Bridget Jones: Mantığın Sınırı

30’lu yaşlarında, bir yandan iş ve kariyer mücadelesi verirken, bir yandan da beyaz atlı prensini bulma, bulduğu ilişkiyi sürdürme çabasındaki kadının başından geçenleri komik bir dille anlatan keyifli bir film.

30 yaşlarındaki Londralı bekar Bridget Jones’un (Renee Zellweger) romantik mutluluğu bulmasının üzerinden çok fazla zaman geçmemiştir.


Kendinden bile kuşku duyan, sürekli kendisini analiz eden, kariyer odaklı, kalori takıntılı bekar bir kadın olan Bridget Jones, nihayet yakışıklı genç avukat Mark Darcy’nin (Colin Firth) kız arkadaşı olmayı başarmıştır.

Bir zamanlar kendisi için erişilmesi imkansız gibi görünen büyük hedefine ulaştığına göre artık bundan iyisi olamaz demek gerekir. Yoksa olabilir mi?

Darcy’nin gözle görünür sadakatine rağmen, Bridget hâlâ kendi kendisine hayat ve aşk üzerine sorular sormaktadır. Aradığı erkeği sonunda bulmuş olduğu halde şimdi artık onu elinde tutmak gibi zor ve tüketici bir mücadeleyle yüz yüze kalmıştır.

Mutluluğun ardından ne gelir?
Bu durumda şu sorunun cevabını merak etmeden yapamaz: Mutluluğun ardından ne gelir?

Bu noktada devreye her iki tarafın yeni rakipleri girer. Bunlardan birisi Darcy’nin kusursuz görünümlü güzel meslektaşı Rebecca’dır. Ardından Bridget’in eski patronu, hovarda, gönül avcısı Daniel Cleaver’ın (Hugh Grant) devreye girmesiyle başgösteren kıskançlık, belirsizlik ve öfke nöbetleri gibi duygular yüzünden Bridget’ın hayalleri gölgelenir ve mutluluk rüyası tehdit altına girer. Bütün bunlara bir de her zaman olduğu gibi Bridget’ın arkadaş çevresinden gelen berbat tavsiyelerin de eklenmesiyle mutluluk rüyası ...

Bridget’ın ‘o eşsiz mizah anlayışı’
Londra caddelerinden başlayıp Tayland sahillerine uzanan yolculukta Bridget Jones’u kimi zaman paraşütle atlarken (aslında düşerken demeli), kimi zaman Alp dağlarında kayak yaparken, kimi zaman da Tayland’da hapishaneye düşerken (hata sonucu tabii) izleriz. Ancak sevgili Bridget’ımız çıktığı bu beklenmedik yolculukta modern aşkın tehlikeli bölgesinde dolaşırken o eşsiz mizah anlayışını hiçbir zaman kaybetmez.

Filmin Künyesi
Yönetmen: Beeban Kidron
Kitap: Helen Fielding
Senaryo: A. Davies, H. Fielding, R. Curtis, A. Brooks
Görüntü Yönetmeni:Adrian Biddle
Kurgu: Greg Hayden
Müzik: Harry Gregson-Williams
Yapımcı: Tim Bevan, Eric Fellner, Jonathan Cavendish
Yapım: 2004, ABD
Tür: Komedi
Dağıtım: UIP Filmcilik

Oyuncular:
Renee Zellweger
Colin Firth
Hugh Grant
Jacinda Barrett
Shirley Henderson
Sally Phillips
James Callis
Jim Broadbent
Gemma Jones

Ölümcül Deney: Kıyamet (Resident Evil: Apocalypse)

‘Ölümcül Deney’ adındaki popüler bir bilgisayar oyunundan uyarlanmış olan ilk filmin devamında başrol yine Milla Jovovich’in.
Bir mezarlığı andıran şehirde, hayatta kalan ender insanlardan biri olan Alice, insan eti yiyen zombilerin cirit attığı şehirde, kendisi gibi hayatta kalan birkaç kişiyi daha bulur ve zombilerle karşı mücadeleye başlar.


Ölümcül bir virüs Raccoon şehrinin halkını tehdit etmektedir. ‘Ölümcül Deney: Kıyamet’ yaşam savaşını konu alan tüyler ürpertici bir macera.
‘Ölümcül Deney: Kıyamet’te başrolde $100 milyon dolar hasılat yapmış ilk filmden hatırladığımız Milla Jovovich, biyokimyasal felaketten kurtulan iki kişiden biri olan Alice karakteriyle tekrar karşımızda.

‘Kıyamet’, ilk filmin bıraktığı noktadan başlıyor. Alice tamamen yıkılmış ve tehlikelerle dolu Racoon şehrindedir. Umbrella şirketi tarafindan biyogenetik deneylere maruz kalan Alice insan üstü güçler, duyular ve hareket kabiliyetine kavuşmuştur. Aslında, hayatta kalabilmek için bu beceriler ve daha fazlasına ihtiyaç vardır.

Alice’in yavaş yavaş Ölüler Şehri haline gelen bu yerden kurtulma macerasına, Umbrella şirketinin Özel Taktikler ve Kurtarma Bölümündeki işine yeni son verilmiş Jill Valentine (Sienna Guillory), Terri Morales (Sandrine Holt), Carlos Oliviera (Oded Fehr), L.J. (Mike Epps) ve Nicholai (Zack Ward) katılır.
Amaçlarına ulaşmak için sadece acımasız ve vahşi zombilere karşı değil aynı zamanda Umbrella şirketinin biyolojik olarak gelişmiş ordusuna ve silahlarına karşı savaşmak zorundadırlar. Bunlardan en ölümcül olanı devasa ve ağır bir şekilde silahlanmış Nemesis’tir.
Zombiler şehre yayılmış
Milla Jovovich’in canlandırdığı Alice karakteri kötü bir uykudan uyandığında tüm korkularının gerçekleştiğini farkeder. O ve şimdi artık varolmayan elit bir ordunun yok etmek için uğraştığı kana susamış zombiler, Umbrella şirketini çevreleyen şehre yayılmıştır.
Umbrella şirketi tarafından kobay olarak kullanıldığını farkeden Alice artık biyogenetik olarak gelişmiş güçlere, duyulara ve hareket kabiliyetlerine sahiptir…
Ve bunlara gerçekten ihtiyacı olacaktır.


Filmin Künyesi
Yönetmen: Alexander Witt
Senaryo: Paul W.S. Anderson
Görüntü Yönetmeni: Derek Rogers, Christian Sebaldt
Kurgu: Eddie Hamilton
Müzik: Elia Cmiral, Jeff Danna
Yapımcı: Paul Anderson, Jeremy Bolt, Don Carmody
Tür: Aksiyon / Bilim-Kurgu / Korku
Yapım: 2004, ABD, Almanya, Fransa, İngiltere
Süre: 94 dakika
Dağıtım: Medyavizyon

Oyuncular
Milla Jovovich (Alice)
Sienna Guillory (Jill Valentine)
Oded Fehr (Carlos Olivera)
Thomas Kretschmann (Major Cain)
Sophie Vavasseur (Angie Ashford)
Razaaq Adoti (Peyton Wells)
Jared Harris (Dr. Ashford)
Mike Epps (L.J.)
Sandrine Holt (Terri Morales)

Hoşgeldin Hayat
Yönetmen Ümit Elçi, sekiz yıl önce Sarıkamış’ta yaşanmış gerçek bir olayı beyazperdeye taşımış. Haftanın gösterime giren tek Türk filminde dev oyuncu Ahmet Mekin de var. Mekin, bu filmle 15 yıl sonra sinemaya geri dönüyor.

Bu hikaye sadece güneydoğu gerçeklerine değinmekle kalmıyor, bir olayın insan hayatını nasıl alt üst edebileceğini de gösteriyor.
Emir ve Serhat çocukluklarından beri arkadaştırlar ve Serhat’ın babası Şemdin’le birlikte sınırda silah kaçakçılığı yapmaktadırlar. Ancak bir gece çıkan çatışmada Emir arkadaşının hayatını kurtarmak için farkında olmadan onun asker kardeşi Baran’ı öldürür.
Olaydan sonra yurtdışına kaçan genç adam ülkeye geri döndüğünde herkesin hayatında büyük değişiklikler olduğunu görür. Geçmişin kötü anılarının hâlâ yanı başında olduğunu fark edecektir.

Serhat milletvekili olmuştur, kendisi ise kardeş katili ve kanun kaçağıdır. Bir zamanlar kaçtığı geçmiş, bu sefer bir yüzleşme yaşamadan yakasını bırakmayacaktır.

Yıllardır sinemadan uzak iki ismi, yönetmen Ümit Elçi ile Türk sinemasının en önemli aktörlerinden Ahmet Mekin’i yeniden beyazperdeye döndüren ‘Hoşgeldin Hayat’, çekimleri sırasında, filmin yapımcısı ve başrol oyuncusu Ferhat Gündoğdu’nun aşiret reisi olduğu yolundaki spekülasyonlarla da gündeme gelmişti.

Filmin Künyesi
Yönetmen: Ümit Elçi
Senaryo: İlker Barış
Yapım: 2004, Türkiye
Tür: Dram
Dağıtım: Özen Film

Oyuncular:
Ahmet Mekin (Şemdin)
Yelda Reynaud (Ayça)
Kerem Alışık (Serhat)
Ferhat Gündoğdu (Emir)
Ceyda Düvenci (Naz)
Arzu Yanardağ
Nihat Nikerel
Murat Daltaban
Hakkı Can
 

Erkek Severse (Quando una donna non dorme)

‘Bir Film’ tarafından dağıtımı yapılan İtalyan filmi ‘Erkek Severse’ bu hafta gösterimde. Filmin yönetmeni, senaryoyu da yazan Nino Bizzarri.

Bruno kadınlarla günübirlik ilişkiler yaşayan, karşısındaki kadına bağlanmaktan kaçınan bir tarih öğretmenidir.

BRuno’nun hayat düsturu, ilişkisi çıkmaza giren yakın arkadaşı Ivan’a da öğütlediği, “Er ya da geç kadınları terk etmek”tir.
Ta ki, çok sıkıldığı bir partiden kaçarcasına giderken, asansörde Sara’ya rastlayıncaya dek...
Evlenmenin eşiğinden döndüğünden beri kendini diğer insanlara kapayan Sara’yla tanışan Bruno işi şansa bırakmamaya karar verir ve kitapçıda çalışan genç kadını etkilemek için her yolu denemeye başlar.
Filmin Künyesi
Yönetmen: Nino Bizzarri
Senaryo: Nino Bizzarri
Görüntü Yönetmeni: Chicca Ungaro
Kurgu: Anna Rosa Napoli
Yapımcı: Enzo Gallo
Süre: 107 Dakika
İthalatçı: İrfan Film
Dağıtım: Bir Film
Yapım: İtalya

Oyuncular:
Francesca Schiavo (Sara)
Vincenzo Peluzo (Bruno)
Gabriele Gori (Giancarlo)
Diletta Gati (Fiamma)
Susanna Javicoli (Adriana)
Roberta Lena (Elena)
Pier Paolo Lovino (Ivan)

Aşk Artık Burada Oturmuyor
(We Don’t Live Here Anymore)
Özellikle ‘bağımsızlar’ın ve dünya festivallerinde ödül kazanmış filmlerin dağıtımını yapan Bir Film bu hafta vizyona iki film birden soktu. John Curran’ın yönettiği bu filmde Naomi Watts ve Laura Dern gibi önemli oyuncular bulunuyor.
Amerikan banliyölerinden birisinde yaşayan ‘dörtlü’, içlerine düştükleri çapraz ilişkilerden sıyrılmaya çalışırken, bir yandan da hayata karşı duruşlarıyla yüzleşmektedirler.

Linden ve Evans aileleri kapı komşularıdır. Hank ve Edith Evans, evliliklerinin tüm heyecanı sönmüş, orta yaşların başındaki bir çifttir. Hank’in bütün ilgisi, yazdığı kitabına yönelmiştir ve karısının ihtiyaçlarını görmezden gelmektedir.
Edith ise, evliliğinde kaybettiği heyecanı, kapı komşusu Jack ile yaşadığı kaçamaklarla gidermeye çalışır.
Ancak bu kaçamaklar Jack için pahalıya patlayacaktır. Jack’in karısı Terry olanları öğrendiğinde, sessiz kalmayacaktır ...
SUNDANCE ÖDÜLLÜ FİLM
‘We Don’t Live Here Anymore’, Sundance Film Festivali En İyi Senaryo Ödülü sahibi.
Filmin Künyesi
Yönetmen: John Curran
Senaryo: Larry Gross
Öykü: Andre Dubus
- ‘Zina’ ve ‘Artık Burada Yaşamıyoruz’ -
Görüntü Yönetmeni: Maryse Alberti
Müzik: Michael Convertino
Kurgu: Alexandre de Francesci
Yapımcı: J.Goodman, H.Kahn, B.Meyers, N.Watts
Yapım: 2004, ABD
Süre: 101 dk.
Dağıtım: Bir Film
Oyuncular:
Mark Ruffalo
Naomi Watts
Laura Dern
Peter Krause