Polisler hakkında, adam öldürmekten hazırlanan fezleke, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi.
Diyarbakır’ın Dicle İlçesi’nde 5 Ağustos 2010 tarihinde teröristlerin İlçe Emniyet Amirliğine yönelik roketatar ve uzun namlulu saldırısı sırasında şehit olan Jandarma Er Cemal Yalın ile ilgili soruşturmayı tamamlayan Dicle Cumhuriyet Başsavcılığı fezlekesini tamamladı. Hazırlanan fezleke ile Jandarma er Yalın’ın PKK’lıların değil, polisin kendilerini PKK’lı sanıp ateş açması sonucu şehit olduğu ortaya çıktı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen fezlekede, polis memurlarının, er Yalın’ın kullandığı ve içerisinde İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Serdar Çölgeçen ile habercisi er Kayhan Kuzu’nun da bulunduğu sivil plakalı minibüsü, Emniyet Müdürlüğüne bombalı saldırı yapmak isteyen terör örgütü üyelerine ait olduğunu sanarak kurşunladıkları belirtildi. Çatışmanın yaşandığı anda, İlçe Emniyet Amiri İltekin Karahan’ı telefonla arayan Yüzbaşı Çölgeçen’in bir sıkıntı olup olmadığını sorduğu ve "oraya geliyorum" dediği belirtilen fezlekede, ancak Karahan’ın silah seslerinden konuşmanın "oraya geliyorum" kısmını duymadığı belirtildi.
Yüzbaşı Çölgeçen’in daha sonra İlçe Jandarma Komutanlığının hizmet aracı olan sivil plakalı bir minibüsle olay yerine hareket ettiği kaydedilen fezlekede, araçta, yüzbaşı Çölgeçen’in yanı sıra, habercisi olan er Kayhan Kuzu ve aracı kullanan şehit er Cemal Yalın’ın bulunduğu ifade edildi. Yüzbaşı Çölgeçen’in bulunduğu minibüsün Dicle Merkez Karakol Komutanlığı önünde durduğu, silah seslerinin kesilmiş olması ve sokakta vatandaşların normal bir şekilde hayatlarına devam ettiklerinin görülmesi üzerine Emniyet Müdürlüğüne hareket ettiği belirtilen fezlekede ayrıntılar şöyle anlatıldı:
"POLİSLERİN HEPSİ UYARI ATEŞİ AÇMIŞ"
"Çatışmanın başlamasından yaklaşık 10-15 dakika sonra 27 Mayıs Mahallesi’ndeki market önünden emniyet amirliğine doğru beyaz renkli, sivil plakalı, ön camı hariç tüm camları siyah renkli filmle kaplı olan minibüsün farları açık bir vaziyette geldiğinin görülmesi üzerine, emniyet binası dışında güvenlik önlemi alan görevli polis memurları olan şüpheliler tarafından gelen aracı durdurmak amacıyla ilk etapta ’dur’ ikazında bulunulduğu, araç durmadığı için havaya hep birden uyarı ateşi açıldığı, ancak aracın hızını kesmemesi üzerine, emniyet binasına 20 metre mesafede bulunan güvenlik bariyerlerinden aracın içeri girdiği sırada şüpheliler tarafından minibüse doğru ateş açıldığı ve sonrasında minibüsün durdurulduğu anlaşılmıştır."
50 BOŞ KOVAN BULUNDU, POLİS DE YARALANDI
Olay yerinde yapılan incelemede 50 adet boş kovanın bulunduğu belirtilen fezlekede, olayın yaşandığı gün kolundan yaralanan şüpheli polis memurlarından V.S’nin ifadesinde, yaralanmadan dolayı terör örgütü PKK mensuplarından şikayetçi olduğu ancak, V.S’nin bulunduğu yol güzergahına herhangi bir terörist saldırının yapılmadığının belirlendiği ifade edildi. Polis memuru V.S’nin minibüse açılan ateş sırasında kolundan yaralandığının tespit edildiği belirtilen fezlekede, şöyle denildi:
MİNİBÜS UYARI ATEŞİNDE DURMADI
"Teröristlerin saldırı eyleminden sonra emniyet amirliğinde bulunan polis memurlarının dışarıya çıkarak emniyet çevresinde mevzilenip güvenlik önlemi aldıkları, bu sırada telsiz görüşmelerinde her an emniyete karşı teröristlerce sızma yapılabileceğinin bildirildiği, tepe pusu noktasındaki çatışmanın devam ettiği ve emniyetin bulunduğu noktaya da saldırı yapılacağının beklenildiği bir anda emniyet amirliğine doğru bu noktada güvenlik önlemi alan şüpheliler tarafından ilk görüşte tanınmayan sivil bir aracın geldiğinin görülmesi üzerine, şüphelilerin emniyete karşı teröristlerce silahlı ve bombalı saldırı yapılacağını zannederek ilk önce araca ’dur’ ikazında bulundukları, aracın durmaması üzerine havaya uyarı ateşinde bulundukları, aracın yine durmaması üzerine aracı durdurmak için araca doğru ateş açtıkları anlaşılmıştır. Şüphelilerin aracın içerisindekileri göremedikleri için araçta kimin olduğunu bilmedikleri, olay sırasında şüpheliler rastgele silah alarak dışarıya çıktıkları için hangi şüphelinin hangi silahı kullandığının ve maktulün ölümüne hangi silahtan çıkan merminin sebep olduğu tespit edilememiştir."
Dicle Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, "Şüphelilerin, söz konusu olay sırasında kendilerinin meşru savunma koşulları içerisinde bulunduklarını zannederek, kendilerine doğru gelen araçla emniyet amirliğine terörist saldırı yapıldığını düşünerek, araca doğru ateş açıp, aracı kullanan maktulün ölümüne sebep oldukları bu şekilde şüphelilerin üzerine atılı TCK’nın ’adam öldürmek’ suçunu işledikleri tüm soruşturma evrakı kapsamında anlaşılmaktadır" denilerek, 10 polis hakkında TCK’nın "adam öldürmek" suçunu kapsayan 81/1. maddesince müebbet hapis istemiyle cezalandırılmaları istendi.11/01/2011