Böylelikle Başkan Obama da, eski Başkan Bush gibi bu konuda en kestirme ve baş ağrısı yaratmayacak "sansür" yolunu seçti. Burada yer alan fotoğraflar "en hafifleri" sayılacak türden. Obama'nın yasak getirdiği fotoğraflara normal bir insanın bakması bile mümkün değil.
Amerikan yönetiminden bir yetkili, başkanın geçen hafta hukuk danışmanlarına, fotoğrafların yayınlanmasının ABD askerlerini tehlikeye atacağını söylediğini bildirdi.
OBAMA'NIN SANSÜRLEDİĞİ FOTOĞRAFLAR
BUSH YAPTI OBAMA YASAKLADI
"FOTOĞRAFLAR YAYINLANIRSA ABD'NİN İŞİ ZORLAŞIR"
Yetkili, Başkan Obama'nın fotoğrafların özellikle bu zamanda yayınlanmasının, Amerikan güçlerini tehlikeye atmanın yanı sıra Irak ve Afganistan gibi yerlerde ABD'nin işini daha da zorlaştıracağına inandığını söyledi.
Federal temyiz mahkemesi hakimleri, fotoğrafların yayınlaması yönünde karar vermişti.
Amerikan Medeni Haklar Birliği (ACLU) tarafından Adalet Bakanlığı aleyhine açılan davaların art arda kaybedilmesi üzerine, Pentagon fotoğrafları 28 Mayıs'ta yayımlamaya karar vermişti.
IRAK'TA VE DİĞER YERLERDE İŞKENCE BİLİNENİN ÇOK ÖTESİNDE
Medeni Haklar Birliği, fotoğrafların yayınlanmasını sağlamak için yıllardır uğraşıyor. ACLU, fotoğrafların, tutsaklara kötü muamelenin Irak'ta ve diğer bazı yerlerde bilinenin çok ötesinde olduğunu gösterdiğini iddia ediyor.
AMERİKAN PERSONELİ İÇİN İŞKENCE MÜNFERİT DEĞİL
ACLU'nun avukatları bu fotoğrafların, ABD personelinin mahkumlara kötü muamelesinin münferit değil yaygın olduğunun kanıtı olduğunu söylemişlerdi.
Pentagon ise 2004'te ortaya çıkan, Irak'taki Ebu Garip cezaevindeki işkenceyi gösteren fotoğrafların ve diğer bazı olayların münferit olduğunu iddia ediyor.
Kızılhaç: Hekimler CIA işkencelerine yardımcı oldu
ICRC'nin 2007 yılında 14 tutuklu ile görüşerek hazırladığı raporunda, hekim ve psikolog olduğu düşünülen sağlık görevlilerinin, CIA cezaevlerinde mahkumlara kötü muamele ve işkenceyi izleyerek sorguculara devam etmeleri, durmaları ya da sorguyu bırakmaları konusunda tavsiyelerde bulundukları belirtildi.
Raporda, bir tutuklunun suda boğulma hissi yaratan (waterboarding) ve yaygın biçimde işkence olarak değerlendirilen sorgulamada tıbbi personelin kan oksijen düzeyini izlediği iddiasına yer verildi. Bir başka tutuklu da, bir başka işkence de doktorların düzenli olarak kollarını kontrol ederek ne zaman oturmasına izin verebileceklerine ilişkin işaret verdiğini anlattı.
Raporda, uluslararası hukuka aykırı bir sorgu sürecinin uluslararası tıbbi etik standartlarına aykırı olduğu hatırlatıldı.
ICRC'nin raporundaki iddialar için, 2006'da Guantanamo'ya getirilmeden önce denizaşırı gizli CIA cezaevlerinde tutulan 14 kişiyle görüştüğünü, bu kişilerin ABD tarafından 2002 Bali saldırıları, 11 Eylül saldırıları gibi kitlesel ölümlere yol açan eylemleri planlayan ya da gerçekleştiren "yüksek önemde" El Kaide zanlısı olarak değerlendirildikleri belirtildi.
Bu kişilerin 3 yıldan fazla CIA tarafından tutulduğu, tecrit edilerek birbirleriyle görüşmelerine izin verilmediği, ICRC'nin ancak Kasım 2007'de bu kişilerle görüştüğü kaydedildi. ICRC'nin, bu iddiaları inanılır bulduğu da ifade edildi.
Kızılhaç'ın bu raporunun gazeteci Mark Danner tarafından, pazartesi gecesi New York "Review of Books" internet sitesine gönderildiği kaydedildi.
"Yüksek önemdeki" bu zanlıların halen Guantanamo'da olduğu kaydedildi.
hürriyet