İslamcı militanlar, ordu içindeki destekçilerinin de yardımıyla Ravalpindi'de, aynı zamanda Genelkurmay Başkanı da olan Müşerref'in konvoyuna, iki gün arayla iki farklı saldırı düzenlemişti.
Müşerref iki saldırıdan da yara almadan kurtulmuş, ardından, Amerikan Başkanı Bush'un terörle savaş adını verdiği kampanyasına desteğini ilan etmişti.
Müşerref'i öldürmeye çalışmakla suçlanan 35 yaşındaki eski asker İslamuddin Sıddıki, Multan kentindeki bir hapishanede asıldı.
İdamdan sonra Sıddıki'nin cesedi, dışarıda bekleyen babasına teslim edildi.
İdamdan önce Sıddıki'yle görüşmesine izin verilen babası, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Oğlum son dakikaya kadar suçsuz olduğunda ısrar ediyordu" dedi.
Askeri sözcü, divanı harp tarafından suçlu bulunan Sıddıki'nin af talabenin Pervez Müşerref ve Genel Kurmay Başkan Yardımcısı tarafından reddedilmesinen sonra cezanın infaz edildiğini söyledi.
Bu, Aralık 2003'te Müşerref'e düzenlenen iki saldırı girişiminin ardından bazı düşük rütbeli subay ve hava kuvvetleri mensuplarının tutuklanmasından sonra infaz edilen ilk idam cezası.
Sıddıki, Müşerref'in konvoyunun geçtiği bir köprünün havaya uçurulduğu saldırıya karışmakla suçlanıyordu.
Müşerref, saldırıdan birkaç saniye farkla kurtulmuştu. 11 gün sonra aynı yol üzerinde iki intihar eylemcisi, bomba yüklü otomobilleriyle, Müşerref'in konvoyuna saldırmıştı.
Müşerref, 11 kişinin hayatını kaybettiği bu saldırıdan da şans eseri kurtulmuştu. Pakistan istihbarat servisi, bu saldırı girişimlerinden Müşerref'i öldürmeye çalışan iki ayrı grubun bulunduğunu belirledi.
Tutuklanan kişiler, iki ayrı askeri mahkemede yargılanıyor.