Milliyet ve Vatan'ın Demirören ve Karacan Grubu'na satılması yoğun gündem arasında kayboldu gitti. Yazarlar bugünkü köşelerinde gözden kaçan satışı yorumladı. Yazarlar bu gelişmenin perde arkasını aralamaya çalıştı. En iddialı yorum ise Oray Eğin'den geldi. İşte gazetecilerin penceresinden satışın hikayesi:
Burukluk hissettiğini söyleyen Milliyet yazarı Hasan Cemal, hislerini "Sonuç olarak bir buzdolabı fabrikası gibi içindekilerle satılıp gitmiştik" sözleriyle anlatıyor.
Sürece seyirci kaldıklarını yazan Cemal, Wall Street Journal’ın satışını örnek veriyor. Fransız kaldıklarını itiraf eden Cemal, duyduğu üzüntüyü kelimelere döküyor:
"Geçmişte benim de bu konuda yanlışlarım elbette oldu. Kendimi pirüpak sayanlardan değilim. Şimdi bir satış daha yaşanmış ve eskiden olduğu gibi gazeteci milleti olarak ‘Fransız kalmış’tık. Bendeki burukluğun nedeni buydu. Yine satılmıştık, bir fabrika gibi..."
MUHTAR: YALAKALIM YAPAMAM
Satış sürecinin en şanslı ismi ise Reha Muhtar oldu." Milliyet'e 30 yıl önce Aydın DOĞAN'ın torpiliyle girmiştim..." diyen yazar, yeni patron ile yakın dost olduğunu bugünkü köşesinde anlatıyor. "Yalakalık yapamam" diyerek de gelecek eleştirilere erken savunma yapan Muhtar, yeni patronlarını ve izleyeceğini iddia ettiği politikasını anlattı:
"Ben olurum olmam, ancak kimse Demirören ailesinin isminin altında “farklı spekülasyonlar yaratamaz...”
Ayıp olur...
Diğer ortağı anlatmak ise benim haddim değil...
Ali Karacan, Milliyet’in kurucusunun torunu, yıllar yılı patronluğunu yapan kişinin oğlu...
Onlar Milliyet’i kurmuşlardı, ben o Milliyet’te çalıştım...
Laf söylemek bana düşmez...
Vatan-Milliyet emin ellerdedir...
Ben olsam da emin ellerde olacağını söyleyeceğim...
Ben burada olmasam da...
Bu patrona bağlılık değil, tarihe tanıklık yazısıdır...
"MUHALİF YAZARLAR ARTIK DOĞAN GRUBU ÇALIŞANI DEĞİL"
Akşam yazarı Oray Eğin satış ile muhalif yazarlar susturulduğü görüşünde. Bugünkü köşesinde Aydın Doğan'ın başını ağrıtan yazarlardan kurtulduğunu yazdı. Eğin ayrıca muhalif isimleri sıraladı: "Melih Aşık, Güngör-Ruhat Mengi, Mehmet Tezkan, Zülfü Livaneli, Kadri Gürsel, Nuray Mert, Can Dündar, Mustafa Mutlu, Fikret Bila, Can Ataklı ve Ruşen Çakır gibi kimi başından beri, kimi son zamanlarda muhalif olan yazarlar artık Doğan Grubu çalışanı değil."
"SIRADA STAR TV VAR"
Eğin iddiasını daha ileri götürdü. Asıl hedefin Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil olduğunu savunan Eğin, sözlerini şöyle tamamlıyor:
"Doğan Grubu'nun parça parça satışı sürecektir. Bu küçülme Hürriyet ve Kanal D'ye kadar devam edebilir. Zarar eden kurumlarından kurtulmak bir anda Aydın Doğan'ın karını da arttıracaktır, ama en önemlisi baş ağrısı azalacaktır. Eğer satıştaki 'motif' sürerse sırada Star TV olacak. Star TV o diziler ya da magazin programları değil Uğur Dündar ve Yılmaz Özdil demektir. Ve bu ikili bir an önce susturulmalıdır!"22 NİSAN 2011
Kaynak : http://www.internethaber.com/sirada-iki-unlu-gazeteci-var-342400h-p2.htm#ixzz1KEUojcC5