Kuzey Kıbrıs'ta Cumhuriyet Meclisi, hükümetin Rumların 1974 sonrası bıraktığı taşınır ve taşınmaz mallara takas, tazminat ve iadeyi öngören tartışmalı bir değişiklik önerisini kabul etti.
Tasarıya 29 milletvekili 'kabul' oyu verirken 17 milletvekili ise 'ret' oyu kullandı.
end_story Yasa, Resmi Gazete'de yayımlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girecek
Mülkiyet tasarısı, son bir haftada Meclis Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi'nde yoğun şekilde tartışıldı ve bazı değişikliklere uğradı. Ancak özünde bir değişiklik yapılmadı.
Tasarı, Komite'de yapılan değiştirilmiş haliyle bugün Meclis'te görüşüldü.
"Mülkiyet rejiminde uluslararası hukukun gereklerini yerine getirme ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından ''iç hukuk'' olarak kabul edilme hedefiyle hazırlanan tasarı, bugüne kadarki tartışmalarda gündeme gelen tazminat ve takasa ek olarak, mal iadesini de öngörüyor. İşte bu mal iadesi konusu en çok tartışma yaratan madde oldu.
İki farklı mal iadesi süreci
Tasarıya göre, mal iadesi iki farklı türden oluşacak.
İlki, tapulu olan, hehangi birinin kullanımında olan, askerî tesis olarak kullanılan, üzerinde kamu yararı bulunan eski Rum malları, sadece ve sadece Ada'da siyasî bir çözümden sonra iade edilebilecek.
Bu bağlamda, çözümden sonra ilgili malın devlet tarafından kamulaştırılması gerekecek. İkinci tür ise, Kıbrıs sorununun çözümünden bağımsız olarak hemen iade kapsamında olan mallar. Bu düzenlemeyle, 1974'ten önce Rumlar'a ait malların bir kısmı talep halinde hemen iade edilebilecek.
Bu mallar, kimsenin kullanımında olmayan, kamu düzenini tehlikeye düşürmeyecek ve halen devlet kontrolündeki mallar olarak tanımlanıyor.
Yaklaşık bir hesapla hemen iade edilebilecek durumdaki mallar Kuzey Kıbrıs topraklarının yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor.
Düzenlemede istisnaî durumlar da var. Bunda da "eşdeğer karşılığı alınan mallar" iade kapsamı dışında bırakıldı.
Eşdeğer mallar, bir Kıbrıslı Türkün, 1974 sonrası Güney Kıbrıs'ta bıraktığı malına karşılık Kuzey Kıbrıs'ta eski Rum malı alması olarak tanımlanabilir. Bu düzenlemeyle eşdeğer karşılığı mallar, bir siyasî çözümden sonra bile iade kapsamında olmayacak.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Kıbrıs gazetesi yazı işleri müdürü Başaran Düzgün'de bu yasayla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Kıbrıs'taki mülkiyet sorununda taraf olmaya başladığını söylüyor.
Türkiye'yle Kuzey Kıbrıs'ın gizli anlaşması mı?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin, bu adımla Kuzey Kıbrıs'taki mülkiyet rejimi üzerinde bir taraf olduğunu vurgulayan Başaran Düzgün, şöyle devam ediyor:
''Egemenliğinin bir bölümü kabul ediliyor. Kıbrıs sorunu 2003'te yapılan referandumlarda bir kaosa sürüklendi ve bu kaosun bir parçası da bu durum. Kuzey Kıbrıs'ta kamuoyu bugün bu yasanın ekonomik olarak ne götürüp ne getireceğini tartışıyor.''
''Ekonomistler iyimser. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Kuzey'deki mülkiyet rejiminde bir taraf olmakla birlikte zımnen bu rejimi onaylar duruma gelecek ve bir çok mal değer kazanacak şeklinde görüşler var.''
Düzgün, ödenecek tazminatların miktarının ciddi boyutlara ulaşabileceğini anımsattığımızda da şunları söylüyor:
''Bu konu sanırım Türkiye'yle henüz açıklanmamışi kamuoyuıyla paylaşılmamış bir anlaşma söz konusu.''
''Türkiye, kullanım kaybından doğacak tazminatları ve taşınmaz malların kaybından doğacak tazminatları doğrudan kendisi ödeyecek şeklinde kulaktan kulağa dolaşan bir bilgi var.''
''Kıbrıs sorunu Annan planı çerçevesinde çözülseydi, mülkiyetle ilgili başka şeyler konuşuluyor olacaktı. Türkiye bunları göğüslemeye hazırdı, ama şimdi istemediği bir durum karşısında. Bir kaos var ve bu kaostan en az zararla nasıl çıkarım şeklinde bir tavır ortaya koyuyor.''
bbc