Mubarak Muhammed Abdullahi, aslında fizik bölümünde okuyan bir öğrenci, şu gördüğünüz sarı helikopterimsi aleti yapmak için tam 8 ay uğraşmış. Eski bisiklet ve araba parçalarını toplayarak işe başlamış ve tamir ettiği cep telefonu ve bilgisayarlardan elde ettiği parayla yere çakılmış bir eski bir uçağı satın almış.
2 metreden öteye uçamayan 12 metrelik sarı oyuncağı, 133 beygirlik eski bir Honda Civic motoruyla güçlendirmiş, önde iki ve arkada iki olmak üzere dört koltuk koymuş. Kontrolü ise çok basit bir joystick’ten sağlanmış. Yeryüzü ile haberleşmeyi küçücük bir radyo vericisi ile sağlamış.
Mubarak, helikopterle uçmanın ana temellerini internetten öğrendiğini, helikopter yapmanın ise araba yapmaktan daha kolay olduğunu söylüyor ve diyor ki: “Motoru iki dakika çalıştırıyorsunuz, biraz aracı ilerletiyorsunuz motor deviri 300 rpm‘ye ulaştığında ise joystick’e basıp havalanıyorsunuz.” İşte havadasınız!
Artık uçuyorsun, artık yeni hedefin ne diyen gazetecilere yeni projeleri olduğunu söyleyen Mubarak, Tayvan’dan getirteceği ve motorsikletlerde kullanılan özel bir motorla uçuş süresini üç saate ve uçuş yüksekliğini ise 4.5 metreye çıkarmayı hedefliyor.
Bu hikaye aslında herkese ibret olmalı. Kısıtlı şartlar altında neler yapılabileceğini bizlere gösterdiği için özellikle Ruslar’a hep saygı duyardım, artık bir Nijeryalı’ya da saygı duyuyorum.
Hayalleri peşinden koşan ve bunları başaran insanları düşününce hep şu söz aklıma gelmiştir:
“Küçük bir grup düşünceli ve bilinçli insanın dünyayı değiştirebileceğinden hiç bir zaman kuşkunuz olmasın; zaten, şu ana kadar olan tek şey de o değil mi?” Margaret Mead
kaynaklar: [yahoo] [gizmodo] [digg]