Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2398
EURO
37,6309
IMKB
9.109,000
ALTIN
2.922,340
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
O UNESCO'NUN YAŞAYAN HAZİNESİ
O UNESCO NUN YAŞAYAN HAZİNESİ
 
UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazineleri Aday Listesi’ne aldığı köy çalgıcısı Hayri Dev üç telli sazıyla, besteleriyle Avrupa’da çok tanınıyor.
 
22.6.2008 - 21:45
Üç telli bağlamanın gençlere aktarılması gerektiğini söyleyen Dev ‘Gençler bu bölgede orga çok düşkün. Küçümsüyorlar bu sazı. Gıy gıy diyorlar. Orga yeniliyor üç telli sazımız’ diyor

Karşımızda bir çınar gibi sakin, sessiz ve dimdik dururken ve gözleriyle gülümserken, yüzüne bakıp ‘Bizi bağışla’ diyemedim. Yıllar önce Fransızlar seni keşfedip ülkesine çağırdı, hayat öykünü belgesel haline getirdi, Belçikalı üniversite öğrencileri senden üç telli bağlamayı öğrendiği zamanlarda bile biz, Denizli’nin dağları, tepeleri aştıktan sonra çam ağaçlarıyla kaplı köyündeki kapını çalmadık. Koca bir ömrün son demlerinde gündemimize girdi köy çalgıcısı Hayri Dev. Bir hazine kadar değerli olduğunu UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu) da anlamış ki adını ‘Yaşayan İnsan Hazineleri Aday Listesi’ne yazdırdı. Foto muhabiri arkadaşım Adnan Gül ile birlikte Hayri Dev’i görmek için Çameli Köyü’ne gittik. Üç telli bağlamasından, çam düdüğünden çıkan ezgilerle söylediği Yörük türküleri arasında hayat hikayesini dinledik...

BİRGÜL İÇİN BU İŞE BAŞLADI

Hayri Dev 75 yaşında. Çameli’nin yoksul dağ köylerinden biri olan Gökçeyayla’da geçen hayatında hep çobanlık yaptı. Çobanlığının yanına kendi deyimiyle çalgıcılığı da eklemesi, ilk aşkı ‘Birgül’ adındaki komşu kızına aşkıyla başladı desek abartmış olmayız. Onun için besteler yapmaya başladı, keçileri otlatırken dağlarda, ormanlarda bir yerlerde Birgül’ün de olabileceğini düşünerek yanık yanık söyledi hep. O çalarken orman, onun ezgileriyle dalgalandı. Ama filmin sonu farklı bitti: Ailesi Birgül’ü başka biriyle evlendirdi. Hayri Dev de bir başka kızla hayatını birleştirdi. İkisi erkek, üçü kız beş çocuğu oldu. Ama ailesinden habersiz elindeki üç telli sazı, çam düdüğünü hiç bırakmadı. Evlere gidip yarenlik yaptı, düğünlerde insanları eğlendirdi. Ormanda, dağlarda çobanlar için çaldı, söyledi... Zaman böyle geçti...

ONU FRANSIZLAR KEŞFETTİ

1992’de hayatını değiştirecek bir olay oldu. Fransız Jerome Cler İspanya’da duyduğu bir bağlama sesinin büyüsüne kapılarak Türkiye’ye gelmişti. Bin 500 metre yükseklikteki Çameli ve Fethiye dağlarında uzunca bir süre bu sesin kaynağını bulmaya çalışırken yörenin kültürü hakkında 350 sayfalık bir tez hazırladı.

Sorbonne Üniversite’sinin Etimoloji bölümünden doçentlik alması da bu tezle oldu. Cler, Türkiye’ye işte bu tarihte geldi. Hayri Dev’i buldu. Dinlediği ses, Dev’in elindeki üç telli saza aitti. Daha sonra 15 kişilik bir Fransız ekibi tekrar köye geldi. Dev’in hayatı Ormanlar Arkası adlı belgesel filmle anlatıldı. Fransız müzikologlar üç defa ülkelerine konser verdirtmek üzere çağırdılar. Hatta bir Fransız her yıl Dev’den ders almak üzere Fethiye’ye, Çameli’ne kadar geliyor. Yani Hayri Dev’in adının UNESCO’nun Yaşayan İnsan Hazineleri Aday Listesi’nde yer alması boşuna değil.

Birgül başka biriyle evlendiğinde neler hissetmiştin Hayri Amca?

Kötü oldum tabii. Onun için o sazı elime aldım. Ve hiç bırakmadım. Bütün düğünlerde ben çalardım. Bir tek onun düğününde çalmadım.

Nasıl biriydi?

Etine dolgun, çok güzel, parlak bir kızdı. O benim komşumdu. Beraber yarenliklerimiz oldu. Ona çok beste yapmıştım. O evlendi işte. Bahsettiğim dönemler ananın, babanın ne derse yapıldığı dönemler tabii. Ailem bana başka bir hanım buldu. Onu da çok sevdim, evlendik. Ama ben çalgıcılığı hiç bırakmadım. Bu üç telli yüzünden babamdan çok dayak yedim. Çobandık biz. İşimiz hayvanlarlaydı. Kaç kez keçileri kaçırdım türkü söylemeye dalarken... Hatırlamıyorum bile. Yaylalarda anne ve babalardan gizlice toplanırdı gençler. Hep birlikte çam düdüklerimizi, üç tellilerimizi çıkarır çalardık. Öyle bir şey ki bu orman arkasında çalarsan öbür orman arkasında duyulmazdı. Dağlarda çobanları topluyorduk. Hepsi de başka başka yerlerdeyken hem de.

HALILARI BİR GÜNDE ESKİTİRİZ

Dağdaki çobanları nasıl, niye topluyordunuz?

Herkesin yanında ayna vardır. Çobanların da bizim de. Onlara ayna tutardık. Onlar da kendi aralarında haberleşirdi aynalarla. Sonra bir yere toplanırdık. Amaç eğlenceydi. Çalarak hem onları hem kendimizi eğlendirirdik. Bunlar dedelerimizden kalan gelenekti. Mustafa dedem de üç telli saz çalardı. Ama ben bizim bölgede keman çalan Hasan Yıldırım’dan öğrendim ne öğrendiysem. Hepimiz onun çırağıyız.

Üç telli bağlamanın özelliği ne?

Sadece Fethiye ve yöresinde kullanılan bir saz bu. Dünyada başka bir yerde yok. Çameli ve Gireniz yöresindekiler ardıç ağacından yapılıyor. Alt telleri birbirine yakındır. Böylelikle orta tel çalındığı zaman alt tel de basılır. Bu sazı yapan ben ve birkaç kişi dışında yok artık. Gençlere öğretmek lazım ama gençlerde bu bölgede orga çok düşkün. Küçümsüyorlar bu sazı. ‘Gıy gıy’ diyorlar. Orga yeniliyor üç telli sazımız. Şimdiki sazlar zaten sadece cila. Ciladan sesleri çıkmıyor. Oysa gençliğimizde öyle miydi? Sazın ucuna mutlaka ninelerimiz bir toka takardı. O tokanın üzerine de nazar değmesin diye boncuklar... Üç telliyle insanlar öyle eğlenir ki yarenliğe gittiğimiz evlerde akşamdan başlar sabaha kadar insanları eğlendiririz. O evlerdeki halıları bir günde eskitiriz.

Türklerden çok yabancılar seninle ilgilenmiş. UNESCO’da da ismin geçiyor.

UNESCO herhalde müzisyenlerin üst mertebesi, bilmiyorum. Onlar bu müziği, sazı gelecek nesillere taşımak istiyor herhalde. Sağ olsun yabancılar çok ilgilendi benimle. Bu sazı çalmamdan dolayı Fransızlar, Belçikalılar geldi köye. Ben Fransa’ya gittim. Bana kiliselerinde çaldırdılar, plaket verdiler. Fransızlar geldi filmimi çektiler. 11 kişi bir ay benim yanımda kalıp benimle dağı, taşı dolaştı. 30 yıl bu işi yaptıktan sonra bizimkiler beni fark etti. Bu tür müziği korumak için benim korunmam gerekiyormuş. Valilik beni emekli yapacağını söyledi. Yaparsa iyi olur elbette.


Çalgıcıyım terziyim marangozum

ve çobanım


HAYRİ Dev’e ‘Koca Usta’ diyorlar. Koca Usta lakabını elinden her iş geldiği için almış. Marangozluk, terzilik (başındaki şapkayı kendisi yapmış), ayakkabıcılık gibi işlerin elinden geldiğini söylüyor. ‘Elin yapacağı her şeyi yaparım’ diyor ve devam ediyor: ‘Ama hiçbirini yapmak istemedim. Çünkü ben çobanım ve müzisyenim. Çalgıcılıktan çok aç kaldığım oldu ama hiçbir zaman ondan ayrılmadım.’


Kardeşi de çalgıcı

MUSA Dev (solda), Hayri Dev’in kardeşi. O da köy çalgıcısı. 66 yaşındaki Musa Dev çocukluğundaki bir kareyi anlatıyor: ‘Bir buçuk metre karın olduğu havalarda yarenlik yapılacak eve gitmeye çalıştığımız günü hatırlıyorum. Yalnız bırakmamak için abim beni sırtına alıp öyle yola devam etmişti. Nasıl ölmedik bilmiyorum.’


Bizim ezgileri dinleyen oynamadan duramaz

HAYRİ Dev ‘Parayla hiçbir zaman derdimiz olmadı’ diyor ve şöyle devam ediyor: ‘Keçilerimiz bizi her zaman geçindirdi. Sazı, sözü eğlence için yapıyoruz hala. Atkımızı asıyoruz boynumuza, şapkamızı takıyoruz, düğünlere gidiyoruz 300-500 YTL veriyorlar, yetiyor. Ben oynamam diyen olmaz bizim ezgilerimizle. Akşamdan gireriz, sabaha çıkarız. Diyelim 20 kişi var bir evde. İçlerinden biri oynamayı bilmiyor. Oynamayı bilmeyen için evin kapısı kilitlenir. Onun için çalar dururuz. Herkesin oyun şekli farklıdır. O adam oynayıncaya kadar o kapı kilitli durur. Ta ki oynar kapı açılır. Hala bunu yapmaya çalışıyoruz. Bunun dışında Denizli’nin dışına çıkıyoruz. Gençlerin bol olduğu üniversite festivallerine katılıyoruz, insanları eğlendiriyoruz.’


Neden insanlar yaşayan hazine seçiliyor?

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu Somut Olmayan Kültürel Miras İhtisas Komitesi ve Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türk Folkloru Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Ekici ‘Yaşayan İnsan Hazineleri’ni şöyle anlatıyor: ‘Topluluk, grup ve bireylerin, kültürel miraslarının bir parçası olarak tanımladıkları uygulamalar, bilgiler, beceriler ve bunlara ilişkin araçlar, gereçler ve kültürel mekanlar anlamına gelir. Kuşaktan kuşağa aktarılan bu somut olmayan miras, toplulukların ve grupların çevreleriyle, doğayla ve tarihleriyle etkileşimlerine bağlı olarak, sürekli biçimde yeniden yaratılır ve bu onlara kimlik ve devamlılık duygusu verir. Böylece kültürel çeşitliliğe ve insan yaratıcılığına duyulan saygıya katkıda bulunur.’

LİSTEDE BEŞ ADAY VAR

UNESCO’nun aday listesinde Hayri Dev’in isminin geçmesinin en büyük nedeninin çam düdüğü, üç telli sazı ve yöresel türküleri yaşatması olduğunu anlatan Ekici şöyle devam ediyor: ‘Hayri Dev adaylardan sadece biri. Farklı yörelerden farklı unsurlar aday gösterildi. Dev’in yanı sıra biri ebru diğeri tezhip sanatıyla ilgilenen iki kişi ile Konya’da bir keçeci ve bir müzisyen var. ‘Mayıs Yedisi Töreni’ de Somut Olmayan Kültürel Miras adayları arasında. Biz dosyaları hazırladık. Ön incelemeden sonra komisyon incelemesini tamamladıktan sonra, Kültür Bakanına arz edilecek ve ardından komiteye gelecek. Aynı bölgeden, aynı türden adaylar arasında değerlendirme yapılarak sonuç açıklanacak.’


STAR


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


UNİCEF: HER GEÇEN GÜN DAHA FAZLA ÇOCUK KAÇIRILIYOR

107 YILDIR KULLANILAN AMPUL

ÖLÜ BEBEK MEZARA GÖMÜLÜRKEN CANLANDI
»  ABD IRAKLI ÇOCUKLARI DİRENİŞÇİLERE KARŞI KULLANIYOR
»  UZAY ÜSSÜ GİBİ HAVAALANI
»  MOSSAD'IN GİZLİ TARİHİNİ ANLATAN KİTAPTA TÜRKİYE OYUNU!
»  YUNANİSTAN'DA DEPREM FACİASI
»  MAHKÜMLARIN SEKS İSYANI ZOR BASTIRILDI
»  AB, DOĞUYA DOĞRU AÇILIM HAZIRLIYOR
»  BARADEY: "İRAN'A SALDIRI OLURSA İSTİFA EDERİM"
»  RİCE,TÜRKİYE AB'YE GİRMEZSE BEDEL ÖDERİZ
»  İNANILMAZ İDDİA:"HELİKOPTERE UFO SALDIRDI"
»  SUUDİ'LER PETROL ÜRETİMİNİ YÜZDE 2 ARTTIRDI
»  İRAN: İSRAİL'İN SALDIRMASI İMKANSIZ
»  RİCE, AKP'YE ÖVGÜLER YAĞDIRDI
»  MARS'TA ARANAN ŞEY BULUNDU
»  ZEYNO BARAN'DAN EGEMEN BAĞIŞ'A ZEHİR GİBİ CEVAP
»  BM'DEN "SAVAŞLARDA TECAVÜZE SON" KARARI
»  İSRAİL'DEN İRANA SALDIRMA TATBİKATI
»  JAPONLAR UZAYLI AVINA ÇIKIYOR
»  ÇOCUKLARINI DİRİ DİRİ YİYEN AİLE
»  AKP KAPATILIRSA AB'YE ALMAZLARMIŞ.ÇOK KORKTUK
»  BABACAN, UGANDA'DA KAYBOLDU
»  AHMEDİNEJAD ABD SUİKASTİNDEN KURTULMUŞ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.