İYİ Parti'den ayrılan ve ardından AKP'ye geçen Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, geçtiğimiz günkü aday tanıtım toplantısında Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmişti.
Nebi Hatipoğlu, Eskişehir'de propaganda için gezilerine başladı.
Hatipoğlu, 10 Ocak Gazeteciler Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla yemekte bir araya geldi. Yemeğe, AKP Eskişehir Milletvekili Fatih Dönmez, İl Başkanı Süleyman Reyhan ve ilçe başkanları da bu yemeğe katıldı.
AKP'li aday, yemekte yaptığı konuşmasında gazetecilere belediye bütçesinden bir asgari ücret verme vaadinde bulundu.
İdris Nebi Hatipoğlu şunları söyledi:
"Eskişehir’de yerel basın emniyet sibobudur. Siyasete girdikten sonra türbülanslı zamanlarım oldu. Ana basında birçok karalama kampanyalarıyla karşılaştım ama hiçbir yalan haberi yerel gazetelerde görmedik. Yerel gazetelerimiz kendilerine göre haberlerini yaptılar, eleştirdiler ama hiçbir zaman yalan haber yapmadılar. O yüzden Eskişehir’deki yerel basını ilkeli duruşlarından dolayı takdir ediyorum. Medya sahibiyken, basın mensubu arkadaşlarımızın gelirinin düşüklüğünü gördüm. Eskişehir yerel basınımızın en büyük sorunu budur. Çünkü basının özgür haber yapabilmesi için gelir de önemlidir. AKP belediyeciliğinde Büyükşehir Belediye Başkanı olursam yerel basına destek vereceğiz. O dönem asgari ücret neyse, tüm basın mensuplarına belediye planlarından, şirketlerinden bir asgari ücret de belediye olarak biz vereceğiz. Basını desteklemek demek, Eskişehir’i desteklemek demektir. Basının güçlü olması, belediyemiz için de çok faydalı olacaktır."
TEPKİ GECİKMEDİ
Hatipoğlu'nun bu sözlerine tepki gösteren Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti (EGC), "Hatipoglu'nun bu vaadini bir rüşvet vaadi olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz" dedi.
EGC'nin açıklaması şöyle:
"Bir belediye başkan adayının basın kuruluşlarına destek vermek istemesi normal ancak çalışanlara rüşvet gibi vaat doğru değildir. Bir süre gazete sahipliği yapan Hatipoğlu'nun bu vaadi 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde söylemesi gazetecileri incitmiştir. Hatipoglu'nun bu vaadini bir rüşvet vaadi olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz."