Bir süredir polis tarafından Oflu İsmail ve suç şebekesi olduğu ileri sürülen kişilere yönelik sürdürülen operasyon iki gün önce gözaltılar başladı. Polisin "Esengül" adını verdiği  operasyonda 33 kişi gözaltına alındı.

Gözaltına alınan 33 kişiden bir çoğu çeteyle ilgili olmadığı şeklinde ifade verirken, operasyon konusu olayın Oflu İsmail'in oğlu Başar Hacısüleymanoğlu ile Galatasaray Eski As Başkanı Ergun Gürsoy arasında yapılan telefon görüşmelerine dayandırıldığı ileri sürüldü.

Polisin Hacısüleymanoğlu ve adamlarının telefonları dinlemeye almasıyla ortaya çıkan kirli ilişkiler, Türkiye'nin tanınmış bir işadamının 30 yıla mahkum olmuş cinayet zanlısını hapisten kurtarmak için hakimlere nasıl tavassutta bulunduğu dinlenen telefonlardan polis tutanaklarına geçtiği belirtildi.

Mahkeme kararı ile yapılan dinlemelerde Gürsoy'un, Oflu İsmail'in iade-i muhakeme talebiyle yeniden yargılanacağı  İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görevli bir hakime tahliye ricasında bulunduğunun kayda alındığı iddia ediliyor.

İŞTE O TELEFON GÖRÜŞMELERİ
Ergun Gürsoy ile Oflu İsmail'in oğlu Başar Hacısüleymanoğlu arasında yapılan telefon görüşmeleri 15 Mart 2007 tarihinde başlayıp, Oflu'nun tahliye edildiği güne kadar devam ediyor. Son görüşme ise 16 Nisan 2007 tarihinde yapılan tahliyeye teşekkür görüşmesi oluyor.

Edinilen bilgiye göre tutanaklara yansıyan ilk görüşme 15 Mart 2007 tarihinde gerçekleşti. Bu görüşmede Ergun Gürsoy'un Başar Hacısüleymanoğlu'nu arayarak;

E.G:"Şunu söyleyeyim, yanlış bir yere koymuşlar sıralamaya...tamam mı. Onu değişirse diyor ben ara karar yaparım. Çıkartacağım diyor"

dediği, 8.Nisan 2007 tarihinde yine Başar Hacısüleymanoğlu'nu arayan Ergun Gürsoy'un;

E.G "Ne alemdesiniz"
B.H: "Ankara'ya gittik, Şenol abiyle dosyaları çıkarttık beklemedeyiz"

dediği, yine 12 Mart 2007 tarihinde  bu sefer Başar Hacısüleymanoğlu'nun Ergun Gürsoy'u arayarak;

B.H: "Abi dosyayı getirttim. Her şeyi hallettim. İşte şu anda hakimin..."
E.G: "Normal normal mahkeme ne zaman?
B.H:"Ayın 13'ünde abi"
E.G: "Yarın demek. Ben şimdi bugün ararım merak etme"

dediği, aynı gün ikinci kez yapılan telefon görüşmesinde bu sefer Ergun Gürsoy Başar hacısüleymanoğlu'nu arayarak;

E.G: "Tamam konuştum. İnşallah olacak. Kimseye de bir şey deme. Hemşehrilik var. Aslan gibi bir oğlandır." diyerek Oflu'nun ertesi günkü duruşmada serbest kalacağını söylediği ileri sürülüyor.

13 Nisan 2007 tarihinde yapılan duruşmada gerçekten de Oflu İsmail, savcının itirazı, bir hakimin de karşı oy kullanmasına rağmen hüküm değiştirilerek tahliye edildi. Tahliye sonrası Başar Hacısüleymanoğlu'nun Ergun Gürsoy'a attığı teşekkür mesajın da;

"Değerli ağabeyim müjdeli haberi vermek istedim. Mahkeme  babamın tahliyesine karar verdi. Göstermiş olduğun ilgi ve alakadan dolayı bonsuz teşekkür ederim. E yakın zamanda ziyaretine geleceğim. Ellerinden öpüyorum. Saygılar" dediği öğrenildi.

BİR TEŞEKKÜR DE OFLU'DAN
Başar Hacısüleymanoğlu ile Ergun Gürsoy arasındaki son görüşme ise 16 Nisan 2007 tarihinde gerçekleşiyor. Bu görüşmede Başar'ın telefonuyla Ergun Gürsoy'u Oflu İsmail aradığı ve;

İ.H: "Çok sağol teşekkür ediyorum" dediği belirtiliyor.

GÜRSOY'UN HEMŞEHRİSİ HAKİME RİCADA BULUNDUĞU DURUŞMADA NELER YAŞANDI?
İtalya'dan Türkiye'ye iade edilen ve kamuoyunda "Oflu İsmail" olarak tanınan İsmail Hacısüleymanoğlu'nun, 36 yıla hüküm giydiği, 1979 yılında işlenen 2 cinayete ilişkin "yeni delil ve emareler bulunduğu" gerekçesiyle yaptığı iade-i muhakeme başvurusu üzerine yapılan yargılamasında, mahkeme yeniden hüküm oluşturdu. Toplam 30 yıl hapis cezasına çarptırılan İsmail Hacısüleymanoğlu tahliye edildi.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya İsmail Hacısüleymanoğlu rahatsızlığı sebebiyle hükümlü olarak hastanede tedavi gördüğü için jandarmalar tarafından doktor eşliğinde tekerlekli sandalyeyle getirildi. Görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, toplanan delillerin olaya yenilik getirmediği gerekçesiyle eski hükmün iptaline gerek olmadığı gerekçesiyle önceki kararın onaylanmasına karar verilmesini istedi.

Savunmasını yapan sanığın avukatı Şenol Birinci, müvekkilinin 2 kişiyi meşru müdafaa sonucu öldürdüğünü belirterek, beraatını istedi. Müvekkiline eğer ceza verilecek ise "ağır tahrik" unsurunun göz önüne alınmasını talep eden avukat Birinci, ayrıca İsmail Hacısüleymanoğlu'nın İtalya'da 21 yıl tutuklu kaldığını hatırlatarak, tahliyesini talep etti. Son sözü sorulan Hacısüleymanoğlu da, "Takdir mahkemenindir" dedi.

Verilen aradan sonra mahkeme heyeti, İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 7 Mayıs 1997 yılında verdiği kararın iptal edilerek yeniden hüküm oluşturulmasını öngördü. Kurulan yeni hükümle İsmail Hacısüleymanoğlu'na, "hafif tahrikin etkisi altında 2 kişiyi öldürmek" suçundan yasal indirim maddeleri de göz önüne alınarak toplamda 30 yıl hapis cezası verildi.

Mahkeme kararında sanık Hacısüleymanoğlu'nun, 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıvermeye, Ceza ve Davaların Ertelenmesine Dair Kanun ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkındaki Kanun'un "infazı gereken süreyi aşan tutukluluk süresi"ni dikkate alarak tahliyesini kararlaştırdı. Mahkemenin İsmail Hacısüleymanoğlu ile ilgili yeniden hüküm kurmasına Üye Hakim Refik Özcan karşı oy kullandı.