Pazartesi günleri TRT 1’de yayınlanan "Gönül Salıncağı" dizisinin senaristi ve başrol oyuncusu Ayşe Şule Bilgiç, Kelebek’e çok ilginç açıklamalarda bulundu. Sadece cüretkar sahnelerde rol alan kadın oyuncuların Altın Portakal kazanabildiğini ileri süren Bilgiç, "Portakallarımı açmıyorum ki Altın Portakal kazanayım" dedi.
Öncelikle "Gönül Salıncağı" dizisinden başlayalım. Nasıl gidiyor, izleyiciden gelen tepkilerden memnun musunuz?
Bu proje için çok titizlikle çalışıyoruz. Emeğimizin karşılığını alacağımıza da eminim. Senaryoda, benim için çok özel olan diyaloglar var. Bunlar kendi hayatımdan esinlendiğim, gerçek hayatta yaşadığım şeyler... O anıları güzel oyunculuklarla ekranda görmek, beni geçmişe sürüklüyor. Ayrıca beşinci bölümden sonra dizi hareketlenecek, olaylar kızışacak. Gönül kaçırılacak. Bir de babamı oynayan Kıraç’la ilk kez karşılıklı sahnemiz olacak. Bunun için de çok heyecanlıyım.
Sevgiliniz Kıraç’la baba-kız olarak ekrana geliyorsunuz. Bu nasıl bir duygu?
- Şu kadarını söyleyeyim; aynı projede olmak benim için inanılmaz heyecan verici... İlk ortak sahnemizde, kulağıma bir türkü söyleyecek. O sahneyi yazarken çok duygulandım, hatta ağlayarak yazdım. Oynarken de o tatta olacağını düşünüyorum.
Kıraç da beğendi mi peki o sahneyi?
- Evet, o da diyalogları okurken çok heyecanlandı ve "Baba olsam ancak bu kadar konuşurdum" dedi.
Sizin gizlice evlendiğiniz iddia ediliyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
- Dinimizde nikah, bir beraberliği alelen herkese açıklamaktır. Allah katında da bunun kabul görmesini beklemektir. Nikah buysa, biz zaten evliyiz. Beraberliğimizi açıklayalı üç yıl oldu ve onca zamandır duruşumuzdan hiç taviz vermedik. Evlenmekten kasıt düğünse, onu da ilk fırsatta yapacağız. Sadece o organizasyonu yapacak vakti ve enerjiyi bulamadık biz... Arkadaşlarımız bizim yerimize bir gün şu organizasyonu yapsa da bize de davetiye gönderse!
Kıraç, sizin bir öpüşme ya da sevişme sahnesinde rol almanıza tepki gösterir mi?
- Ben Kıraç yokken de oyunculuk yapıyordum. Ama hayata ve kendi işime karşı daima koruduğum bir duruşum vardı. Kıraç’ın varlığıyla ya da yokluğuyla değişecek bir şey değil bu... Bu tarz sahnelerde rol alanları asla yadırgamıyorum, ama benim hayatımda böyle şeylerin yeri yok. "Oyuncuyum, her şeyi yaparım" fikrine sıcak bakmıyorum. Bunlar beni mutlu etmez, dolayısıyla da kesinlikle yapmam. Birtakım insanların bundan mutluluk duymasını anlayabiliyorum. Bugün Altın Portakal kazanmış Hande Ataizi gibi birçok kadın oyuncu filmlerde göğüslerini açtı. Yeni dönemde Altın Portakal kazanıp göğüslerini açan isimler de var... Benim ise asla bir Altın Portakal’ım olmayacak, çünkü portakallarımı açmıyorum. Yani bir portakal krizi söz konusu!