Aroma vericiler veya bal eklenerek bal izlenimi veren ürünlerin üretimi şubat ayında yasaklanmasına rağmen hukuki boşluklardan faydalananlar hileli üretim yaparak tüketiciyi yanıltmaya devam ediyor.
YÖNETMELİKTE AÇIK VAR
Bal ve Arı Ürünleri ile Sağlıklı Yaşam Platformu Derneği (BALDER) Başkanı Özen Altıparmak, Cumhuriyet'ten Gazme Bal'a yaptığı açıklamada, “Bal kategorisinde yaşanan sorunların başında taklit ve tağşiş geliyor. Türk Gıda Kodeksi Alkolsüz İçecekler Tebliği’nde “Bal aroması ilave edilerek aromalı şurup üretilemez” denmektedir. Ancak hukuki boşluklardan yararlanılarak bal aromalı şurup üretimleri devam ediyor, bu ürünler kavanozlara konuluyor” dedi.
Bal, ekonomik değerinin yüksek olması nedeniyle taklit ve tağişin en çok yapıldığı gıda maddelerinde ilk sıralarda. Bu üründe hileli üretim olarak sayılan, nişasta bazlı şuruplara aroma katılarak elde edilen bal görünümlü ürünlere, etikette belirtilmesi durumunda izin veriliyordu. Ancak tartışmalara yol açan bu durumu gidermek üzere Tarım ve Orman Bakanlığı 19 şubat 2020’de yayımladığı Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği ile yasak getirdi.
Hileli üretimin devam etmesine sebep olan boşluklardan birini Gıda Mühendisi Zafer Şenyurt şöyle anlattı: “Yönetmeliğin yayımlanmasından önce üretilen ürünlerin satışına 31 Aralık 2020’ye kadar izin verilmektedir. Bu tarihler arasında yeni üretim yapılamaz. Tabii bu durumda art niyetli kişilerin üretim tarihini yönetmeliğe uygun olarak eski tarihli göstererek yeni üretim yapması da mümkün olabilmektedir. Son dönemde mevzuatta yapılan bazı düzenlemelerle gıda ürünlerinde yapılan sahteciliğin önüne geçilmeye çalışılsa da denetiminin yetersiz oluşu ve tespit edilen sahtekârlıklara uygulanan cezai yaptırımların caydırıcı olmaması bu suiistimallerin önlenmesini zorlaştırmaktadır.”
YURTTAŞ ANLAYAMAZ DENETİM ŞART
Tüketiciyi aldatan söz konusu balların maliyeti düşük olsa da bu fark rant olarak kullanılıp, fahiş fiyatlara satılabiliyor.
Balparmak markasını bünyesinde bulunduran Altıparmak Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, “Bu balların sahte olup olmadığı fiyatından anlaşılamaz, maliyetleri kilosu 5-10 TL arasında olmasına rağmen bazen düşük, bazen de yüksek fiyatla satabiliyor. Her şey dahil otel sistemi, toplu tüketim yerleri, hastaneler, kantinler gibi yerlerle yol kenarları, bu tür taklit ürünlerin satışa sunulduğu yerler olabiliyor. Çünkü denetim imkânı oldukça sıkıntılı” diye konuştu.
Bal fiyatlarında son iki yılda ortalama yıllık yüzde 15 civarında zam yaşandığını kaydeden Altıparmak “Bu yıl da benzer oranda zam bekliyoruz” dedi.