Yargıtay'dan Enis Berberoğlu kararıYargıtay'dan Enis Berberoğlu kararı
Adli tatilden bir gün önce 19 Temmuz’da Yargıtay 16. Ceza Dairesi “İkinci kez milletvekili seçilmek dokunulmazlık kazandırmaz. Enis Berberoğlu’nun yargılamasını durdurmaz” kararı vermiş, daire, tahliye talebini ise esastan görüşme aşamasına bırakmıştı.
Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre, Berberoğlu’nun avukatları ‘siyasi ve Anayasa’ya aykırı olduğunu’ savundukları ret kararına bu hafta içinde itiraz edecekler. İtirazı Yargıtay 17. Ceza Dairesi görüşecek. Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 16. Ceza’nın aksine 17 Temmuz’da HDP’li Kemal Bülbül’le ilgili 24 Haziran’da yeniden vekil seçilmesi nedeniyle dokunulmazlık kazandığı gerekçesiyle yargılamanın durdurulması kararı vermişti. Alt mahkeme sıfatı taşıyan 15. Ağır Ceza’nın kararının ardından gözler Yargıtay 17. Ceza’nın itiraz üzerine vereceği Berberoğlu kararına çevrildi. Bu karar milletvekili dokunulmazlığının yorumu ve vekillerin yargılanması açısından örnek olacağı için kritik önem taşıyor.
Eşi Oya Berberoğlu’nun itiraz sürecine ilişkin değerlendirmesi de şöyle: “Mart ayından beri bekleyen dosyamızda Yargıtay’dan beraat bekliyorum önce bunu söyleyeyim. Birçok değerli anayasa hukukçusu, ceza hukukçusu ile konuşuyorum izlenimim ve hukukun gereği, öyle düşünüyorum. Enis, 24 Haziran’da tekrar milletvekili seçilince Anayasa’ya göre yeniden dokunulmazlık kazandı. Anayasa 83/4’e göre bir saat bile cezaevinde tutulmamalı derhal tahliyesi gerekir. Anayasa geçici madde özel hüküm değildir, adı üzerinde geçici ve geçen döneme aittir, bir seferliktir.
Enis Yargıtay kararını protesto ediyor
Yargıtay 16. Ceza Dairesi tahliye talebimizi reddetti. Şimdi 17. Ceza Dairesi’ne itiraz ediyoruz. Yargıtay’ın son kararını haklı olarak protesto eden Enis, görüşlere çıkmama kararı aldı. Ben, kızım, avukatlar, vekiller, kimseyle görüşmüyor maalesef. Yasama dokunulmazlığı Anayasa’da güvence altındadır ve gereği yapılmalıdır.
Türkiye sosyal hukuk devleti mi hukukun üstünlüğü gözetiliyor mu yargı bağımsız mı göreceğiz. Dileğim ülkemizin bu kötü görüntüden kurtulması bir an önce başta TBMM’nin ve yüce yargının gereğini yapması ve kişi özgürlüğünü gözetmesidir. TBMM Başkanı Sayın Binali Yıldırım’ın da konuya hassasiyetle yaklaşacağına eminim. Adalet istiyoruz, haksız yere hukuksuzca insanlara bu kadar acı çektirilmemeli. İnanın yazık oluyor ülkeye, haksızlığa uğramış biz gibi insanlara çok yazık oluyor. Suçumuz yok, tek delil yok. Olacak iş değil 2.5 yıldır çekiyoruz. Çıldırmamak elde değil. Son sözüm; adalet realize olsun mutluluk gelsin...”