'Belçika Büyükelçcisi güvenmesin' diye söze başlayan Erdoğan; 'Sputnik Operasyonu, örgütün Med TV aracılığıyla uyuşturucu ve silah kaçakçılığından elde ettiği kara parayı çeşitli yollarla Belçika'da aklama operasyonudur. Bu para 50 milyon Avrodur ve bunun yanında külliyetli miktarda değerli taşlar vardır. Şu anda bu paranın terör örgütüne hangi yollarla verileceğinin hesapları yapılıyor" dedi.

Başbakan Erdoğan, Başbakanlık Resmi Konutunda AB üyesi ülkelerin büyükelçilerine verdiği yemekteki konuşmasında, terörizme karşı uluslararası mücadelenin önemine işaret ederek, 'Türkiye'de, terör örgütlerine karşı, yargı bir karar verdiği zaman, Avrupalı dostlarımız kapımızdan hiç ayrılmıyorlar. Orada rahat durmayan bu dostlar, acaba kendi ülkelerinde bu teröristlere karşı niçin aynı mekanizmaları zorlamıyorlar?' dedi. Erdoğan, gelecek dönemde mücadele edilmesi gereken sorunların sinyallerinin bugün açıkça görüldüğünü, siyasi, kültürel ve ekonomik alanlarda karşılaşılan güçlüklere ilaveten başta terörizm olmak üzere karşılaşılan sorunların geniş bir bakış açısı gerektirdiğine dikkati çekti.

Asrın bütün bu sorunlarına çözüm arayışlarında, devletlerin; tek başlarına değil, bir dayanışma ve işbirliği halinde hareket etme durumunda olduklarını kaydeden Erdoğan, AB gibi oluşumların da bu birliktelik arayışının bir sonucu olduğuna işaret etti. Yeni tehditlerin ırk, din veya bölge ayrımı yapmadığının ortada olduğunu vurgulayan Erdoğan, 'Sadece refahta değil, sıkıntılarda da birbirimize bağlandığımızı derinden hissediyoruz. Uluslararası camianın gözleri önünde 30 yılı aşkın süredir on binlerce vatandaşımızı kurban verdiğimiz terörizm 21. yüzyılla birlikte tüm dünyanın gündeminde de üst sıralara oturmuştur' dedi.

ELLERİNDE KIYMETLİ TAŞLAR VAR
Erdoğan, Kasım 2003'te İstanbul'da, Mayıs 2007'de Ankara'nın merkezinde Ulus'ta, geçen ay Diyarbakır'da meydana gelen, onlarca masum, sivil, kadın, çocuk, öğrencinin hayatına kast eden terörist saldırıların, 2004'te Madrid'te, 2005'te Londra'da meydana gelen saldırılardan hiçbir farkı bulunmadığını vurguladı. Erdoğan, 'Ancak, saldırıların failleri ile bunların gerisindeki terör örgütlerine Avrupalı dostlarımızın farklı gözle bakmaları, Türk halkını fazlasıyla incitmiştir' diye konuştu. Büyükelçilere, elindeki bir belgeyi göstererek Belçika'da yürütülen Sputnik Operasyonu'na da değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bu operasyon, ne yazık ki Türkiye'deki Med TV aracılığıyla uyuşturucu ve silah kaçakçılığından elde ettiği kara parayı çeşitli yollarla Belçika'da aklama operasyonudur. Bu para 50 milyon Avrodur ve bunun yanında külliyetli miktarda değerli taşlar vardır. Şu anda bu paranın terör örgütüne hangi yollarla verileceğinin hesapları yapılıyor.

Belçika Büyükelçisi dostum gücenmesin, çünkü ben ona seslenmiyorum, Belçika'nın yargısına sesleniyorum, burada hep bizim karşımıza çıkarılan şey şudur; yargı bağımsızdır. Türkiye'de terör örgütlerine karşı yargı bir karar verdiği zaman, Avrupalı dostlarımız kapımızdan hiç ayrılmıyorlar. Benim kapıma da geliyorlar, Adalet Bakanımın kapısına da gidiyorlar, Dışişleri Bakanımızın kapısına da gidiyorlar. Böyle böyle 'yeniden yargılansın, yeniden yargılanmalı, şu olmalı bu olmalı...' Kardeşim, yargı bağımsızdır bize niye geliyorsunuz?Yargı kararını vermiştir. Tekrar yargı kararını verecektir ama orada rahat durmayan bu dostlar, acaba kendi ülkelerinde bu teröristlere karşı niçin aynı mekanizmaları zorlamıyorlar. Gerekirse niçin gerekli olan yasal düzenlemeleri yapmıyorlar? Ben diyorum ki; işte eğer terörizmle uluslararası bir dayanışma içinde mücadele vereceksek, kusura bakmayın bu mücadele böyle olmaz. Bu, bir bumerang gibi döner bir gün de bunlara destek verenleri vurur ve vuracaktır. Çünkü bu samimi bir yaklaşım değil.'

TERÖRİSTLER AB ÜLKELERİNDE SEYAHAT EDİYOR
Bu terör örgütünün yanında başka bir terör örgütüyle ilgili de Belçika, Hollanda ve Almanya'da aynı durumun yaşandığını anlatan Erdoğan, bunlar INTERPOL aracılığıyla arandığı halde yargılamalarının uzun uzadıya gittiğini kiminin de 'zaman aşımına uydurulup oradan kurtarıldığını' ifade etti. 'Bunlar olacak şeyler değil' diyen Erdoğan, 'Buralarda çok daha farklı bir şekilde yöntem uygulamalıyız, dayanışma içerisinde olmayız ki bu terörizme karşı hep birlikte netice alalım. Aksi taktirde netice almamız zorlaşacaktır' diye konuştu.

Uluslararası düzlemde Avrupalı dostların Türkiye'den beklediği işbirliğini azami ölçüde gösterdiğini anlatan Erdoğan, aynı işbirliği anlayışı ve yaklaşımının da Avrupalı dostlardan beklendiğini bildirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: 'INTERPOL kırmızı bülteni ve Avrupa tutuklama müzekkeresi ile aranan teröristler, bir AB ülkesinden diğerine seyahat edebiliyorlar, hatta yakalanıp daha sonra bırakılanlar, oradan bakıyorsunuz Kandil'e gidebiliyorlar ve oraya kadar rahatlıkla uçabiliyorlar. Bunları biz neyle izah edeceğiz? Hani biz teröre karşı dayanışma içinde mücadele verecektik? Bunun izahı var mı? Bütün belgeleri bunun elimizde. Burada da herhalde, 'ne yapalım, yargı bağımsız' yine buna sığınacaksak, kusura bakmayın aynı şeyi de bize gelenlere çok rahat söyleme imkanına sahibiz. Bu teröristler arzu ettikleri taktirde rahatlıkla bu kamplara gidebiliyor ve oradan da ciddi şekilde destek almaya devam ediyorlar.'

Bazı AB üyesi ülkelerin tüm uluslar arası toplum için bağlayıcı olan BM Güvenlik Konseyi kararları hilafına bu teröristlere ikamet izni ve mülteci statüsü verebildiklerini, yargılama veya iade etme yükümlülüklerini yerine getirmediklerini belirten Erdoğan, terör örgütünün propaganda aracı olan bir televizyon kanalının bir AB üyesi ülkede rahatlıkla faaliyet gösterdiğini söyledi. Erdoğan, terörizmin, her ne gerekçeyle olursa olsun haklı gösterilemeyeceğini vurguladı.

Türkiye'nin AB'ye üyelik yönündeki kararlılığını vurgulayan Erdoğan, 'Herşeyden önce vatandaşlarımızın yaşam standartlarını daha yükseğe çekmeyi amaç edinen bu süreç kararlılıkla sürdürülecektir. Bir kısım olumsuzluklara rağmen biz reformlarımızı yaptık ve yapmaya devam edeceğiz. Bu süreçte sizlerin desteğini yanı başımızda görmek bizleri mutlu etmiştir ' diye konuştu.