Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,2793
EURO
37,2563
IMKB
9.007,000
ALTIN
3.069,610
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
SİNEMA SEVERLER DİKKAT 5 YENİ FİLM GÖSTERİMDE...
SİNEMA SEVERLER DİKKAT 5 YENİ FİLM GÖSTERİMDE...
 
Sinemalarda bu hafta vizyona giren 5 film arasında sezonun son ‘süper prodüksiyonu’ olan ‘Büyük İskender’ ile çok ödüllü bir Türk yönetmenin ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ adlı filmi de bulunuyor
 
27.11.2004 - 12:37
San Sebastian, İstanbul ve Montpellier Film Festivalleri’nden ödüllü sımsıcak bir ilk film Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak , Oliver Stone’dan Yunanları kızdıran bir ‘süper prodüksiyon’ Büyük İskender , İngiltere’de kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu yıllarda geçen Sahne Güzeli , Türk oyuncu Mehmet Günsur’un sürüklediği bir yabancı yapım İtalyan ve Cannes Film Festivali Eleştirmenler Haftası Kapanış Filmi olan bir İtalya-İsviçre ortak yapımı İhtirasın Bedeli ‘Karpuz kabuğundan gemiler yapmak’ ‘Olmayacak şeylere umut bağlamak’ ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’ öykünün kahramanlarından biri olan Karpuzcu Kemal’in, ‘olmayacak şeylere umut bağlamak’ anlamında kullandığı ve kendi uydurduğu bir deyim. Bu proje, yönetmenin, ‘kısa film çevreleri’nde çok sevilen ilk kısa filmi ‘Optik Düşler’in uzun metraj olarak tasarlanmış şekli. Olaylar, 1960’lı yıllarda, küçük bir Anadolu kasabası ve köyünde geçmekte. ‘Gımıldak’ Köylülerin çok büyük bir kısmının ilk defa tanıklık ettiği film gösterimine, tüm dünyada “sinema”, “cinema”, “kino” sözcüklerini birebir karşılayan ve “hareketli” anlamına gelen komik bir isim takılır; köyde de sinemanın adı, “Gımıldak” olur.. Her Şey Seyyar Sinemacıyla Başladı Bir kış akşamı köy ilkokuluna seyyar bir sinemacı gelir. Köyde henüz elektrik yoktur. Bir motopompa monte edilmiş jenaratörün ürettiği elektrikle çalışan bir göstericiyle, köyün ilkokulunda bir film gösterimi yapar. Bu karanlık köyde, sinemanın etkisi şühhesiz farklı olacaktır. Kusursuz netlikte gölgeler için en ideal ışık olan mumlar ve kandillerle aydınlanan bu dual ortam; üzerinde gölgelerin oynaştığı köy duvarları, zaten mistik ve fantastik bir sinemadır. Gölgeler, biçim bozumları, optik yanılsamalar, bütün bunların insan ruhunda yarattığı korkular; cin, şeytan ve meleklerle dolu hikayeler ... Filmin Öyküsü Recep ve Mehmet yazları, köylerinin yakınındaki yaz mevsiminde yakınlardaki Tavşanlı kasabasında çıraklık yapmakta olan iki köylü çocuğudur. Recep bir karpuz satıcısının, Mehmet ise bir berberin yanında çıraklık yapmaktadır. Her ikisi de sinemaya delicesine tutkundur. Bu tutkunun bir sonucu olarak geceleri köydeki evlerinin terkedilmiş ahırında bir yandan derme-çatma bir film projeksiyon makinası yapmaya çalışırken, diğer yandan da hayatlarını tümden değiştirecek olan rejisörlük hayalleri kurmaktadırlar. Köyün delisi Deli Ömer de çocukların bu sinema sevdasının tek tanığı ve destekçisidir. Onların bu konudaki uğraşlarını kimse ciddiye almaz: Ne kasabadaki fotoğrafçı, ne aileleri, ne de kasabadaki sinema salonunun sahibi… Fakir köylü çocuklarıdır onlar ve böyle şeylerle vakit geçirmeyerek vakitlerini daha faydalı uğraşlar için harcamalıdırlar. Ahmet Uluçay (yönetmen - senarist) 1954 yılında Kütahya ‘nın Tavşanlı İlçesi’ne bağlı Tepecik Köyü’nde doğdu. Sinema ile 1960’ların ortalarında köyün ilkokuluna seyyar bir sinemacının gelmesiyle tanıştı. 12-14 yaşlarında arkadaşı İsmail Mutlu ile uzun uğraşlar ve deneyler sonunda tahtadan bir sinema makinesi yaparak gelişen sinema tutkusu, terkedilmiş eski bir ahırda köylülere kasabadaki sinemanın çöplüğünde bulunmuş kırpıntı filmlerle göstrimler yaparak devam etti. 1994 yılında bir “Almancı” dan aldıkları eski püskü betamax video kamera ile ilk filmi olan “Optik Düşler”‘i çekti. Filmin kurgusunu ve seslendirmesini de köyünde yaptı. Bu filmin geniş ilgi görmesi üzerine de diğer filmlerini yaptı. Senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı filmlerin tümü, ulusal ve uluslararası festivallerde gösterildi, birçok ödüller aldı. Bir ara sürekli olmasa da Radikal Gazetesi ve Antrakt Sinema dergilerine sinema yazıları yazdı. İşçi olarak çalıştığı Tarımsal Kalkındırma Kooperatifi’nin yem fabrikasından emekli oldu. Halen Tepecik köyünde yaşamını sürdürüyor. Filmografi: Optik Düşler (30 dakika, 1994) / 6. Ankara Uluslararası Film Festivali, Üniversite Sinema Kulüpleri Birliği “Özel Ödülü”, 1994 Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak (19 dakika, 1994) / 6. Ankara Uluslararası Film Festivali, İkincilik Ödülü, 1994 Bizim Köyün Orta Yeri Sinema (30 dakika, 1995) / 7. Ankara Uluslararası Film Festivali, Birincilik Ödülü ve Kültür Bakanlığı “Onur Ödülü, 1995 Minyatür Cosmosda Rüya (4 dakika, 1995) / 7. Ankara Uluslararası Film Festivali “Jüri Özel Ödülü, 1995, 2. Cine 5 Kısa Film Yarışması “Jüri Özel Ödülü”, 17. İstanbul Uluslararası Kısa Film Günleri “Animasyon Başarı Ödülü, 1996 ; Karadeniz Film Festivali Tüm Filmler Özel Ödülü, 1996. İnci Deniz Dibinde (12 dakika, 1996) / 2. Antalya Uluslararası Kısa Film Festivali Altın Portakal “Uluslararası Jüri Özel Ödülü”, 1996 ; 18. İstanbul Uluslararası Kısa Film Günler “Üçüncülük Ödülü”, 1997 Epileptic Film (4 dakika, 1998) / 10. Ankara Uluslararası Film Festivali, “Birincilik Ödülü”, 1998 Uzun metrajın Resmi (10 dakika, 1999) / Cine 5 2.Kısa Film Yarışması, “Üçüncülük Ödülü”, 1999 Bizim Köyde Bayram Sabahı (6 dakika, 1999) Exorcise (4 dakika, 2000) / Cine 5 3. Ulusal Kısa Film Yarışması “En İyi Film” Ödülü, 2000 Filmin Künyesi Yönetmen: Ahmet Uluçay Senaryo: Ahmet Uluçay Genel Yapım Sorumlusu: Ezel Akay Görüntü Yönetmeni: İlker Berke Müzik: Ender Akay, Alper Tunga Demirel Kurgu: Mustafa Preşeva, Senad Preşeva Yapımcı: Serdar Tahiroğlu, Diloy Gülün Yapım: 2003, (İFR) Türkiye Süre: 116 dk. Dağıtım: UIP Oyuncular İsmail Hakkı Taslak (Recep) Kadir Kaymaz (Mehmet) Gülayşe Erkoç (Nezihe) Boncuk Yılmaz (Nihal) Hasbiye Günay (Güler) Mustafa Çoban (Karpuzcu Kemal) Fizuli Caferov (Deli Ömer) Ahmet Uluçay (Berber) Aysel Yılmaz (Recep’in Anası) ‘Büyük İskender’ Film, İskender’in (Colin Farrell) hayatına, annesi Olympias (Angelina Jolie), babası Philip (Val Kilmer), hayatboyu arkadaşı ve savaş kumandanı Hephaiston (Jared Leto), güzel karısı Roxanne (Rosario Dawson) ve çok güvendiği generali Ptolemy (Anthony Hopkins) ile olan ilişkilerine cesur bir bakış atıyor. Stone’un ‘Büyük İskender’i, tarihin en etkileyici liderlerinden birinin -bilinen dünyanın % 90’ını daha 25 yaşında fetheden bir adamın- gerçek hayat hikayesinden uyarlanmış. İskender, yenilmez Yunan ve Makedon ordularına, sekiz yıl boyunca, kuşatma ve fetihlerle dolu 22.000 millik bir yol yürüttü, 32 yaşında öldüğünde dünyanın hiçbir zaman görmediği bir imparatorluk kurmuştu. İskender’in Hıristiyanlık öncesinde, sosyal geleneklerin ve ahlak anlayışının bugünkünden çok farklı olduğu dünyasında geçen film; karşılaştırılamaz bir güzelliğin, inanılmaz duygusuzlukların, yüksek ideallerin ve şaşırtıcı ihanetlerin zamanını anlatıyor. İskender asla bir savaşta yenilmedi Sıradışı yolculuğu İskender’in Makedonya’dan Pers egemenliğinde buluna Batı Asya’ya gelişi ve imkansız görünen bir zaferi kazanmasıyla başlıyor. İskender, imparatorluğunu, Himalaya Dağlarını geçme tehlikesine atılmadan ve herhangi bir batılının asla gitmeye cesaret edemediği Hindistan’ı fethetmeden önce, bugünkü modern Asya’nın ortalarına kadar genişletmişti. İnanılmaz ama İskender asla bir savaşta yenilmedi. Ordusunu; çölleri, dağları, ormanları, bilinmeyen ve gizemli toprakları geçmeye, önlerine çıkan ve kendisine direnmeye çalışan tüm düşmanları yenmeye zorladı. Efsanevi fatihi Colin Farrell canlandırıyor Oliver Stone’un yönettiği ‘Büyük İskender’de, efsanevi fatihi Colin Farrell canlandırıyor. Bu filmi için Stone, Oscar ödüllü oyuncular Angelina Jolie ve Anthony Hopkins’i de (Stone’la daha önce “Nixon”da da beraber çalışmışlardı) içeren uluslararası bir oyuncu kadrosu oluşturdu. Bu inanılmaz kadroda yer alan diğer isimler; Makedonya Kralı Philip rolünde Val Kilmer (Stone’un “The Doors”unda başrol oynamıştı), İskender’in en yakın arkadaşı ve konutanı Hephaestion rolünde Jared Leto, İskender’in ilk karısı Roxanne rolünde Rosario Dawson, Cassender rolünde Jonathan Rhys Meyers ve büyük filozof Aristotales rôlünde Christopher Plummer. Sadece askeri zekâ değil aynı zamanda fikirleri “Büyük İskender” bilinen dünyayı sadece askeri zekâsıyla değil aynı zamanda fikirleriyle de fethetti. İskender’in nerdeyse 33 yıllık hayatı boyunca başardıkları, sadece bundan 2000 yıl önce fethettiği topraklarda değil hâlâ daha hiç gitmediği topraklarda bile yaşıyor. Ve şimdi, ‘Büyük İskender’de, Oliver Stone’un, bir kralın, nerdeyse her şeyi fetheden bir kralın hikâyesini anlattığı bu epik filmde yeniden yaşıyor… Tüm insani zayıflıkları ve korkuları Ptolemy tarafından anlatılıyor. 2.000.000 kilometrekarelik bir toprağa hükmetti İskender’in başarıları hiçbir standarda sığmıyordu. İskender’in imparatorluğu (bugünkü isimleriyle); Yunanistan, Arnavutluk, Türkiye, Bulgaristan, Mısır, Libya, İsrail, Ürdün, Lübnan, Kıbrıs, Irak, İran, Afganistan, Özbekistan, Pakistan ve Hindistan’ı kaplıyordu. Bu öldüğü zaman nerdeyse 2.000.000 kilometrekarelik bir toprağa hükmediyordu anlamına gelir. Filmin Künyesi Yönetmen: Oliver Stone Hikaye: Laeta Katogridis Senaryo: Oliver Stone, Laeta Kalogridis, Chris Kyle Görüntü Yönetmeni: Rodrigo Prieto Kurgu: Yann Hervé, Alex Marquez, T.J. Nordberg Müzik: Vangelis Yapımcı: Thomas Schuely, Moritz Borman, John Kilik Yapım: 2004, ABD / İngiltere / Almanya / Hollanda Tür: Macera / Dram / Savaş Dağıtım: Pinema Oyuncular: Colin Farrell (Alexander) Angelina Jolie (Olympias) Val Kilmer (Philip) Anthony Hopkins (Ptolemy) Jared Leto (Hephaestion) Rosario Dawson (Roxanne) Gary Stretch (Cleitus) Jonathan Rhys Meyers (Cassender) Christopher Plummer (Aristotales) Sahne Güzeli 1660 yılında Stuart hanedanı, Kral II. Charles’ın taç giyme töreni ile İngiliz tacını temsile başladığında Oliver Cromwell’in koyduğu kurallar tiyatroda süregelmekteydi. 18 yaşından küçükler ve kadınlar sahneye on yıllardır çıkamamaktaydılar. O yıllarda İngiltere’nin ‘en gözde kadını’ Edward (Ned) Kynaston’dur. Kadınların sahneye çıkmasının yasak olduğu bu dönemde Ned, güzelliği ve kadın rollerindeki başarısıyla tanınıyordu. Fakat Kral II. Charles aynı eski trajedilerin aynı yaşlı oyuncular tarafından canlandırılmasından oldukça sıkılmıştır. Kral, Othello’nun bir kaç iyi espri ile yeniden düzenlenmesini ve kraliyete sunulacak oyunlarda artık kadın rollerinin kadınlar tarafından oynanmasını ister. Bu kralın küstah ve sahneye meraklı metresi Nell Gwyn için iyi bir haberdir. Genç ve güzel bir kostümcü olan Maria da bu güzel habere çok sevinir. Zira Maria zaten kaçak olarak bazı rollerde müşterilerinden ödünç aldığı kostümlerle sahneye çıkmaktadır. Fakat Ned için kötü haberdir. Yıllardır Londra’nın en çok dikkat çeken ve en çok arzu edilen güzel kadınlarını canlandıran tek kişi odur. Ned spot ışıklarının önüne geçen kadınlarla gizliden alay eden bir politikayı sürdecektir. Ta ki yıldızı yeni yeni parlayan Maria, ona yeniden erkek olduğunu hatırlatana dek. KRALIN İSTEĞİ Yeni Kral, kraliyet günlerinin büyük bir kısmını Fransa’da geçirmekte ve teatral zevkleri de, özellikle de kadın oyuncular hakkındaki bu yönde gelişmekteydi. Başa geldikten kısa bir süre sonra Londra’daki iki büyük tiyatroya kraliyet imzalı kadın oyuncu çalıştırabilme hakkını verdi. Böylece tiyatrolar yeniden dolup taşacak ve kadın oyuncular gizli saklı sahneye çıkmayacaklardı. RESTORASYON DÖNEMİ BBG’Sİ Restorasyon dönemindeki seyircinin tiyatrodan beklentisi oyunlardaki karakterlerin yaşadığı olayları izlemek ve kulaklarına gelen dedikodularla onların hayatlarını sahneye aktarışlarını görmekten ibaretti. Günümüz seyircisi tiyatroda izlediği oyuncunun hayatını gazete, televizyon ve dedikodu şovlarında bire bir öğrenme lüksüne sahip. Oysa ki restorasyon döneminde, izleyici bu kurgusal oyunlarda rol alan, aslında kadın olmayan ve fakat biseksüelliğini kadın kıyafeti ile sanatına aktaran bu ilginç oyuncuları ilgiyle izliyordu. Özellikle de Kynaston, yalnızca o günlerde değil, bu gün için de olağanüstü bir oyuncu kompozisyonu çiziyor. DEKOR Jim Clay Shepperton Stüdyolarında artık var olmayan fakat filmin en önemli sahnelerin geçtiği Betterton Tiyatrosunu tekrar yaratmış. Clay’in yarattığı Betterton tahta koridorlarının yürürken gıcırtılar ve iniltlerle size eşlik ettiği eski, büyük bir gemiye benzemekte. Tiyatro binası ise filmdeki karakterlerden biri ve filmin çok önemli bir ögesi olan bu set beş hafta boyunca tüm çekimlerde kullanılmış. Hikayenin yüzde yetmişbeşi tiyatroda geçtiğinden Betterton projesi filmin bütçesinin sarsıntıya uğramasını engellemiş. Filmin Künyesi Yönetmen: Richard Eyre Senaryo: Jeffrey Hatcher Görüntü Yönetmeni: Andrew Dunn Bsc Müzik: George Fenton Yapımcı: Robert De Niro, Jane Rosenthal, H. Justice Yapım: 2004 - İngiltere / Almanya / ABD Tür: Dram Süre: 110 dk. Dağıtım: Özen Film Oyuncular: Billy Crudup (Ned Kynaston) Claire Danes (Maria) Rupert Everett (Kral Charles II) Tom Wilkinson (Thomas Betterton) Ben Chaplin (George Villiars, Buckingham Dükü) İtalyan Karlovy Vary Film Festivali En İyi Yönetmen Ödülü adayı ‘İtalyan’, Arnavut bir genç olan Giorgio’nun sarsıcı hikayesini anlatırken, evrensel bir sorun olan göçmenlik kavramına ilişkin çarpıcı saptamalarda da bulunuyor. Yönetmen Dominicis, merkezine tutkulu bir aşk hikayesini koyduğu filminde, iki farklı zaman dilimini paralel kurgu ile kesiştirerek, ‘bir yere ait olmak’ ve ‘göçmenlik’ konusunda etkileyici bir çalışmaya imza atmış. 1991 Ağustos... Komünizmin çöküşü ardından Arnavutluk karmaşa içindedir. Ülkenin içinde olduğu belirsizlik durumu, binlerce insanı ülkeyi terk etmeye teşvik eder. Yarı İtalyan Giorgio’da (Mehmet Günsur) binlerce Arnavut vatandaşı gibi çareyi ülkeyi terk etmekte bulur. Giorgio İtalya’ya gidip büyükbabasını bulacak ve kendine yeni bir yaşam kuracaktır. Ancak işler planlandığı gibi gitmez. İtalya girişinde yakalanan Giorgio önce göçmen kampına gönderilir. Oradan kaçmayı başardığındaysa büyükbabasının öldüğünü öğrenir. Giorgio yılmaz ve kendisine bir iş bulur. Çobanlık yaptığı köyün öğretmeni Luisa ile aralarında bir ilişki başlarsa da İtalya Giorgio’ya pek de hoş olmayan sürprizler hazırlamaktadır. Mehmet Günsur (Oyuncu) Genç kuşak oyuncular içinde yıldızı en çok parlayan isimlerden Mehmet Günsur, uluslararası bir projede başrol alarak Türkiye dışında da son derece başarılı işlere imza atabileceğini ispatladı. İtalyan yönetmen Ennio De Dominicis’in yönetmenliğini yaptığı İtalyan’da İtalya’ya göç eden Arnavut bir mülteciyi canlandıran Günsur İtalyan basınından da tam not aldı. İlk olarak 1989’da Geçmiş Bahar Mimozaları adlı TV dizisiyle Türk izleyicisinin beğenisi kazanan Günsur, Türkiye’de rol aldığı ‘Hamam’, ‘O Şimdi Asker’, ‘Hayal Kurma Oyunları’ gibi sinema filmleri; ‘Kasırga İnsanları’ ve ‘Sır Dosyası’ gibi dizilerle tanınırken, İtalya’da birbiri peşi sıra rol aldığı ‘Giuda’, ‘Tommaso’ gibi yapımlarla biliniyor. Günsur geçtiğimiz yıl ‘İyi Papa’ adlı yapımda dünyaca ünlü oyuncu Bob Hoskins ile karşılıklı oynama fırsatı buldu. Filmin Künyesi Yönetmen: Ennio de Dominicis Senaryo: Ennio de Dominicis, L.Fusconi, V.Ventura Görüntü Yönetmeni: Saverio Guerna Kurgu: Babak Karimi Yapımcı: Andrea de Liberato Yapım: 2002, İtalya Tür: Dram Süre: 90 dk. Dağıtım: Bir Film Oyuncular: Mehmet Günsur Sonia Aquino Luca Lionillo İhtirasın Bedeli (Le Prix Du Desir) Yönetmenliğini Roberto Ando’nun yaptığı 2004 Cannes Film Festivali Eleştirmenler Haftası Kapanış Filmi olan ‘İhtirasın Bedeli’nde Daniel Auteuil, Anna Mouglalis ve Greta Scacchi’nin başrollerde. Daniel Boltanski, küçük bir kaçamakla başlayan ve tutkuya dönüşmesine engel olamadığı yasak ilişkisi yüzünden pek çok bedel ödeyecektir. Çok satan romanı “Bir Kış Yolculuğu” ile üne kavuşan Serge Novak takma adlı yazar Daniel Boltanski (Daniel Auteuil), avukat olan güzel karısı Nicoletta (Greta Scacchi) ve Capri’de evlenecek olan üvey oğlu Fabrizio (Girogio Lupano) ile beraber yaşamaktadır. Daniel, menajeri David Grinsberg (Michael Londsdale) sayesinde Geneva gölündeki lüks evinde gözlerden uzak bir hayata sahiptir. Daniel, Capri’ye giden teknede güzel ve genç bir kadın olan Mila (Anna Mouglalis) ile tanışır ve adada geceyi onunla geçirir. Ertesi gün, üvey oğlunun düğünü vardır ve gelin ‘çok tanıdık biridir’. Yasak aşk Daniel’in saplantısı olmuştur. Kısa bir süre sonra esrarengiz biri şantaj yapmaya başlar. Daniel “çifte” yaşamının ve cinsel saplantısının hayatına olan etkilerine göğüs germek zorundadır. Filmin Künyesi Yönetmen: Roberto Ando Senaryo: Roberto Ando, Salvatore Marcarelli Görüntü Yönetmeni: Maurizio Calvesi Müzik: Ludovico Einaudi Yapımcı: Fabrizio Mosca Yapım: 2004, İtalya, İsviçre Tür: Gerilim / Dram / Erotik Süre: 102 dk. Orijinal Dil: Fransızca, İtalyanca Dağıtım: Chantier Oyuncular: Daniel Auteuil Anna Mouglalis Greta Scacchi Giorgio Lupano Michael Lonsdale Resmi Sitesi: http://www.medusa.it/sottofalsonome/


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


TÜRKLERİN BİN YILLIK YOLCULUĞU

DEVLET TİYARTOLARINDAN 2004'E ÜÇ YENİ OYUNLA VEDA

'BRIDGET JONES-MANTIĞIN SINIRI' FİLMİ SÜRPRİZLERLE DOLU...
»  MÜZİK LİSTELERİ'NDE EMİNEM RÜZGARI
»  İŞTE EN ÇOK OKUNAN KİTAPLAR
»  VE KİTAP KURTLARINA SICAK KİTAPLAR...
»  SİNEMAYA GİTMEK İSTEYENLERE...
»  CEM YILMAZ: MEYDAN BOŞTU, JÖN OLDUM !!
»  ÇILGIN OSCAR PARTİLERİ KİTAP OLDU !!
»  , 'YAZI TURA' FİLMİNİN İLGİ GÖRMEMESİ ÜZDÜ...
»  BU "GENTEZİLER" GÜLDÜRECEK...
»  GAY İSKENDER,YUNANLILARI ÇILDIRTTI...
»  BÜYÜK İSKENDER EŞCİNSEL!!!
»  MTV MÜZİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU... KİM NE ÖDÜL ALDI !
»  KİTABI JAPONCA'YA ÇEVRİLEN İKİNCİ TÜRK YAZAR KİM ?
»  SANATÇILARA ÖZEL SOSYAL GÜVENCE !!
»  HZ. MUHAMMED'İN HAYATI İLK KEZ BÜYÜK BÜTÇELİ BİR FİLMLE SİNEMALARDA !!
»  "EN SEVDİĞİM TÜRKAN ŞORAY" TÜRK SİNEMASI 90 YAŞINDA
»   G.O.R.A.’YI TMSF’DEN ALIP SİNEMA SALONLARINA KAZANDIRAN ABDÜLLATİF ŞENER HANGİ ESPRİLERE GÜLDÜ?..
»  G.O.R.A. İLK GÜNDEN REKORA KOŞUYOR
»  TOPKAPI SARAYI SOYULACAK!
»  RAHŞAN ECEVİT'TEN YANAN KUŞLARA AĞIT...
»  4 YENİ FİLM DAHA VİZYONA GİRDİ...
»  ORHAN PAMUK VE AHMET ALTAN'DAN SONRA BİR YAZAR DAHA ÇIKARDIK
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.