Cumhurbaşkanı Sezer, Gaziantep Üniversitesi'nin (GAZÜ) 2005-2006 akademik yılı açılış törenindeki konuşmasında, son günlerde tırmanan terör olaylarıyla ilgili değerlendirmeler yaptı.

Son günlerde tırmandırılan terör olaylarının, kimi tanımlamalar yapılarak, sokak gösterileriyle gündemde tutulmak istenen etnik ve irticai temele dayalı gruplaşmaların üzüntüyle izlendiğini ifade eden Sezer, “Türkiye, ne yazık ki birlik ve kardeşliğin, toplumsal barışın yerini gerginliğin ve çatışmanın aldığı, geleceğimiz yönünden büyük tehlike oluşturan bir ortama çekilmek istenmektedir” diye konuştu.

“AMAÇLARINA HİÇBİR ZAMAN ULAŞAMAYACAKLARINI BİLMELİLER”

Türkiye'nin istikrarını, birliğini bozmaya, barışa, huzura ve bölünmez tümlüğüne zarar vermeye hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydeden Sezer, şöyle devam etti:

“Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm değiştirilemez nitelikleriyle varlığını kabullenemeyen, teröre ya da sokak gösterilerine başvurarak, çirkin emellerini gerçekleştirmeye çalışanlar, bu amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklarını bilmelidirler.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesindeki temel düşünceye uygun olarak Anayasa'da Cumhuriyetin nitelikleri belirtilmiş, ulusun bağımsızlığını ve tümlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyeti korumak, dil, din, etnik köken, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin kişilerin ve toplumun gönenç, huzur ve mutluluğunu sağlamak devletin temel amaç ve görevleri arasında sayılmıştır.

“TEHDİTLER ENGELLENECEK"

Bu amaçlara uygun davranmak, aynı zamanda tüm yurttaşlarımıza, bu bağlamda öğrencilerimize ve gençlerimize düşen temel ödevdir.

Bilinmelidir ki, devletimiz, tekil devlet yapısını her koşulda koruyacak kararlılıkta ve güçtedir.

Ülkemize yönelebilecek tüm tehditler devletimizin kararlılığı, yurttaşlarımızın bilinçli çabaları, ulusumuzun birlik ve beraberlik istenciyle engellenecektir. Türk ulusunun sağduyusu, yurttaşlarımızı bir arada tutan yüce değerlere gönülden bağlılığı, geçmişte olduğu gibi bugün de kötü niyetlileri yenmeye yetecektir.”

Bu konudaki görevin, üniversite gençliğine düştüğünü ifade eden Sezer, her zaman olduğu gibi, bugün de gençlerin sağduyulu davranacağına olan güvenlerinin sonsuz olduğunu vurguladı.