. Barack Obama, 8 yıllık başkanlık döneminin son konuşmasını yaptığı Chicago'da, başkanlığı döneminde başta ekonomi olmak üzere birçok alanda başarılı olduğunu ve göreve geldiği günden daha iyi bir ülke bıraktığını savunarak, Amerikan halkına "umutlu ve dirayetli olmaları" çağrısında bulunmuştu.
ABD ve dünya basınında Obama'nın verdiği sözler içinde başardıkları ve başaramadıkları konusu tartışılıyor. Bazı medya kuruluşları, Obama'nın verdiği birçok sözü yerine getirmediğini savundu.
Siyasi yorumcu ve radyo programcısı Laura Ingraham, Fox News'e yaptığı açıklamada, veda konuşmasını yaparken duygusal anlar yaşayan Obama'yı "timsah gözyaşları" dökmekle itham etti.
Veda konuşması etkinliğinin iyi organize edildiğini ancak Obama'nın "işe yaramayan politikalarını" gizleyemediği değerlendirmesinde bulunan Ingraham, "Obama çok popüler ve bu beni şaşırtmıyor ama verimliliğimizi, canlı bir ekonomi ve pragmatik bir dış politika fikrini yerle bir etti." ifadesini kullandı.
"ABD daha mı güçlü daha mı özgür, daha mı etkili? Ekonomi 2008'a bakarak daha mı iyi?" diye soran Ingraham, birçok fırsatın kaçırıldığı düşüncesinde olduğunu anlattı.
Başkanlığının ilk döneminde birçok Amerikalının Obama'ya inandığını söyleyen Ingraham, "Obama'nın elinde ülkeyi daha iyi bir yere taşımak için büyük bir fırsat vardı ama maalesef bu fırsatı kaçırdı." dedi.
Oynat
Ses Aç
Süre 0:08
/
Toplam Süre 1:39
Yüklendi: 0%Yükleniyor: 0%
Tam Ekran
'ABD'NİN ORTADOĞU'DA KREDİBİLİTESİ DÜŞTÜ'
Financial Times gazetesinden David Gardner da Obama'nın vedasına ilişkin kaleme aldığı "Obama, Ortadoğu konusunda verdiği sözleri yerine getiremedi" başlıklı makalesinde, Başkan'ın bölgede bir travmaya neden olduğunu, bunun kolay kolay geçmeyeceğini ve birçok kişinin onu kolayca affedemeyeceğini belirtti.
Obama döneminde özellikle Ortadoğu'da ve dünya genelindeki ABD nüfuzunun tehlikeli bir şekilde azaldığını kaydeden Gardner, "Bölgede eski müttefikler uzaklaştı ve Putin'in Rusya'sı Obama'nın gözü önünde Suriye'yi koruması altına aldı." yorumunu yaptı.
Suriye'de 2013 yılında Esed rejimi kimyasal silah kullanmasına rağmen "kırmızı çizgisi" aşılan Obama'nın onu cezalandırmamasını da eleştiren Gardner, makalesinde "Bu eylemsizlik ABD'nin kredibilitesi için bir felaketti. Putin bunu çok iyi istismar etti ve Halep'teki muhalifleri bitirerek Esed rejimini kurtardı." ifadelerine yer verdi.
Thomas Walkom da The Star gazetesindeki makalesinde, Obama'nın yerine getiremediği sözlerine dikkati çekerek, Guantanamo'yu kapatamaması, Afganistan'daki savaşı kazanamaması, İsrail'in yeni yerleşim yeri kurmasını engelleyememesini bunlara örnek gösterdi.
Sağlık reformunun Obama daha görevden ayrılmadan başarısız olduğunun tescillendiğini vurgulayan Walkom, Obama'nın Kongreyle de sorunlar yaşadığını ve istediği düzenlemeleri geçiremediğini kaydetti. Walkom, birçok sözünü yerine getiremeyen Obama'nın yine de rasyonel bir kişi ve ABD'nin ilk siyahi başkanı olarak hatırlanacağına değindi.
'OBAMA'YI EN İYİ TARİF EDEN KELİME; HAYAL KIRIKLIĞI'
Barack Obama'yı bazılarının kahraman, kimilerinin ise kötü adam olarak gördüğü yorumunu yapan Boston Herald gazetesi ise "Barack Obama'yı tarif edecek en iyi kelime; hayal kırıklığı." değerlendirmesinde bulundu.
Obama'nın ülkeyi birleştirme sözlerine rağmen 8 yıl önceye göre ABD'nin daha da kutuplaşmış bir duruma geldiği öne sürülen haberde, "Obama, sağlık reformu olan Obamacare, terörle savaş ve işsizlik konularından çok verdiği sözleri tutmamasıyla hatırlanacak." ifadesi kullanıldı.
ABD Başkanı'nın değişim sözü vermesine rağmen Washington'da hiçbir şeyin değişmediği de savunulan haberde, hala lobi gruplarının Kongre ve başkenti yönetmeyi sürdürdüğü belirtildi.