresini veren ben değilim. Turkcell Superonline tarafından 17.04.2014 tarihinde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na gönderilen, ‘IP Adresi Kullanıcı Tespiti Hakkındaki’ yazıda, ‘bascalan’ hesabının açıldığı ve aktif olarak yönetildiği adresi olarak, ‘Emniyet Genel Müdürlüğü’ gösteriliyor.

FETÖ devlete nasıl sızmış görüyor musunuz? Devlete istihbarat sağlamakla görevli birimde, ülkenin başbakanı aleyhinde hesap oluşturulup yönetilmiş.

‘bascalan’ hesabıyla vereceğim bilgiler sadece bunlar değil. Tam nokta olarak adresini vereceğim.

IP No: 212.57.8.226

Adres: Emniyet Genel Müdürlüğü Turan Güneş Bulvarı No:118 Çankaya

Kontak: M.B.

İrtibat: 90/366.10.10

Peki bu adres neresi? Türkiye Cumhuriyeti başbakanı aleyhinde oluşturulan hesabın adresinin çıktığı yer Emniyet İstihbarat birimi.

Darbe yargılamaları sırasında üç maymunu oynamaları sizi yanıltmasın. Sadece darbe girişiminde bulunmadılar, FETÖ’nün tüm operasyonlarının bir parçasıydılar. Bu işin miladı 7 Şubat MİT kriziydi. Erdoğan’ın bileğine kelepçe vurmak için 7 Şubat’ta, 17-25 Aralık’ta üstü örtülü darbe sürecini başlattılar, ondan sonuç alamayınca 15 Temmuz’da altın vuruşa geçtiler.

Üzücü olan, Cumhurbaşkanı’nın çabalarına rağmen FETÖ’nün önemli adamlarının yurtdışına kaçması engellenemedi.

FETÖ’nün ilk 100 adamından içeride olan var mı?