Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4935
EURO
37,8900
IMKB
9.659,000
ALTIN
3.350,270
 
Hava Durumu ANKARA
1 / 9 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
PATRONLARIN KORKULU RÜYASI
PATRONLARIN KORKULU RÜYASI
 
Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu ya da bilinen adıyla TMSF, aslında 1983’te rahmetli Turgut Özal döneminde kuruldu. 23 yıl önce kurulmasına rağmen TMSF’nin adı ve bağımsızlığı Ertürk döneminde tam tescillendi.
 
16.1.2006 - 08:07

Onu banka hortumcularının üzerine korkusuzca giden adam olarak tanıyor toplum... Kahramanlıkla Robin Hood arasında bir çizgide imaj veriyor “İyi, kötü ve çirkin” üçlemesinin tartışmasız “İyi”si Ahmet Ertürk “kötü”lerle savaşta verilen mücadelenin günümüzdeki karizmasını yansıtıyor

Başka görevlerde de gözü yok Bütün amacı, 2 yıl önce başladığı işi bitirmek. Onun için “Konsantrasyonumu bozmayınız” diyor.

Tasarruf Mevduatı ve Sigorta Fonu ya da bilinen adıyla TMSF, aslında 1983’te rahmetli Turgut Özal döneminde kuruldu. 23 yıl önce kurulmasına rağmen TMSF’nin adı ve bağımsızlığı Ertürk döneminde tam tescillendi.

Ekonomik krizlere de yolaçan Türk bankacılık sisteminin çöküşü, 22 batık bankanın TMSF’nin yönetimine geçmesiyle sonuçlanmasaydı, belki de Türk halkı, ne TMSF’nin adını ne de onun Başkanı’nı bu kadar önemseyecekti.

Ahmet Ertürk, iki yıl önce Yargıtay’da “büyük yemin” ederek başladı görevine. Daha önce özel sektöre ait bir kuruluşta çalışıyordu. Keyfi yerindeydi. AK Parti hükümeti, “Yolsuzluklara ve yoksulluklara son vereceğiz” iddiasıyla iş başına gelince de batan 22 bankanın kaderi ve buharlaşan vatandaşın parasını hortumlayanlardan tahsil işi Ertürk’e düştü. Özellikle Uzan Ailesi ve İmar Bankası olayının üzerine gitmek cesaret işiydi ve o da bu cesareti gösterdi.

Ertürk, 29 - 30 Ocak’ta iki yılını dolduruyor. İki yılda neleri yaptığının, neleri henüz yapamadığının hesabını ve dökümünü Bugün Gazetesi’ne anlattı. Ahmet Ertürk söyleşisinin ilk bölümünde TMSF’nin röntgenini çekerken, baş aktör olarak verdiği savaşın bir anatomisini de yapıyor.

İÇİM ÇOK RAHAT

Başkan size gelip gidenler hatırınızı sormaya gelmiyor değil mi?

- Bizim işimiz problem çözmek. Sıkıntılı adamlar geliyor tabii ki... Bu adamlar, bir dönem Türkiye’nin yönetimine damga vurmuş kişilerdi.

Neler hissediyorsunuz onları ağırlarken?

Gelenler, yeni pozisyonlarına alışma sıkıntısı içinde yaşıyorlar. Hem maddi, hem siyasi olarak pozisyonları itibarıyla bugünkü duruma düşmüş olmaları tabii ki çok büyük hayal kırıklıkları yaratıyor.

İlk tahsilatınız hangisi oldu?

Yaptığımız ilk iş tahsilat değil ödemeydi. İlk ödeme Pamukbank’ın o tarihte 50 milyon dolara yakın bir borcu üzerine oldu. Bankanın yurt dışında bir bankaya yaptığı mevduat ödemesiydi. Bankanın kaynakları yetmiyordu, Bayındırbank’tan ödeme yaptık. O bana şunu gösterdi ki, Pamukbank birinci önceliğimiz olacak. Sonra onu Halk Bankası ile birleştirdik, zaman kaybını önledik.

Peki, bugün geriye baktığınızda içiniz rahat mı?

Çok iyi ve rahat içim. Halk Bankası’na da değer kattı Pamukbank bu birleşmeyle. Halk Bankası’nın, özel sektörün dinamik bankasının tecrübesine ihtiyacı vardı. Birleşme süreci de iyi yönetildi. Biz Pamukbank’ın Genel Kurulu’nu yaptık, Halk Bankası’nı temsilen iki yönetici atadık oraya. Bu, birleştirme sürecini daha sancısız ve iyi bir şekilde götürmemize yol açtı. Gerekli her şeyi yaptık. Pamukbank operasyonu kamuoyunda fazla dikkat çekmedi ama bana göre son iki yılda yaptığımız en büyük operasyonlardan birisiydi.

Banka sahipleri sizden önce mevduatı kendi parası gibi mi görüyordu? Hatta, batık bankalardan birinde bir genel müdür veya genel müdür yardımcısı, patronunun istediği kişiye kredi vermemesi yüzünden görevden alınmayla tehdit ediliyordu. Bu bakış açısı sizi çok uğraştırdı mı?

Zaman zaman ve hala şimdi de o anlayışın izlerini görüyoruz. Batık bankacılar, bankayı ilk alırken de böyle bakmışlar, yönetirken de böyle bakmışlar, o banka battıktan sonra da bir kısmı böyle bakmaya hala devam ediyor. Bankayı alırken, finasman yapısını incelerken, “Şu kadar mevduat var, para var ama bunun borç olduğunu” mevduat olduğunu dikkate almıyor. Oh ne güzel! Bankanın parası benim param anlayışı yani. Sonuçta mevduat alınır, kredi verilir, sana kalan “aradaki fark”tır. Aldığın faiz farkı ve komisyondur bankaya kalan. Bu da çok iyi kullanılarak, aldığın verdiğin kredilerin bir kısmı batıyor, onu da “risk payı” olarak koyacaksınız. Bir kısmı bankanın sahibine kullandırılıyor. Bankanın parasını yani mevduatı kendi parası saymak, bir cehalet midir, yoksa bilerek mi yapılmıştır, onu bilmiyorum doğrusu.

Batık bankacılar, “Bankamda şu kadar para vardı, malvarlığım şuydu ama beni boşuna batırdılar” diye yakındılar sürekli. Bunları, size de söylüyorlar mıydı?

Tabii söylüyorlardı. Benim bankam iyiydi, haksız batırıldı diyenler epey var. Tamam, “Ben bunu hakettim” diyen yok gibi.

İmar olayında sistem uyumuş ama uykusu mu gelmiş yoksa uyutmuşlar mı bu sorunun cevabını her vatandaş kendisi verecek

Uzanlar, çok özel bir sistem kurmuşlar bankada. Sistemin yazılımı, yönetimi bu işi bilen çekirdek ekiple, bankada çalışanların ilişkileri. Öyle kolay bir şey değil, çok uzun süre ve hiçbir duyuma yol açmadan bu sistemi işletmek. Bu, onların mahareti mi, yoksa sistemin kusuru mu diye sorguladığımızda “Sistem uyumuş” açıkçası... Sistem uyumuş, Uzanlar bildiğini okumuş... Ama niye uyumuş? Uykusu mu gelmiş uyumuş yoksa uyutmuşlar mı, bu sorunun cevabını her vatandaş kendisi verecek. Bankaların hepsini aynı kefeye koyamıyoruz. İmar olayı apayrı bir konu. Hiçbirine girmiyor. O çok ayrı bir kategori, üçüncü bir durum yani. Dünyada bile böyle örneğine en azından ben rastlamadım da duymadım da. Mevduat bankada görünmüyor bile. Dünyada tek örnek. Dünya finans tarihi için “case study” yani üniversitelerde ders olarak okutulması gereken bir olaydır bu.

Bankayı batırdım, bu cezayı hak ettim diyene hiç rastladım

Açıkçası bankayı batırdım cezayı hak ettim diyene rastlamadım. Böyle diyen yok diyebilirim. Hakettim lafı belki söylenmez ama bankacılarla konuşmalarımızda belli bir çerçevenin dışına çıkmamaya çalışıyoruz. Ama, çok merak ettiğim bir şey vardı, onu soruyordum. “Bu bankacılık işine niye girdiniz?” diye bazılarına... Bir kısmı, önemli bir bölümü bankacılık işine girmeseydim bugün bu duruma gelmeyecektim düşüncesinde. “İşlerimin tamamı, risk altına girdi” yorumunu yapıyor.

Bir kısmı ise “Bankacılığa girmekle hata ettim” diyorlar. Hatalarını kabul ediyorlar yani. Bir kısmı bankacılığı bilmediğini, yöneticilerin kendilerini yanlış yönlendirdiğini filan söylediler.

Bankacılık raydan çıktı TMSF’nin işlevi değişti

TMSF aslında Özal tarafından 1983’te Merkez Bankası bünyesinde kurulmuştu. Ancak ne zamanki 1997 yılında bankacılık sektörü, maalesef raydan çıktı, ondan sonra TMSF’nin işlevleri de değişti ve arttı. Toplumun tümünün tanıdığı, ilgilendiği bir müessese haline geldi. 50 milyar dolarlık batık alacak sorunu ile BDDK uğraşamıyordu. 2003 yılında TMSF bağımsız bir kuruluş haline geldi ve batıkların tahsiline 6 arkadaşımızla birlikte başladık.

İşte hortumcuların peşindeki TMSF kurulu

Ahmet ERTÜRK - Başkan
Şakir Ercan GÜL - İkinci Başkan

Üyeler
Ahmet Ragıp ÇELEBİ
Ahmet YARIZ
Yüksel GÖRGEÇ
Kemal YAMAKOĞLU
Osman Nuri ODUNCU

Yapı Kredi’de Mehmet Çekinmez için el kaldırdık!

Bizi çok uğraştıran ve tedirgin eden ikinci bir banka da Yapı ve Kredi idi. Yapı ve Kredi’nin, biz geldikten sonra yapılan ilk Genel Kurul’da BDDK tarafından “14’üncü Madde” kapsamında yönetimi atandı. Kamuoyunda bankanın prestijine zarar vermemesi için bir formül aradık. Bu formül şuydu; BDDK, 14’üncü maddeden dolayı yönetici atayacaktı. Ortaklık hakları TMSF’deydi. Biz, “bankanın imajı zedelenmesin” diye genel kurulda kendi parmağımızı kaldırarak “o yöneticileri” seçmişiz gibi kamuoyuna lanse ettik. Halbuki orada BDDK, bir liste verdi ve “Bu listeyi uygulayın” denildi. Mehmet Çekinmez ve bazı arkadaşlar yönetim kurulu üyesi oldular, onları oylayarak piyasaların tedirgin olmasını önledik.

Fiskobirlik’in Pamukbank’ı batırdığı iddiaları abartıdır

Fiskobirlik kredisinin Pamukbank’ı batırdığı iddiası tamamen abartıdır. Fiskobirlik kredisi, yüksek faizlerle çok şişirilmiş rakamlar olmasına rağmen yine de batırması mümkün değil. Bankanın bu kadar faiz işletmesi, bankanın bilançosunu makyajlamak için bir yoldu. Yani, bunu da zaman içinde “kendi lehlerine” kullandı Mehmet Emin Karamehmet’e ait Çukurova Grubu. Bu krediyi “makyaj malzemesi” olarak kullandı.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


200 BİN KARTZEDE İCRALIK

KREDİ KARTI BORCU 200 BİN KİŞİYİ İCRALIK ETTİ!!!

"VERGİ DİLİMİ MEMUR'U VURUYOR"
»  SAYISAL VE ŞANS TOPU SAHTEKARLARINA DİKKAT
»  IMF, TÜRKİYE'DEN UMUTLU!
»  ATO'DAN ÜÇ BÜYÜK İL'DE İSTİHDAM RAPORU
»  ÜÇ YILDA, AKARYAKIT'A ZAM ÜSTÜNE ZAM YAPILDI
»  PİYASALARDA BAYROM SONU BEKLENTİSİ NE?
»  SANAL ALIŞVERİŞ SİTELERİNE GÜVENLİK SERTİFİKASI GELİYOR
»  KASKO ÜCRETLERİNE ZAM GELİYOR
»  MEMUR VE SÖZLEŞMELİNİN YEMEK PARASINDA ARTIŞ
»  YATIRIM TERCİHİ OTOMOBİL'E KAYDI
»  KANATLI SEKTÖRÜNÜN ZARARINA ÖNLEM ARAYIŞLARI
»  TMSF, DERT BABAKI OLDU
»  ÇİFTÇİ BORÇLARINA 1 AY ERTELEME
»  İHRACATTA ÜLKELERİN ŞAŞIRTAN İSTEKLERİ
»  NEMA ÖDEMELERİNDE SONA GELİNDİ
»  VERGİ İADELERİ 20 OCAK'TA SON
»  AKP'NİN ZAM ŞAMPİYONU, KÖPRÜ, İÇKİ SİGARA!
»  ALINMAYAN İKRAMİYELER HAZİNEYİ SEVİNDİRDİ
»  KREDİ KARTINA DA UYARI YAZISI YAZILSIN ÖNERİSİ
»  TAVUK ÜRETİCİLERİNİN BORÇLARINA ERTELEME GELİYOR
»  "EMLAK BALONU PATLAR, DOLAR DÜŞER"
»  ATO. AB YASALARINA 'CEK-CAK' YASALARI DEDİ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.