Adana'da 3 yıl önce ortaya çıkan ‘sperm skandalı’nın mahkemedeki tek tanığı hemşire Fatoş Karabulut'un katıldığı Kanal D’deki ‘Dobra Dobra’ programında konuşulanlar, mahkum edilen doktorun hastaları ve sperm nakli yöntemi ile çocuk sahibi olanlar arasında, kuşku ortamı doğduğunu ortaya çıkardı.
Şenay Düdek ile Müge Anlı'nın programında, Adana'da Prof.Dr. İsmet Köker'in muayenehanesine çocukları olmadığı için gelen bazı kadınları, başkalarının spermleri ile hamile bıraktığı iddiasıyla dava açıldığı, bu işlemin üniversite hastanesinde yapılması nedeniyle 3 yıl hapis cezasına çarptırıldığı hatırlatıldı. Programda Prof.Dr. Köker'in ifadesi ile skandalı ortaya çıkaran hemşire ile detaylar konuşuldu. Hemşire Karabulut, mahkemede verdiği ifadeleri yinelerken, “Mesai saatleri dışında bu doktorun muayenehanesinden yönlendirilen hastalar gelir, hastane personeli veya öğrencilerden alınan spermler kadına nakledilirdi. Bunlar hastane kayıtlarına girmezdi” dedi.
Düdek ve Anlı bu iddialar karşısında büyük şaşkınlık yaşadıklarını belirtirken, telefonla programa bağlanan bir kadın şunları söyledi:
“Biz de aynı doktora gidip 4 yıl önce çocuk sahibi olmuştuk. Bu olay ortaya çıktığından beri kocam ile her gün kavgalıyız. Çocuğun DNA testinin yapılmasını istiyor. Bu düşünce beynimizi kavuruyor. Bu adam herkese yapmışsa, bize de yapmış olabilir. Şimdi çocuğumu kucağıma aldığımda kendi çocuğumuz değil gibi hissediyorum. Eşim de, ‘çocuk benden olmayabilir’ diyor.”
Aynı programa telefonla bağlanan ve yasadışı sperm naklinin gerçekleştiği Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde görev yaptığını söyleyen bir hemşire de, “Bu gelişmelerin bire bir tanığıyım. O zamanlar korkup tanıklık yapmadım. Ama şimdi ben de, diğer birçok arkadaşımız da tanıklık yapabilir. Biz Fatoş hemşire kadar cesaretli olamamıştık” diye konuştu. Aynı kişi, Prof.Dr. İsmet Köker'in muayenehanesinden mesai bittikten sonra gönderdiği bir hastaya başkasının sperminin naklini istediğini, kendisinin bu vicdanı sorumluluğa girmemek için tüpe sabun köpüğü koyarak enjekte ettiğini iddia etti.
Program konuğu sanatçı Semiha Yankı da, İstanbul'da da birçok merkezde aynı işlemin yasa dışı yapıldığını bildiğini söyledi. Yazar Müge Anlı da Zeynep Özal'ın aynı işlem için başvurduğunu, daha sonra bundan vazgeçtiğini kitabında yazdığını anlattı.
Program süresince Kanal D'nin telefonları kilitlenirken, çok sayıda e-posta ile bu konuda görüşler aktarıldığı programcılar tarafından ifade edildi. Gelen bir e-postada, Ankara'dan bir kişinin 50 YTL karşılığı sperm verdiğini ve bu işlemin 3 gün önce olduğunu belirttiği de aktarıldı. Şenay Düdek, böyle bir skandalın yarattığı kuşkuların derin izler doğuracağına dikkat çekerken, “Bu nasıl bir sorumsuzluk? Genler değişiyor, soy değişiyor, ama bunu yapan doktor hâlâ görevin başında oturuyor” diye konuştu.
Prof.Dr. İsmet Köker soruşturma ilk açıldığında açığa alınmış, ancak yasal süre olan 6 ayda mahkeme sonuçlanmadığı için görevine dönmüştü. Yerel mehkemenin verdiği 3 yıllık mahkumiyet kararının Yargıtay’ca onanması halinde, Prof.Dr. Köker cezasını çekmek üzere hepse girecek.
SPERM SKANDALINI ORTAYA ÇIKARAN HEMŞİRE: KORKMADIM
Adana'da ‘sperm skandalını' ortaya çıkararak, Prof.Dr. İsmet Köker'in 3 yıl hapis cezasına mahkum olmasını sağlayan hemşire Fatma Karabulut, bu doktorda tedavi görüp çocuk sahibi olan ailelerin kuşkular yaşaması üzerine, “Keşke daha önce ortaya çıksaydı. Ama ben pişman değilim” dedi.
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ndeki muayehanesine giden özel hastaları için kullandırdığını söylediği için aynı doktor tarafından aleyine açılan tazminat davası kabul edilen hemşire Karabulut, ceza kararından sonra “Adaletin işlediğini düşünüyorum” diyi konuştu. Hemşire Karabulut, DHA muhabirinin sorularını şöyle yanıtladı:
* Bugünkü canlı yayında size birçok destek telefonu geldi. Aynı serviste çalışan bir meslektaşınız da arayarak tanıklık yapacağını söyledi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Karabulut: Mutlu oldum. Yaptığım işin doğruluğuna daha çok inandım.
* Bir tıp skandalını ortaya çıkardınız. Ancak sperm nakli ile çocuk sahibi olan bir çok aile kuşkular yaşamaya başladı. Bu konuda bir ikileminiz var mı ? “Keşke ortaya çıkmasaydım” dediğiniz oldu mu?
- Karabulut:Hayır. Vicdanen de çok rahatım. Benzeri bir şey olsa yine yaparım.
* Programa çıkan birçok insan eşleri ile problem yaşadıklarını söyledi. Bir çelişki içinde olduklarını söylediler, siz ne düşünüyorsunuz?
- Karabulut: Onlar adına çok üzgünüm. Keşke de yaşamasalardı ama bu gerçeği de yok sayamam. ‘Keşke çıkmasaydı' değil de, keşke daha erken ortaya çıksaydı. Belki bu noktaya hiç gelinmezdi.
* Peki hiç korkmadınız mı, tehdit aldınız mı ?
- Karabulut: Korkmaz olur muyum? Tabii ki korktum. Ama nereye kadar korkarsınız? Kaybedecek çok şey yok. Ben işimi yapıyorum. Sevdiğim bir işim var. Onu da doğru düzgün yapamazsam hiç yapmayayım. Korku çözüm getirmiyor hiç bir şeye. Zaman zaman tehditler aldım ama onlar da geçti artık.
* Profesör görevine devam ediyor. Hâlâ size gelen bir duyum var mı ? Bu olaylar devam ediyor mu?
- Karabulut: Duyum aldım diyemem.
* Şu an izindesiniz. İzniniz ne zaman bitiyor ve izininiz bitince ne yapacaksınız ?
- Karabulut: Pazartesi işime gideceğim. Yine aynı hastanede işime başlayacağım.
* Şu an mahkemelik olduğunuz profesör de aynı hastanede görevine devam ediyor. Nasıl duygular içinde olacaksınız, aynı ortamda bulunacaksınız ? Kuşkularınız devam edecek mi ?
- Karabulut: Ben görevime devam edeceğim.İşimi yapacağım. O da şini yapacaktır, herhalde. Benim için bir problem olmayacak ama başkaları için olursa bilemem. İnsanız tabi ki tedirginlik duyarız. Ailemiz var. Korkularımız, tedirginliğimiz olacak. Bunları yaşayacağım diye de doğrulardan vazgeçemem. İnandığım, sevdiğim bir işi yapıyorum. Sevdiğim insanlarla ve sevdiğim şehirdeyim. Huzursuzluğumu ve tedirginliğimi bu şekilde giderebilirim.
* Hastane yönetimi ve arkadaşlarınız sizi nasıl karşılayacak ? Kahraman mı, yoksa hastane adını kötüye çıkardınız diye kızacaklar mı
- Karabulut: ‘Kahraman' olmak gibi bir iddiam yok. İnandığım şeyi yaptım. Bir bedel ödenecekse ödedim ve ödüyorum. Her zamanki gibi hastaname gideceğim ve çalışacağım. İşime devam edeceğim.