Fransa’da son iki yıldır siyasi gündemin ilk maddesi olan Cumhurbaşkanlığı seçiminin birinci turu yarın düzenleniyor. 44 milyon seçmen, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görev gelecek 10’uncu Cumhurbaşkanı’nı seçmek için sandık başına gidiyor.
Halk Hareketi Birliği (UMP) lideri Nicolas Sarkozy, seçimin favorisi olarak gösteriliyor. Sarkozy’yi Sosyalist Parti adayı Segolene Royal ve Fransa İçin Demokrasi (UDF) adayı François Bayrou izliyor.
Kararsız seçmen sayısının 17 milyon olması, Sarkozy’nin zaferinin kesin olmadığını gösteriyor. Sarkozy dün 15 bin UMP’liye seslenerek “Süreç tahmin ettiğimden de zor geçebilir. Özellikle ikinci tur sıkı bir mücadeleye sahne olacak” dedi.
Royal ise kararsızların oylarını almak için “Ben sadece sol cepheyi değil, hepinizi kucaklayacağım” çağrısında bulundu. Eğer adaylardan biri, yüzde 50’den fazla oy alamazsa, ikinci tura gidilecek.
6 Mayıs’taki ikinci turda, en çok oyu alan iki aday tekrar yarışacak. Demokratik ve şeffaf seçim sürecinde yaşananlar ise şöyle:
*Yarış Sarkozy’nin, 2.5 yıl önce “Aday olabilirim” açıklamasıyla başladı. Royal, Eylül 2005’te “Fransa’nın ilk kadın Cumhurbaşkanı olmayı hedefliyorum” diyerek rakip olacağını ifade etti.
Royal için 255 bin internet sitesi
*Sarkozy önce kendi partisini ikna etti. Kurultay’da genel başkan seçildi. Ardından parti üyeleri arasında yapılan ön seçimi kazanıp UMP’nin resmi Cumhurbaşkanı adayı oldu.
*Royal, Kasım’da 80 bin parti üyesinin oylarının yüzde 60.6’sını alarak resmi aday oldu...
*Seçime katılmak için 6’sı bağımsız toplam 12 aday başvurdu. Adaylar; milletvekili veya belediye başkanı gibi seçilmiş 500 kişinin imzasını alıp Seçim Kurulu’na sundu.
*16 Mart’ta resmi adaylar açıklanınca internet siteleri kurup tanıtımlarına başladılar. Sarkozy hakkında 423 bin blog sitesi kuruldu. Royal cephesi 255 bin sitesi açtı.
*Sarkozy, Royal ve Bayrou 8’er kez canlı yayındaki 1.5 saati aşan tartışma programlarına katılıp politikalarını anlattı. Hepsine eşit yayın süresi verildi.
*Ve 9 Nisan’da resmi kampanya sürecinin başlamasıyla reklam yasağı kalktı. Sokaklara afişler asıldı; gazetelere ilanlar verilmeye başlandı. Seçim Kurulu eşitlik ilkesi uyarınca 12 aday için toplam 16.2 milyon euro harcama izni verdi.
*16 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Chirac’ın koltuğu devretmesiyle şeffaf süreç son bulacak.
RÖNESANS GERÇEKLEŞTİRECEĞİM
Sarkozy, kampanyanın son gününde çiftçilerle buluşup ata bindi ve basına poz verdi. Sarkozy, “Fransa’da ikinci Rönesans’ı gerçekleştireceğim... Hep birlikte bunu yapıp Fransa’yı güçlü kılacağız” dedi.
Önce mal beyanı!
Adaylıkları kabul edilen siyasetçiler önce Seçim Kurulu’na mal beyanlarını sundular. Ardından işsizlik, dış politika, çevre, vergiler ve savunma gibi 13 konu başlığı altında vaatlerini anlatan manifesto yayınladılar. Cumhurbaşkanı Chirac “Seçim hükümetin işleyişini engellememeli” diyerek bakan olan adayların istifasını istedi. Sarkozy, İçişleri Bakanlığı’ndan ayrıldı.
SÜRPRİZ YAPABİLİR
Ipsos’a göre Bayrou, ilk turda bir sürpriz yapıp ikinci tura kalmayı başarırsa Cumhurbaşkanı seçilebilir... Çünkü merkeziyetçi Bayrou, sağcıların yanısıra sıra Segolene’in sol cephesinden de oy alabilir. Segolene ise ikinci turda sağ oyları alamaz.
Son durum
%27 Nicolas Sarkozy
% 26 Segolene Royal
% 17 François Bayrou
Cengiz Aktar 5 soruda seçimi yorumladı
1- Cumhurbaşkanlığı için yarışan en önemli üç aday olan Sarkozy, Royal ve Bayrou arasındaki en temel farklar hangileri?
Oturmuş Batı demokrasilerinde esasen sağ ve sol politikalar arasındaki fark çok daralır. Serbest pazar ekonomisi ve demokrasi sorgulanmaz. Bu genel anlayıştan ayrılan adaylar yok değil. Yeşil adaylardan Josè Bovè, sol adaylar Arlette Laguiller ve Olivier Besancenot, sağ adaylar Jean-Marie Le Pen ve Philippe de Villiers bunlardan. Ancak hiçbirinin seçilme şansı yok.
2-Sarkozy seçilirse Fransa’nın dış ve iç politikalarında en belirgin değişimler ne olur?
Sarkozy ABD yanlısıdır. AB’ye soğuktur. İçerde Sarkozy’nin getireceği en temel değişiklik Fransa’nın 1945 sonrası kurduğu sosyal güvenlik sistemini, yani iş güvenliği, emeklilik, sağlık, eğitim konularında elde edilmiş hakları baştan aşağı değiştirmek olacak. Bu sistem liberalleşecek. Buna mukabil asayiş konularında aşırı sert ve tutucu bir yaklaşım sergileyecektir.
3- Fransa seçimleri Türkiye’nin AB sürecini nasıl etkileyecek?
Fransa son yıllarda AB’de Türkiye’nin müzakere sürecini köstekleyen bir tavır takındı. Royal dışında seçilebilir durumda olan diğer adaylar Türkiye’nin AB üyeliğine karşı. Ama tutumları zamanla değişebilir.
4- Ermeni soykırımını inkar yasası yeniden gündeme gelir mi?
Evet gelebilir. Üstelik AB çapında ırkçılık, ayrımcılık ve inkâra karşı yeni bir çerçeve yönetmelik kabûl ediliyor. Kapsamında Ermeni meselesi olmasa da bu yönetmeliğin içini doldurmak ulusal meclislere düşüyor.
5- Jacques Chirac döneminin kapanması Türkiye için neden önemli?
Chirac önceden ’Türk dostu’ değildi. Çevresindeki danışmanları ve özellikle Jèrôme Monod ve eski Ankara büyükelçisi Raymond Cousserand onu Türkiye’nin önemi konusunda ikna etti. Aynı şey yeni başkana da olabilir.