HASKÖY’de, manav dükkanı işleten Sebahattin Sarısu (36), geçtiğimiz salı günü oğlu Ege’yle (4) birlikte aynı sokakta oturan ablasınin evine öğle yemeğine gitti. Yemek hazırlanırken baba-oğul balkona çıktı. ‘Superman’ ve ‘Spiderman’ (Örümcek Adam) diye bildiği çizgi roman karakterlerine özenen Ege, evdeyken sürekli, ‘Ben onlar gibiyim. Uçabiliyorum’ diyerek, koltuk ve sandalyelerden yaptığı atlayışlardan birini balkonda yapmak istedi.

Havada sımsıkı kavradım

Babasının elinden bir anda balkon duvarına sıçrayan Ege, ‘Baba ben uçuyorum’ diye bağırarak, kendini boşluğa bıraktı.

Bundan sonraki nefes kesen dakikaları, Okmeydanı SSK Hastanesi’nde tedavisi süren Sebahattin Sarısu şöyle anlatıyor: ‘Her şey neredeyse bir salisede oldu. Aklıma ilk gelen peşinden atlamak oldu. Öyle de yaptım. Onun hızına yetişmek için ayağımla balkon duvarını iterek kendimi bıraktım. Onu havada yakalayarak, sımsıkı kavradım. Yandaki gecekonduyla, atladığımız binanın arasında bulunan yaklaşık 2 metrelik duvara çarptık ve yere çakıldık. Ben sırt üstü düştüm. Canım oğlum kucağımdaydı.’

Ölseydim de fark etmezdi

Sol kolu, birkaç kaburgası ile 3 dişi kırılan ve suratında sıyrıklar bulunan Sebahattin Sarısu, kolundan bir ameliyat geçirecek ama her şeye rağmen oğlunu kurtarmanın sevincini yaşıyor. Hastane odasında gülerek, ‘Ben ölseydim de fark etmezdi, o yaşıyor ya’ diye özetliyor durumunu. Sarısu, Ege’yi havada kucaklarken yaşadıklarını ise, ‘Ben bir babayım. İnanarak atladım. Onu yakaladığımda dünyalar benimdi’ dedi.

Görgü tanığı anlatıyor

Baba-oğulun balkonundan atladığı Dereiçi Sokak Akbaş Apartmanı’nın hemen yanındaki kahvehaneyi işleten Haydar Köknaroğlu, tanık olduğu olayı şöyle anlattı: ‘Çocuğun arkasından babası atlayarak onu havada yakaladı. Yere düştüklerinde hemen yanlarına koştum. Sebahattin, ‘Onu kurtardım’ dedi. Şoka girmişti. İkisini de hastaneye kaldırdık.’

UZMAN UYARISI

Kurguyla gerçeği ayırt edemezler

ÇOCUK ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, 5-6 yaşından önce, çocukların kurgu ve gerçek arasındaki farkı anlama kapasitesinin gelişmediğini söyledi. Çizgi roman kahramanlarının, hayali yaratılmış şeyler olduğunu, 4 yaşındaki bir çocuğun anlamasının mümkün olmadığını ifade eden Dr. Ayten Erdoğan, ailelere, ‘Çocuklar bu tür filmleri izlerken, onlara gerçek olmadığını, gerçek hayatta onlar gibi olunamayacağını izah etmek gerekiyor. Yasaklamak çok radikal bir çözüm olur. Sadece ne olduklarını anlatmak gerekiyor’ diye uyarıda bulundu. (HÜRRİYET)