Murat Yetkin, bugünkü yazısında Rusya'nın durumu için şu ifadeleri kullandı:
"...Burada dikkat çekici olan Rusya’nın sessizliği… Elimizde yalnızca Vladimir Putin’in Trump’ın ilk demeci ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı arayıp “İsraillilerle Kudüs’ün statüsü dâhil her şeyi konuşmaya hazır olmasını” telkin ettiği bilgisi var.
Moskova, 8 ay kadar önce, 6 Nisan’da pek kimsenin dikkat etmediği bir öneride bulundu. Eğer Doğu Kudüs Filistin devletinin başkenti olarak kabul edilecekse, Rusya’nın da Batı Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul edeceğini açıkladı.
Bu İsrail’in işine gelmiyor. İsrail, Kudüs’ün “bölünmez bir bütün olarak” Yahudi şeriatıyla yönetilen devletin başkenti sayıyor.
Trump’ın dün dünyaya meydan okuyarak yaptığı Kudüs açıklamasında, Doğu-Batı ayrımı yapmadan Kudüs’ü başkent olarak tanıdı ama bir yandan da “sınırların belirlenmesine dek statükoyu geçerli sayacaklarından” bahis var.
Burada acaba Rusya’ya bir göz kırpma olup olmadığı sorusu doğrusu aklımdan geçti dinleyip not alırken. Suriye’nin geleceği üzerine Trump ve Putin’in 11 Kasım’da Vietnam’da yaptıkları görüşmede Orta Doğu meselelerinin de konuşulduğu açıklanmıştı. Acaba Trump’ın bu Kudüs hamlesi de, Rusya’nın 6 Nisan’daki önerisi çerçevesinde gündeme gelmiş midir o görüşmede? Acaba dünya ayağa kalkmışken Rusya o nedenle mi Filistin’e itidal ve diyalog tavsiyesinde bulundu.
Acaba Filistinlilerin kaderini de bir yandan İsrail’in hiçbir çıkarına halel gelmemesini sağlarken ABD-Rusya ikilisi Soğuk Savaş anlaşmalarını andırır şekilde mi belirlemeye çalışacak?
Tarih çarkları yine kapalı kapılar ardında dönmeye başladı ve tarihte ne zaman böyle olsa daha çok acı ve gözyaşına mal olmuştur. Maalesef be Filistin halkı için, ne bölgemiz için daha güzel günler kapıda diyebileceğimizi bir durum yok ortada.
KAYNAK:HÜRRİYET